Dünyanın merak ettiği adam Time'a konuştu
Wikileaks örgütünün kurucusu Julian Assange, Pazartesi günü Time'a Skype üzerinden bir röportaj verdi. Time, 'Gizlilik birçok şey için önemli' diyen Assange'a, bu durumun diplomasi ve küresel ilişkiler için de geçerli olup olmadığını sordu.
Wikileaks, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın gizli yazışmalarını kamuoyuna sunarak dünya basınının manşetlerinde yer edindi ve hem ABD’yi hem de dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin liderlerini utandırdı. Ancak Assange, “Gizliliğin bizim için de önemi var. Örneğin istihbarat kaynağımızın kimliğini gizli tutuyoruz ve söz konusu belgeleri elde etmek için büyük ıstıraplara katlanıyoruz” dedi. Diğer yandan, Assange gizliliğin “kötü muameleyi örtmek için kullanılmaması gerektiğini” de söyledi.
Rusya ve Çin arasındaki gizli anlaşmaları ifşa etmeyi isteyip istemediği sorulan Assange, “Evet, özellikle bunu istiyorum. Aslında, biz en çok reform potansiyeli olan ülkelerin, en kapalı toplumlar olduğunu düşünüyoruz” dedi. Assange, tarihin en büyük bilgi sızıntılarından birine dünyanın verdiği tepki karşısında biraz bitkin ama daha çok cesaretini toplamış bir sesle konuştu: “Medyanın belgeleri incelemesiyle ortaya çıkanlar ve gösterilen tepki o kadar büyük ki, açıkçası bizim olup biteni anlama gücümüzü gölgede bırakıyor.”
Bir uyanış yaşandığına inandığını belirten Assange, “Birçok farklı ülkeye dair görüşlerde inanılmaz değişiklikler ortaya çıkıyor” ifadesini kullandı.
İki seçenekleri var
Assange, 36 dakikalık röportajında, kötü muamelelerin ifşa edilmesinin iki olumlu değişim yaratabileceğini ve yolsuzluk yapan organizasyonların kamuoyunun önüne çıkartıldığı zaman “iki tercihleri olduğunu" belirtti.
Assange bunları şöyle açıkladı: “Bunlardan ilki, çabalarından gurur duyacak şekilde reformlar yapmak ve bunları kamuya sunmaktan gurur duymak. İkinci tercih ise kendini tecrit etmek ve parçalara bölünmek. Sonuç olarak eskiden olduğu kadar etkin olmak. Bana sorarsanız bu çok iyi bir sonuç çünkü örgütler ya etkin, açık ve dürüst; ya da kapalı, komplocu ve etkisiz olur” dedi.
Assange’ın yorumsuz bıraktığı ancak açıkça ima ettiği şey, ikinci sınıfta kalan örgütlerin nihayetinde başarısız olacağı.
ABD hangi kategoride?
Peki ABD bu kategorilerin hangisinde yer alıyor? Assange, “ABD, toplum olarak giderek daha kapalı bir hale geliyor. Açıklık, muhtemelen 1978’de en yüksek seviyeye ulaştı ancak ne yazık ki o zamandan beri bir gerileme yaşanıyor” dedi. Assange, bunun birçok diğer faktöre bağlı olduğunu, bir tanesinin ABD’nin gücünü, ekonomik (kendi deyişiyle) mali “şartlarda” yeniden belirleyen büyük ekonomisi olduğunu söyledi.
Assange’a göre, bugünün şartlarında Çin’in reform yapması ABD’ye göre daha kolay: “Çin güvenlik kuvvetleri ifade özgürlüğünden korkarken, birinin ülkede çok kötü şeyler yaşandığına dair bir şeyler söyleyebilmesini, ben çok iyimser bir işaret olarak görüyorum.”
“Yani gazeteciler ve yazarlar değişimi yaratabilir ve Çinli yetkililerin bunlardan korkmasının nedeni de bu.” Assange, ABD ve birçok Batı ülkesi için de şu yorumu yaptı: “Toplumun temel öğeleri sözleşmelere dayanan şartlarla o kadar ağırlaştırıldı ki, siyasi değişim ekonomik değişimin sonucu olarak gerçekleşmiyor. Bu da, siyasi değişimin, değişim olmaması demek” dedi.
ABD’nin nüfuz alanı dış politika
Assange, ABD’nin sahip olduğu çok eyaletli yapı sayesinde merkezi hükümetin gücünün kısıtlı kaldığını, bu yüzden hükümetin nüfuzunu sadece dış politikada artırabildiğini belirtti. Assange, ABD’nin kendine özgü yapısı sorulduğunda, “ABD’nin sadece dünyaya zarar ve acı vermekte tek olduğuna inanıyormuş gibi görünüyorsunuz” dedi. Assange, ABD’nin dünya standartlarında bir istisna olmadığını, tersine kötü muameleleri ve bazı prensipleri keşfetmesi açısından ilginç bir yöne sahip olduğunu söyledi.
Assange, Wikileaks’in prensiplerini nasıl belirlediğini ve evrim geçirdiğini anlattı: “2006’da blog ve Wikipedia makaleleri yazan insanlarınki gibi analitik bir işimiz olacağını düşündük. Gizli Çin verilerini analiz etmek veya Somali’den gelen belgeleri incelemek, New York Times’ın ana sayfasını, kedinizin ne yediğini veya benzer şeyleri blogunuza koymaktan ‘kesinlikle’ daha ilginçti."
Assange, “Tecrübelerim bana, insanlar bloglarına veya sosyal paylaşım ağlarına siyasi yorumlar yazdıkları zaman, amaçlarının aslında bu olmadığını söylüyor. Tersine, amaçları günün konusu neyse kendilerini aynı görüşü savunanların arasında konumlandırmak. Bunu en etkin ve en ekonomik şekilde yapmanın yolu, etrafta dolanan ve zaten oldukça büyük bir takipçi kitlesi oluşturmuş olan hikayeyi almak ve bu konuyu desteklediğinizi veya desteklemediğinizi söylemek.”
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- ABD basınından Esad iddiası