Dünyanın tüm acıları
Chambao'nun vokalisti ve bestecisi La Mari’nin şarkılarında yalnızca aşk acısı yok; dünyada yaşanan tüm dramlar karşısında hissettikleri var.
İspanya’nın güneyinden gelen, Endülüs müziğiyle elektronik müziği birleştiren Chambao, ritmini İstanbul’da estirdi... Adını Güney İspanya’da deniz kenarında güneş ve rüzgârdan korunmak için kurulan çadırlardan alan Chambao, La Mari (vokal) Daniel Casañ (besteci ve gitarist) ve Eduardo Casañ’dan (besteci ve gitarist) oluşuyor. Chambao, 10. yılını kutladıkları yeni albümleri “Chambao”nun dünya turnesi kapsamında önceki akşam İş Sanat’ta bir konser verdi. “Hayat çok güzel, günün zorluklarını unutun, ritmimize katılın” sözleriyle dinleyicileri dansa davet eden La Mari, konserde 17 şarkı seslendirdi.
Chambao’nun şarkılarına Akdenizli bir kadının dilinden şarkılar da denilebilir. La Mari, konser öncesindeki söyleşimizde, “Şarkılarımda sadece aşk acısı yok, insanların yaşadıkları her türlü dramın bende yarattığı tüm duyguları da yazmaya çalışıyorum. Hayallerimi şarkılarla ifade etmeyi çok seviyorum. Dünyada olup bitenlere, göçmenlerin yaşadıkları eziyetlerden insanın doğa karşısındaki acımasızlığına kadar şarkılarla hissettiğim, gözlemlediğim, kendimi ifade etmek istediğim her konuda müzik yapıyorum” diyor.
Chambao’nun yeni albümünde, konuk sanatçılar eşliğinde eski şarkıların yeni düzenlemelerini dinliyoruz, bunun üzerine “Şarkılarınızın özgün halini aldattığınızı düşünüyor musunuz” sorusunu yöneltiyorum: “Şarkıları Lila Downs gibi zaten hayranlık duyduğum isimlerle kaydedebildiğimiz için çok şanslıyım, çünkü öyle zenginlikleri olan isimlerle çalışmış oldum ki tüm şarkıların nasıl bambaşka şarkılara dönüşebildiğini görmek büyük bir haz verdi. Albüme daha önce yaptığımız bazı kayıtları da koyduk, ama özellikle yeni düzenlemeleriyle yeniden kaydettiğimiz şarkılar çok farklı şarkılar haline geldi. Şarkıları aldattığımızı hiç düşünmüyorum, hatta onlara yeniden hayat vermiş olduk…”
Peki topluluk Türkiye’den bir sanatçıyla düet yapmayı düşünüyor mu?
“Daha önceki ziyaretlerimde Mercan Dede albümleri hediye etmişlerdi, onun mistik müzikleri çok hoşuma gidiyor, ayrıca semazenlerinizi ve sufi geleneğinizi de biliyorum. Sufi müzikler bana çok gizemli geliyor. Neyzen Ömer Faruk Tekbilek’i de festivallerden biliyorum, beraber çalışmak çok keyif verirdi…”
En Çok Okunan Haberler
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!