Düşünüyorum o halde hapisim
Politik bilinci olmayan insan prototipi yetiştirilmek isteniyor.
Türkiye’de 700’ü aşkın üniversite öğrencisi tutuklu. Genellikle, “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek ve örgüt propagandası yapmakla” suçlanan öğrencilerin dava dosyalarında, katıldıkları basın açıklamaları, mitingler, anmalardan başka “suç” faaliyeti yok. Üstelik tutuklu yargılama nedeniyle birçoğu eğitim haklarından mahrum. Galatasaray Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Gülşah Kurt, Avrupa Birliği’nin ilerleme raporunda 2800’den fazla öğrencinin tutuklu olduğunun söylendiğine dikkat çekiyor. Öğrencilere yöneltilen “örgüt adına suç işleme” ve “örgüt propagandası” suç tiplerinin kapsamının son derece belirsiz olduğunu vurgulayarak devam ediyor: “TMK’deki terör tanımının muğlaklığı ve ‘propaganda’ teşkil eden faaliyetlerin genişletilmesiyle, her türlü fiilin içine sokulabildiği suçlamalarla karşı karşıya kalınması sonucu ortaya çıkıyor. Öğrencilerin katıldığı her tür muhalif eylem suç olarak nitelendirilebilmekte. Bazen ders notları, yasak dahi olmayan kitaplar ve dergiler, çeşitli renkteki atkılar, şemsiye gibi eşya ‘suç delili’ olabiliyor.
Kurt, başbakanın katıldığı Roman açılımı toplantısında “parasız eğitim” talebini içeren pankart açan Ferhat ve Berna isimli iki öğrencinin 8 yıldan fazla hapis cezasına mahkûm edildiklerini, birkaç ay sonra ise başbakanın harçların kaldırıldığını büyük bir gururla ilan ettiğini anımsatarak “Burada başka bir mesele var” diyor. “Bu öğrencilerin ortak noktasını araştırdığınızda, hepsinin siyasi faaliyetler içinde olduklarını görüyorsunuz. Düşünen, eleştiren, kendilerine dayatılmak istenen kalıpların dışına çıkmaktan çekinmeyen, tepki göstermekten, ses çıkarmaktan geri durmayan, diğer bir ifadeyle ‘muhalif’ olan ve bunu çoğu zaman belirli bir örgütlenme içerisinde gerçekleştiren öğrenciler. Politik bilinci olmayan belli bir insan prototipi yetiştirilmek istenmesi de bu sürecin bir parçası.”
Tasfiye çalışması
Kürt açılımıyla ilgili basın açıklamasına giderken Ümraniye Esenşehir’de 6 Aralık 2009’da gözaltına alınan ve 2 yılı aşkın bir süre sonra tahliye edilen üniversite öğrencileri Ali Deniz Kılıç ve Baran Nayır’ın yargılandığı dava karar aşamasına geldi. Öğrencilerin örgütle tek bağının bu eylem olduğunu belirten savcı, 24 yıl 8 aydan 49 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını istiyor. Baran Nayır, “Var olan durum, aslında AKP iktidarının kendine muhalif gördüklerini tasfiye etme çalışmalarının bir yansıması” diyor.
Parasız eğitim istemişti
Ankara Üniversitesi Antropoloji Bölümü 4. sınıf öğrencisiyken tutuklanan Berna Yılmaz, Trakya Üniversitesi Makine Bölümü 2. sınıf öğrencisi Ferhat Tüzer ile başbakanın katıldığı Roman açılımı toplantısında “Parasız eğitim istiyoruz” yazılı pankart açtıkları için 19 ay tutuklu yargılandı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 8 yıl 5 ay 20’şer gün hapse mahkûm edildiler. Dosyaları Yargıtay’da... Yılmaz tutuklu öğrenciler açısından bir adım mesafe kat edilemediğini söylüyor.
Tüm eylemler terörizm
• Öğrenci Kolektifleri’nden Utku Oğul: Nevruz bayramına katılmak, eşit, bilimsel, parasız, anadilde eğitim talebi “terör” suçu sayılıyor. Tutuklamalar tamamen hukuktan yoksun ve siyasi gerekçelere dayanıyor.
• Gençlik Muhalefeti’nden Ferhat Koyun: AKP kendi rejimini kurma içerisinde olduğu için toplumun çeşitli kesimlerini bir torba içerisinde yargılayıp cezaevine gönderme sürecinde.
• TKP’den Erçin Fırat: AKP, iktidara geldiğinden bu yana en çok üniversite ögrencileri ile uyuşamıyor. Yemekhane zammını protesto etmek, Metin Lokumcu’ya sahip çıkmak iktidara göre terörizm olarak kabul ediliyor.
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!