Efes Antik Kenti kazıları başlıyor
İzmir'in Selçuk ilçesindeki Efes ANtik Kenti 2010 kazıları, pazartesi günü Artemisyon bölgesinde başlıyor. Kazı başkanlığını bu yıl Doç. Dr. Sabine Ladstatter yapacak.
Avusturya Arkeoloji Enstitüsü Efes Kazıları Başkanı Doç. Dr. Sabine Ladstatter, bu yıl Artemisyon ve Efes Limanı Nekropolü'ndeki kazılara ağırlık vereceklerini belirtti. Efes'te yürütülen kazı çalışmalarında geçen yıl 11 ülkeden 174 bilim insanı ve 60'tan fazla işçi çalıştığını hatırlatan Doç. Dr. Ladstatter, bu yıl da sayıları geçen yıla yakın uluslararası büyük bir ekibin kazılara katılımının beklendiğini ifade etti. Doç. Dr. Sabine Ladstatter, şunları kaydetti: ''Bu yıl en büyük yoğunluğu Artemisyon ve Efes Liman Nekropolü'nde gerçekleştireceğiz. Kazılara, Bilimsel Araştırma Fonu (FWF) önemli ölçüde destek verecek. Birkaç ay sürecek kazıların amacı, diğer bir mezar evinin yanı sıra mezar sırası ile Liman Nekropolü arasındaki alanı ortaya çıkarmaktır. Ayrıca liman alanında görünen tüm mezarların ölçümünün ve önceden hazırlanan jeofiziksel araştırmaların yapılması planlanmıştır. Arazi çalışmalarına ek olarak buluntu malzemesi incelenecektir. Bu çalışmaların odak noktasını 150'den fazla iskeletin, Göttingen'den gelecek uzman Alman ekip tarafından antropolojik analizlerinin yapılması oluşturmaktadır.''
Aydınoğulları Beyliği dönemine ait türbe
Bu yılki Efes kazı çalışmaları çerçevesinde Artemision'un girişinde yer alan türbenin ilk defa detaylı incelemesinin yapılacağını da dile getiren Doç. Dr. Ladstatter, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu yapının uzun kenarı 6,5 metredir. Kare şeklinde kubbeli yapının iyice temizlenmesinden sonra, dış duvar bloklarının bir bölümünün detaylı dokümanı çıkarıldı. Burada ayrıca iç kısımda iki mezar ve bunlara ait gelişigüzel yapılmış taş bir taban döşemesi ortaya çıkarılmıştır. Buluntular, benzer yapılardan yola çıkarak türbenin, daha önceden de tahmin edildiği gibi Anadolu'daki Beylikler dönemine ait olduğunu doğrulamıştır. Yapı, MS 1304-1425 yıllarında hüküm süren Aydınoğulları Beyliği dönemine aittir. Türbenin duvarlarının geçen zaman içerisinde hep yenilenmiş olması, sonradan yapılmış harçsız duvarların, girişi selden korumaması ve ayrıca türbenin yakınında zaman zaman mezarların yapılmış olması, türbenin önemini sürekli koruduğunu göstermektedir. Burası henüz kim olduğunu bilmediğimiz bir kişinin ziyaret edildiği bir tür yöresel küçük hac noktası olmuştur. Buluntularda, burada dua edilip, dileklerde bulunulup ibadet edildiğini saptadık.''
Çukur içi höyüğü
Doç. Dr. Ladstatter, Efes çevresindeki en eski yerleşimlerden biri olan ''geçmişi 8 bin yıla kadar dayanan'' Çukur İçi Höyüğü'nde yapılan kazılarda bulunan malzemenin bilimsel değerlendirmesinin bu yıl yapılacağını bildirdi. Efes Kazı çalışmalarında, arkeolog ve prehistoryacılar dışında çok sayıda restoratör, mimar, antropolog, arkeozoolog, Bizans tarihçisi, nümizmat, epigraf, fotoğrafçı, jeodet, mekan planlamacısı, kimyacı, coğrafyacı ve jeologların görev aldığını hatırlatan Doç. Dr. Ladstatter, 2009 yılındaki 13 kazı projesinin yanı sıra, depolardaki çeşitli buluntular üzerinde ve arazide mimari araştırmaların yapıldığını, Yamaç Evler, Antik Tiyatro ve Efes'in tüm şehir alanında yoğun restorasyon projelerinin gerçekleştirildiğini vurguladı.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza