Eker'e gensoruya ret

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker hakkında CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer tarafından verilen gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi. Bakan Eker, CHP'nin, gensoru önergesinde getirdiği iddiaları "ciddiyetsizlik" olarak yorumladı.

Eker'e gensoruya ret
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.02.2011 - 14:49

TBMM Genel Kurulunda, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker hakkında verilen gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.

CHP'lilerin, ''yanlış politikalarla çiftçileri işsizliğe ve yoksulluğa ittiği'' iddiasıyla verdiği gensoru önergesinde, ''kırmızı et fiyatını pahalılaştırdığı, çözümü, yerli üretim ve üreticiyi desteklemek yerine ithalatta bulduğu ve bu suretle yabancı ülkelerin çiftçilerinin desteklenmesine yol açarak görevinin gereklerine aykırı davrandığı'' iddialarıyla Eker hakkında gensoru açılması isteniyordu.

Genel Kuruldaki oylamaya 374 milletvekili katıldı. Bunlardan 291'i ret, 83'ü kabul oyu kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis'teki makamında eski Genel Başkan Deniz Baykal ile süpriz bir görüşme yaparken, MHP ve BDP Genel Başkanları da görüşmelere katılmadı.

Başbakan Erdoğan ise, gensoru öngörüşmelerinin sonuna doğru Meclis'e geldi. Erdoğan, Tarım Bakanı Eker ile konuşmaya başlamadan önce Genel Kurul salonuna geldi. Bakanların neredeyse tamamının katıldığı görüşmelerde Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek yoktu.

 

"Bakan yerli üreticinin, çiftçinin katili olmuştur"

Genel Kurul'da, Tarım Bakanı hakkındaki gensoru önergesinin ön görüşmelerinde, önerge sahibi olarak konuşan CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, hükümetin tarım sektöründeki ciddi sorunlar konusunda önlem almakta aciz kaldığını ve bu nedenle de tarım sektörünün ve çiftçinin sahipsiz kaldığını söyledi. 2010 yılı başından beri kırmızı et fiyatında akıl almaz fiyat artışı yaşandığını belirten Seçer, sorunların kökeninin 2008 yılına dayandığını kaydetti. Seçer, "İlk kez Kurban Bayramı'nda hayvan ithal edilmiştir. Yurtdışından gelenler geçmişte akrabalarına çeşitli hediyeler getirirken, bu kez hediye olarak et getirdi. Bakan yerli üreticinin, çiftçinin katili olmuştur. Ziraat Bankası kanalıyla açılan kredilerle paramız çarçur edildi. Başbakan, Bakan'a soruyor; 'Hayvancılığa fazla destek veriyoruz, üretimi niye artıramıyoruz' diyor. Yanıtı ben vereyim, böyle önemli bakanlığın başında böyle bir bakan olursa sorunu çözemezsiniz. Bakan değişmezse, Türkiye'de tarımın sorunları değişmeyecek" diye konuştu.


"Deli danayı Türkiye'ye ithal ettiniz"

MHP grubu adına konuşan Afyon Milletvekili Abdülkadir Akcan ise et ithalatının temelinde AB'nin 2009 ilerleme raporundaki "Türkiye'nin AB ile yapılmış olan anlaşmalara rağmen et ve canlı hayvan ithalatını haksız olarak engellediği" ifadesinin bulunduğunu kaydetti.

İlerleme raporunun ardından ithalatın gündeme geldiğini ve Et Balık Kurumu'nun görevlendirildiğini söyleyen Akcan, "Sakatat uçuşa geçti" başlıklı bir gazete haberini kürsüden gösterdi. Akcan, "Hayvanlar kesiliyor ama ortada sakatat yok. Çünkü genelge var" dedi. Tarım Bakanlığı'nın valiliklere gönderdiği genelgeyi okuyan Akcan, genelgede, ithal edilecek kasaplık hayvanların sakatatlarının en kısa sürede imha edilmesi, insan tüketimine sunulmaması için mezbahalarda takibinin yapılmasının istendiğini belirterek "Dünyanın neresine giderseniz gidin uzmana gösterdiğinizde bu genelgeyi, 'deli daha riski' olduğu için böyle bir genelge yayınlandığını söyleyecektir. Bu ithalatlarla deli danayı Türkiye'ye ithal ettik" diye konuştu. Türkiye'nin ithal hayvanlar ve etlerle ilgili sıkıntıyı 5-10 yıl sonra çekeceğini de belirten Akcan "Ne olur şu hayvan ithalatını durdurun, hayvanları muayene etmeden getiriyorsunuz" dedi. Akcan şirket ismi vermeden, bir şirket tarafından ithal edilerek TİGEM'e getirilen hayvanların 50'sinde löykosiz çıktığını, bunun löseminin hayvanlardaki seyir şekli olduğunu da belirterek "Bu milletin sağlığını o koltukta oturmak için riske atmaya ne hakkınız var. Bakan görevden çekilmeli" diye konuştu.

 

"Tarım bakanı koltuğunda oturamaz"

CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in sınıfta kaldığını belirterek, "Çiftçiyi yoksulluğa mahkum eden, görevinin gereklerine aykırı hareket eden Bakan için verilen gensoruya destek istiyorum" dedi.

 

"Çiftçi haciz ve borç batağında"

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in izlediği politikayı eleştiren Ergin, "Çiftçi haciz ve borç batağına sürüklendi. İthalatçı bir ülkeye dönüştürüldü. 2 milyon 288 bin hektar olan tarım alanı 1 milyon 907 bin hektara indi" dedi.


"Gözünün önünü göremiyor"

Tarım Bakanı'nın, gözünün önünü göremediğini iddia eden Ergin, "Sayın Bakan, sanal üretim rakamlarıyla karşımıza gelmiş hem kendini hem kamuoyunu sürekli yanıltmıştır. Bir Tarım Bakanı düşünün ki, gübre ve mazot fiyatı artarken suskun kalacak. Pirinç bulamayanlara bulgur yemelerini önerecek" dedi.

"Destekler ya birtakım haramzadelere yedirip buharlaştırıldı ya da doğru yönde kullanılmadı" diyen Gürol Ergin, "Türk halkı bu Bakan sayesinde tarihinde ilk defa 10 liradan domates yedi. Çiftçi feryat ediyor, Tarım Bakanı'nın umurunda değil. Çiftçinin sorunlarına bu kadar duyarsız kalan kişi bakanlık koltuğunda daha fazla oturabilir mi" diye sordu.


"Biraz ciddiyet sayın Bakan"

"Biraz ciddiyet Sayın Bakan" diye konuşan Ergin, "Sayın Bakan milleti çocuk yerine koyuyor. Milleti ne ayak oyunlarıyla ne hesap oyunlarıyla kandırmaya çalışmayın" dedi.
Çiftçinin yüzde 38'i yani 5 çiftçiden 2'sinin yoksul olduğunu belirten Ergin, "Yoksul köylü sayısı 6.5 milyon. Aç yatağa giren köylü sayısı 250 bin" dedi.

Hayvan hastalıkları ile mücadelede de başarısız olunduğuna dikkat çeken Ergin, "Bu hayvanlarda deli dana hastalığı riski olduğunu bu Bakan biliyor ama bu hayvanların etlerini bu millete yedirtiyor" dedi.

Gıda denetimlerinde de sıkıntı olduğunu ifade eden Ergin, "Salmonella ve listeria olduğu belirlenen 12 ton hamburger köftesi tespit edildiği halde imha edilmeyip halka yedirildi" dedi.

 

BDP: Çekimser kalacağız

BDP Grubu adına konuşan Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, tarım politikalarının IMF'nin dayattığı politikalar üzerinden yürütüldüğünü, dolayısıyla gensorunun Eker değil hükümet ve başbakan hakkında verilmesi gerektiğini ileri sürdü.

Tarımsal üretimin tekellere bırakıldığını, arazilerin yarısının ipotekli olduğunu, çiftçinin borç batağı içinde yüzdüğünü kaydeden Yıldız, ''Türkiye, birçok tarımsal üründe kendine yeterliyken başta buğday olmak üzere birçok üründe ithalatçı konumuna düşmüştür'' dedi.

Üretici ürün fiyatlarının marketlerde 4 katına çıktığını, karı tüccarın yaptığını anlatan Yıldız, ''Bu, çiftçiye, 'üretme, olabiliyorsan tüccar ol' demektir. Bu, tüccar siyasetin sonucudur'' görüşünü dile getirdi.

Türkiye'de tarım ve hayvancılık politikalarının stratejik olduğunu, hükümetten hükümete değişmediğini belirten Yıldız, ''O nedenle biz gensoruya taraf olmayacağız, çekimser kalacağız'' dedi.

 

Eker: Bu kadar ciddiyetsizlik olmaz

TBMM Genel Kurulu'nda, Tarım Bakanı hakkındaki gensoru önergesinin ön görüşmelerinde konuşan Bakan Eker, hakkındaki iddialara yanıt verdi.

Gensoru önergesinin ciddi bir müessese olduğunu savunan Bakan Eker, "Ciddiye alınması gerekir diye düşüyorum. Gensoru önergesine baktım ve okudum. CHP'li milletvekili arkadaşlar bugüne kadar 64 tane gündem dışı konuşma yapmış ve yanıt vermişiz. Tarımla ilgili. Gensoru önergesinin gerekçesine bakıldığında, CHP'lilerin gündem dışı yaptığı konuşmaların dışında bir şey yok. Bu kadar ciddiyetsizlik olmaz" dedi.

CHP'lilerin bugüne kadar Genel Kurul'da yaptıkları tarım politikaları konusundaki eleştirilerini hatırlatarak çeşitli örnekler veren Bakan Eker, geçmiş hükümetlerle ilgili tarım konusunda yapılan kararnameleri ve icraatları tablo ve çizelge örnekleri ile anlattı. AKP iktidarları döneminde tarım politikaları ve bu alanda yapılan projelerden bahseden Bakan Eker, geçmiş hükümetlerde alınan yanlış tarım politikalarını kaldırdıklarını belirtti.

Gensorudaki iddialara yanıt veren Eker, 2002 -2010 yılları arasında CHP'nin iddia ettiği gibi çiftçinin perişan olmadığını kaydetti. Çiftçiye yönelik her türlü desteği verdiklerini anlatan Eker, Türkiye'nin buğday ithalatında 2002'de sıralamada bile yokken şimdi dünyada 2 numara olduğunu söyledi.

Hububat ürünlerinin üretiminde verimliliğin 2002 yılına oranla büyük oranda arttığını anlatan Bakan Eker, "Perişanlık var ama bu perişanlık hububat üretiminde, çiftçinin durumunda değil ama perişanlık durumu muhalefet milletvekillerinin itibarı konusunda var" dedi.

Tarım politikaları konusunda, "Kırsal Kalkınma Projesi" tedbirlerini anlatan Eker, hayvancılık konusunda da büyükbaş hayvanların arttığını söyledi. Büyükbaş hayvanlardan elde edilen verimlerin de büyük oranda arttığına işaret eden Eker, kırmızı et konusunda da önemli artış olduğunu söyledi.

Dünya Gıda Güvenliği konusunda Türkiye'nin politikalarının konuşulduğunu söyleyen Eker, "Dünya Türkiye'nin tarımdaki başarısını konuşuyor. Bu gensoru önergesinin ciddi olmasını isterdim. Ama ne yazık ki seçim öncesi muhalefet biraz 'tarım konuşalım' istedi herhalde" diye konuştu. 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler