"Elde taşınan laboratuvarlar" geliyor

Bilkent Üniversitesi Yerleşkesi'ndeki Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM) Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Enstitüsünde tıp, eczacılık, DNA analizi gibi pek çok stratejik araştırmada kullanılan biyosensör cihazı, tamamen yerli kaynaklarla geliştirilip dünya standartlarında ticari ürüne dönüştürüldü.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.10.2010 - 08:25

Bilkent Üniversitesi UNAM araştırmacılardan Yrd. Doç. Dr. Aykutlu Dana,  merkezlerinde biyomoleküler algılama konusunda dünyada yaygın olarak kullanılan yüzey plazmon rezonansı (SPR) prensibine dayalı analitik sistemlerin geliştirildiğini bildirdi. Araştırmacılar, laboratuvarda kullanılmak üzere geliştirdikleri masaüstü sistemin yanı sıra plasmon rezonans yüzeyleri ile optik algılayıcıları birleştirerek,cep telefonu boyutunda bir cihazla plasmon rezonans ölçümlerinin yapılmasına olanak sağlayan minyatür bir teknolojinin prototipini de üretti.

Geliştirilen SPR sisteminin DNA analizi, bakteriyel enfeksiyonların teşhisi, kanda bulunan çeşitli hormonların tespiti, eczacılık, moleküler biyoloji, genetik, tıp, çevre gibi alanlarda stratejik araştırmaların yapılmasına olanak sağladığını anlatan Dana, bu sistemlerin Türkiye'de kullanılan birçok araştırma laboratuvarı için yüksek maliyetlerle yurt dışından temin edildiğini belirtti.

Plazmon rezonans sistemlerinin yüksek maliyetli olmasının, bu tür sistemleri kullanan araştırmaların yavaş ilerlemesine sebep olduğunu kaydeden Dana, geliştirdikleri sistemin ise yurt dışındaki benzer örneklerinden daha ileri uygulamalara fırsat tanıdığını ve önemli bir maliyet avantajı getirdiğini söyledi. Dana, ticari ürün olarak geliştirdikleri sistemlerin satışına da başladıklarını bildirdi. Dana, geliştirdikleri sistemin ucuzluğu sayesinde daha önce az sayıda laboratuvarda gerçekleştirilebilen bazı testlerin, sağlık ocaklarında bile yapılmasının mümkün olacağını ifade etti.

Araştırma geliştirme çalışmaları sırasında yüzey plazmon rezonansı konusunda teknolojik yenilikler ve yeni ölçüm mekanizmalarının da geliştirildiğini bildiren Dana, bu yeni teknikle ilgili patent başvurusu yaptıklarını da belirtti. Dana, tekniğin anlatıldığı bilimsel yayının İngiliz Kimya Derneği'nin ''Lab on a Chip'' adlı dergisinde yayımlanacağını belirtti.

Elde taşınan laboratuvarlar

Yrd. Doç. Dr. Dana, geliştirilen sistemlerden bir tanesinin, elde taşınabilen bir sistem olarak tasarlandığını bildirdi.
Elde taşınabilir ve düşük maliyetli biyomoleküler algılayıcı sistemi sayesinde pek çok tıbbi tahlilin günlük hayatta daha yaygın kullanılmasının mümkün olacağını belirten Dana, şu bilgileri verdi:
''SPR cihazının küçültülmüş halini prototip olarak geliştirdik. Daha önce büyük boyutlu masaüstü ve laboratuvar ortamında çalışabilen sistemi, geliştirdiğimiz yeni teknoloji sayesinde elde taşınabilir bir boyuta getirdik. Algılama tekniği gıdadan eczacılığa, çevre kirliliğinin tespitinden, kan örneklerinin analizine kadar birçok alanda daha önce uygulanmıştır, fakat uygulamalar laboratuvar ile sınırlı kalmıştır.

Amacımız cep telefonu boyutlarında, ve belki cep telefonlarına takılabilen minyatür bir algılayıcı ile, tüm bu testleri taşınabilir hale getirmek. Böyle bir cihaz, bazı rutin testler için sağlık merkezlerine gitmeden bu testlerin evde yapılmasına izin verebilir. Minyatür SPR algılayıcı, hassas ve atılabilir bir laboratuvar özelliği taşıyacak.''

Yrd. Doç. Dr. Aykutlu Dana yönetimindeki araştırma grubunda, Burak Türker, Hasan Güner ve Okan Öner Ekiz adlı öğrenciler sistemlerin optik, mekanik, elektronik ve yazılım konusunda geliştirmesinde çalıştı. Sanayi Bakanlığı Araştırma Geliştirme Başkanlığı'nın teknoloji desteği ile kurulan NanoDev adlı şirketin de geliştirilen teknolojiyi ticarileştirdi ve ilk ürününün satışını yaptı. Ar-Ge şirketi, daha geniş bir ürün ailesini piyasaya sürmeye hazırlanıyor.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler