‘Elektrik ve suyu kesilen çiftçi ekim yapamıyor’

Mardin’in Kızıltepe ve Derik ilçelerine bağlı 40’ı aşkın mahallede yaşayan binlerce yurttaş, Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye (DEDAŞ) borçları olduğu gerekçesiyle 14 Mayıs’tan bu yana elektrik ve su alamıyor. Çiftçilik ile uğraşan mahalle sakinleri, koranavirüs salgının olduğu bir dönemde su kuyularının yanısıra hanelerin elektriğinin de kesilmesinden dolayı hasat kaybı yaşadıklarını söylerken, hayvancılıkla da ilgilenemediklerini belirtiyor. Cumhurbaşkanının, borcu olanların pandemi sürecinde elektrik ve suyunun kesilmeyeceğini söylediğini anımsatan çiftçiler, “Söylenen sözlerle uygulamadaki gerçekler birbirini tutmuyor. Ekinlerimizi sulayamadığımız için hasat kaybı yaşıyoruz. Zaten salgın nedeniyle tarımla yeteri kadar ilgilenemedik ve zararımız oldu. Birde elektirik ve suyun kesilmesi ile iyice mağdur olduk. Hayvanlarımıza dahi su veremiyoruz” dedi.   

‘BU KADAR BORÇ İMKANSIZ’

CHP’li Orhan Sarıbal da Mardin’de çiftçilerin mağdur olduğunu söyleyerek, “Çiftçinin dediğine göre DEDAŞ doğrudan saatleri okumuyor. 6 bin 100 küsür abonenin yaklaşık 1 milyar 300 milyon TL gibi bir borcu var. Tarımsal sulama üzerinden baktığımızda böyle bir borcun olması zor. Yıllarca bu borcun birikmesi gerekiyor. Koronavirüs süreci başladığında bu sene çiftçiden sulama ve elektrik parası istenmeden, önceki borçlar gündeme getirilmeden çiftçiye elektrik ve su verilsin istedik. Bu isteğimiz yanıtsız kaldı. Toprağa ekilen her bitki kamu malı sayılır. Her bitkinin susuz veya bakımsız kalması ise bir milli zarardır. Her tohum milli servettir ve milli serveti koruması gereken iktidardır” dedi. 

Ekonomik anlamda hem çiftçinin hem de devletin zarar gördüğünü kaydeden Sarıbal, “Yurttaşlar hayvanlarını sulayamıyor. Buğdayında son suyu yapılamadı. Son suyunun yapılmaması büyük bir zarara uğratacak. Şimdi buradaki çiftçiler Mısır ekimine geçecek. Elektrik ve su kesintisinden dolayı ekime geçemezse 400 bin dekar civarında bir arazide sulanamama riskinden dolayı ekim yapılamayacak. Bu adeta Mardin çiftçisini cezalandırmaktır. İktidar 200 milyar kaynak ayırdığını söylerken bu çiftçilere yatırım yapılmaması hem çiftçiye hem ülkeye zarar” diye konuştu.