'Elektronik Fatura Projesi kullanıma hazır'

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Maliye Bakanlığında ''Elektronik Fatura Projesi''nin kamuoyuna tanıtımı için basın toplantısı düzenledi. Gelişen bilgi ve iletişim teknolojilerinin eğitim, sağlık, iş dünyası gibi bir çok alanda iş süreçlerini önemli bir şekilde etkilediğine ve değiştirdiğine işaret eden Şimşek, teknolojik gelişmelerin hizmet kalitesinin yükseltilmesi, maliyet avantajları ve denetimin artırılması gibi farklı nedenlerle herkes tarafından dikkatli bir şekilde takip edildiğini belirtti. Bu bağlamda elektronik faturanın, geleneksel faturalama süreçlerinin barındırdığı zorlukları ortadan kaldıran teknolojik bir çözüm olarak ortaya çıktığına dikkati çeken Şimşek, elektronik fatura altyapısının oluşturulması amacıyla Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde Bakanlığın elektronik fatura çözümünün tamamladığını ve kullanıma hazır hale getirildiğini bildirdi.

Yeni sistem ile faturalama süreçlerinin tümünün elektronik yöntemler aracılığıyla gerçekleştirileceğini belirten Şimşek, bu nedenle elektronik fatura uygulamasında fatura oluşturma, gönderme, muhafaza ve istenildiğinde ibraz edilmesi ile ilgili tüm işlemlerin, kağıt kullanılmadan yapılacağını kaydetti. Daha hızlı, güvenli ve kolay bir faturalama yöntemi olan sistemin, maliyet etkinliği ve verimlilik artışı getireceğini ifade eden Bakan Şimşek, söz konusu sistemin Finlandiya, Belçika, Danimarka, İspanya başta olmak üzere AB ülkelerinde de kullanıldığını anlattı. AB genelindeki araştırmalara göre, elektronik faturaya geçiş tamamlandığında, maliyetlerde sağlanacak tasarruf miktarının yıllık 243 milyar Avro olarak tahmin edildiğini bildiren Şimşek, ''Türkiye'nin bilgi ve sistem alt yapısı bu yeni sisteme geçiş için müsaittir'' dedi.
 

Yeni sistemin avantajları

Projenin öncelikle mükelleflerin kağıda dalyalı faturalamadan doğan yüksek maliyetleri ortadan kaldırmasına imkan sağlayacağına dikkati çeken Şimşek, Türkiye'de sadece GSM abone sayısının 64 milyona yaklaştığı dikkate alındığında yeni sistemin avantajlarının öneminin ortaya çıktığını söyledi. Sistemin ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak e-ticaret, dış ticaret, gümrük, ve kamu tedariği gibi işlemlerde de e-fatura kullanımına imkan vereceğini belirten Şimşek, ''Gelir İdaresi Başkanlığı elektronik fatura çözümünü geliştirirken, standartların açık bir şekilde belirlenmesini ve teknik tabiri ile çalışabilirlik alanı oluşturmayı temel prensip olarak benimsemiştir'' diye konuştu.

Güncel teknolojiler, uluslararası standartları esas alan söz konusu sistemin önemli avantajları beraberinde getirdiğini anlatan Şimşek, elektronik fatura projesinin hayata geçmesiyle birlikte uygulamadan yararlanacak kişi kurum veya kuruluşların kendi bünyelerinde bir dönüşüm sürecinin de başlayacağını kaydetti. Bakan Şimşek; projenin getireceği kazanımlarını şöyle sıraladı:

- Faturalamayla ilgili işlemler çok daha düşük maliyetlerle yerine getirilecek.

- Zaman kayıpları ortadan kalkacak.

-Bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygın kullanımı sağlanacak.

-Fatura dışında diğer belgelerin de elektronik ortama aktarımı çalışmaları hızlanacak.

-Kağıt kullanımı azaltılacak.
 

Elektronik fatura, ödeme sistemlerine entegre edilecek

Maliye Bakanı Şimşek, ticari hayatta faturanın, ardından bir ödeme sürecini başlatması nedeniyle bankacılık ve finans sektöründe yapılan bir çok işlem için de temel belge niteliğinde olduğunu vurgulayarak, bu ilişki nedeniyle Başkanlığın elektronik fatura uygulamasını ödeme sistemleriyle entegre etmeyi amaçladığını ifade etti.

'Yine aynı noktadayım'

Şimşek, basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Şimşek, vergi borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin bir soru üzerini, genel bir vergi alacaklarının yeniden yapılandırılması veya affının vergide uyumu bozan çok önemli bir husus olduğuna işaret ederek, ilke olarak bu tür uygulamaları çok ciddi diğer reformlarla desteklenmemesi halinde doğru bulmadığını daha önce ifade ettiğini anımsattı. Şimşek, şöyle devam etti: ''Yine aynı noktadayım. Ama şu yapılabilir Gelir İdaresi Başkanlığına belki genele ilişkin değil de 'Birtakım prensipler çerçevesinde şirket bazında yapılandırmaya imkan sağlayacak bir düzenleme yapılabilir mi?' diye her zaman tabii bu yönde de çalışmamız olabilir. Ama genele ilişkin şu anda gündemimizde bir yeniden yapılandırma yok. Gelirse de diğer çerçevede diğer reformlarla destekleyici bir nitelikte olursa tabii ki daha kalıcı bir etkide bulunur.''
 

Türkiye ve AB'deki ekonomik büyüme

Konuyla ilgili soru üzerine geçen hafta İsviçre'de yaptığı temaslar sırasında söylediği ''2010 yılında Türkiye AB'nin 4-5 katı büyüyebilir'' şeklindeki sözlerini değerlendiren Şimşek, 2010 yılı için Türkiye ekonomisinin yüzde 3,5 ile yüzde 5,5 arasında, AB'nin ise yüzde 0,7 ile yüzde 1,4 arasında büyüyebileceğine ilişkin yapılan tahminlere dayanarak söz konusu yorumu yaptığını kaydetti.

Türkiye ile Avro bölgesine ilişkin tahminler bu çerçevede gerçekleşirse Türkiye'nin Avrupa'nın birkaç katı büyümeye devam edeceğini anlatan Şimşek, şöyle konuştu: ''Orta vadede AB'nin yine yüzde 1,8 ile 2 arasında büyümesi öngörülüyor. Halbuki OECD'nin Türkiye'nin 2011 yılı ile 2017 yılı arasındaki döneme ilişkin büyüme tahminleri yüzde 6,7. Yani o çerçevede yine bakarsak Türkiye'nin yine AB'nin yaklaşık 3 katı civarında büyüyebileceğini en azından bu tahminler ortaya koyuyor. Çok uzun vadede de benzer bir şekilde yani 2050 yılına kadar Türkiye'nin aslında ortalama yüzde 5 civarında bir büyümeyi sağlayabileceğine ilişkin çalışmalar var. Bunlar çalışma. AB'nin çok uzun vadeli büyüme tahminleri de ortada. Yani 'Türkiye AB'nin yaklaşık yüzde 2-2,5 katı büyüyebilir' diye öngörüler var. Dolayısıyla uzun vadede Türkiye'nin batı ile Avrupa ile büyüme anlamında arayı kapatabileceğine ilişkin birçok çalışma var.''

Bu yıl Türkiye'nin büyüme tahminlerinin Avrupa'ya ilişkin ortalama tahminlerin yaklaşık 4-5 katı gibi iddialı bir rakam olduğunu ifade eden Maliye Bakanı, Türkiye'nin büyük ülküleri ve iddiaları olan, genç, dinamik bir ülke olduğunu ve söz konusu tahminlerin gerçekleşeceğine inandığını vurguladı.

'Mevsimsel etkiler zamanla sistemden çıkacak'

Şimşek, TÜİK'in bugün açıkladığı enflasyon rakamlarına ilişkin bir soru üzerine, enflasyonun uzun bir aradan sonra tekrar çift haneye çıkmış olmasının üzücü ama çok da sürpriz olmadığını belirterek, ''Biz 2010 yılının ilk yarısında mevsimsel faktörlerden, tabii bir de bizim idare olarak aldığımız bazı kararlardan dolayı fiyatların geçici olarak yükselebileceğini zaten öngörmüştük'' dedi. Bir önceki aya bakıldığında çekirdek enflasyonun hala yüzde 4 civarında olduğuna dikkati çeken Şimşek, şöyle devam etti: ''Dolayısıyla aslolan budur. Yani geçici birtakım fiyat artışlarının etkisi zamanla sistemden çıkacak, mevsimsel etkiler zamanla sistemden çıkacak. Yani olanı dikkate aldığımızda enflasyonda kalıcı bir yükseliş trendi öngörmüyoruz. Henüz talep kaynaklı bir enflasyonist baskı söz konusu değildir. Özellikle yılın başında dediğim gibi mevsimsel faktörlerin etkisi bir de tabii bizim yaptığımız bazı fiyat ayarlamalarının etkisi çok bariz bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Bunlar geçici etkilerdir. Öyle inanıyorum ki orta vadede enflasyon tekrar Merkez Bankasının hedefleriyle uyumlu bir şekilde bir trende girecektir.''

Makro ekonomik dengeler açısından bir risk görmediğini, çünkü temel enflasyon göstergelerinde, orta vadeye ilişkin ve kısa vadeye ilişkin enflasyon beklentilerinde bir bozulmanın söz konusu olmadığını ifade eden Şimşek, ''Bunun orta vadeli, uzun vadeli faizlere yansıması şu ana kadar son derece sınırlı olmuştur. Bu da bizim yaptığımız değerlendirme doğrultusunda piyasanın bir fiyatlama yaptığını göstermektedir'' dedi. ''2010 yılında özellikle denetlemeyi düşündüğünüz sektörler hangisi?'' sorusuna Şimşek, şu yanıtı verdi: ''Gerek GİB'de gerek diğer denetim birimlerinde özellikle son yıllarda çok önemli modeller geliştirildi. Yani riske dayalı denetim modelleri geliştirildi ve denetimler O çerçevede yapılacak. Hesap Uzmanları Kurulu olsun, Maliye müfettişleri olsun, Gelir İdaresi olsun sektörel çalışmaları yaparlar, genel bir plan çerçevesinde bize sunarlar. Ama sonrası merkezi denetim birimlerinin yaptığı çalışmalar çerçevesinde yürütülür. Bu aşamada çalışmalar bitmediği için ben size hangi sektörlere ağırlık vereceğimizi söyleyemeyeceğim. Ama bunların hepsi risk analizi çerçevesinde saptanan çalışmalar.''

İsviçre ile çifte vergilendirmeyi önleme

Şimşek, Türkiye ile İsviçre arasında gelir üzerinden alınan vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması'na ilişkin bir soru üzerine, G-20 çerçevesinde geçen yıl nisan ayında Londra'da yapılan toplantılarda alınan çok önemli kararlardan sonra birçok ülkenin daha önce Türkiye ile işbirliği yapmaya gönüllü olmayan bir çok ülkenin yakın çalışma ve bu konudaki eksikliklerin giderilmesi konusunda daha yapıcı davranmaya başladığını söyledi.
Maliye Bakanlığı olarak bu çerçevede çok hızlı bir şekilde o ülkelerle temasa geçtikleri ve bu ülkelerle özellikle OECD Model Anlaşması çerçevesinde tam bilgi değişimi içeren anlaşmalar imzalamaya başladıklarını ifade eden Şimşek, aslında anlaşmanın tamamlandığını ancak değerlendirme sürecinin devam ettiğini bildirdi.

Bu anlaşmanın sadece Türkiye'ye özgü olmadığını, İsviçre'nin başka ülkelerle de benzer anlaşmalar yaptığı için başka ülkelere ilişkin birtakım hassasiyetleri olabileceğini belirten Şimşek, şunları söyledi: ''En son İsviçre Maliye Bakanı ile Cuma günü görüştüm. Bizimle yapılan anlaşmaya ilişkin herhangi yeni bir husus söz konusu değil. Anlaşma normal bir süreçte değerlendiriliyor. Çalışma biter bitmez ya Türkiye'de ya da İsviçre'de bu anlaşma tabii ki imzalanacak ve çok hızlı bir şekilde Meclisimiz tarafından kabul edilecektir. Ama burada önemli olan anlaşmanın bu aşamada yapılmış olmasıdır. Artık bu konuda soru işaretlerine gerek yok. Bırakın İsviçre, Avusturya, Lüksemburg gibi ülkeleri artık off shore dediğimiz vergi cennetlerindeki yönetimler dahil bizlerle iletişime geçiyor. Dolasıyla biz onlarla da yakın bir diyalog içerisindeyiz. Burada belirsiz bir durum söz konusu değil, eninde sonunda o bahsettiğimiz çerçevede yani tam bilgi değişimi, bilgi alışverişini içerecek şekilde yeni vergi anlaşmaları olacağı neredeyse kesinlik arz etmektedir. Bunun zamanı ne olur? 3 ay sonra olmuş, 5 ay sonra olmuş, bence o çok önemli değil.''

Gelir vergisi reformu

Gelir vergisi reformu ile ilgili bir soruya karşılık Şimşek, bütçeden hemen sonra konuyu değerlendirdiklerini kaydederek, ''Biz reform dediğimiz zaman tabii radikal bir dönüşümü içeren bir paket arzularız. Henüz o aşamada olmadığı sonucuna vardık. Çalışmalarımızı devam ettireceğiz ama bu arada bazı çok önemli hususları da belki o reformu beklemeden uygulamaya koymaya çalışacağız. Gelir vergisi reformuna ilişkin çalışma herhalde biraz daha zaman alacak'' dedi.

'Türkiye'nin temelleri sağlam'

Bir basın mensubunun, ''Türkiye Haziran'da bir referanduma gidecek olursa, bu ekonomiyi nasıl etkiler?'' şeklindeki sorusu üzerine Bakan Şimşek, referandumun çok maliyetli bir süreç olmadığını, bu anlamda bir sıkıntı olmayacağını söyledi. Fakat ortam ekonomik istikrarı etkileyecek bir nitelik kazanırsa ekonomide olumsuz bir etkisi olabileceğini ifade eden Maliye Bakanı, şöyle konuştu: ''Ama şunu açık bir şekilde ifade edeyim. Türkiye'nin temelleri sağlam. Şu anda güçlü bir hükümet var, siyasi istikrar var. Dolayısıyla olası bir referandumun gerek ekonomik, gerek siyasi istikrarı zedeleyeceği kanısında değilim. Türkiye'nin demokratikleşmesi ekonomik kalkınması kadar önemli, belki daha önemlidir. Çünkü aslında sürdürülebilir bir kalkınma için, kalıcı kazanımlar için, temel hak ve özgürlüklerin de geliştirilmesi lazım. Demokrasinin ekonomik kalkınmayla atbaşı götürülmesi gerekiyor. Dolayısıyla ben referandumun ekonomimiz üzerinde, bütçemiz üzerinde kalıcı bir etki yaratabileceğini tahmin etmiyorum.''

Son 1-2 aya bakıldığı zaman bütçe uygulamaları performansının son derece iyi olduğunun görüleceğini kaydeden Şimşek, geçen yılın da iyi bir performansla kapatıldığını, dolayısıyla bunun da bu yıl için de güçlü bir baz oluşturduğunu söyledi. Şimşek, ''Eğer dünyada ve Türkiye'de çok büyük bir şok yaşanmazsa ki bu son derece düşük bir olasılık, ben bütçe performansının bütçede öngörülenden daha iyi olma ihtimalini yüksek görüyorum'' dedi.
 

Sigaradaki vergi

Bir gazetecinin sigarada vergi miktarının artırılmasının açık tütün satışı ve kaçakçılığı artırdığı yönündeki değerlendirmesi üzerine Şimşek, sigarada vergileri yükseltiklerini, bunun da kaçakçılığı daha cazip hale getirdiğinin farkında olduklarını söyledi. İdare olarak buna kayıtsız kalamayacaklarını ifade eden Şimşek, bu süreçte geçen yılın sonuna doğru yeni denetim ekipleri kurduklarını ve ek kaynak tahsis ettiklerini kaydetti. Şimşek, ''Yani bandrolsüz ürünlerin satışını engelleyecek ek denetim kaynakları tahsis ettik. Şunu bir kere daha hatırlatmakta yarar görüyorum bandrolsüz ürün bulunduran, nakleden, satan, yani bununla ilgili herhangi bir süreçte payı olanlara ciddi cezalar var. 2 yıl ile 5 yıl arasında hapis cezası var, 5 iş günü kadar adli para cezası var'' diye konuştu.
 

Gelir İdaresi'nin yeniden yapılanması

Gelir İdaresinin yenilen yapılandırılması projesinin tek bir taslakla özetlenebilecek proje olmadığını, orta vadeli bir proje olduğunu kaydeden Şimşek, konuyla ilgili şunları söyledi:
''Biz başlangıçta Gelir İdaresinin mali imkanlar anlamında, kaynak anlamında, personel anlamında önemli ölçüde kendisine esneklik tanıyacak, özerklik tanıyacak bir yapıya doğru gitmeye ilişkin adım atacağız. İnşallah önümüzdeki belki 1-2 ay içerisinde buna ilişkin bir takım hususları da görebilirsiniz. Yine çok kısa vadede denetim standartlarının iyileştirilmesine yönelik önemli adımlar atacağız. Denetim birimleri arasında koordinasyonun artırılması ve yeni yapılandırmada Gelir İdaresinin güçlendirilmesi hususu peyderpey yapılacak düzenleme ve uygulamaları içeriyor.'' Kayıt dışı ile mücadelenin aslında bir ulusal seferberlik kadar önemli bir konu olduğunu belirten Maliye Bakanı, bu anlamda gelir idaresinin denetim birimlerinin güçlendirilmesinin çok ciddi bir konu olduğunu bildirdi.

TEKEL işçileri konusu

TEKEL işçileri konusunda Danıştay kararını hükümet olarak değerlendirdiklerini belirten Şimşek, ''Bu noktada benim yapacağım ek bir açıklama söz konusu değil. Çünkü ilgili kurum ve kuruluşlar ile bakan arkadaşlarımız bu kararı çalışıyor. Bu çerçevede yapılması gereken bir düzenleme olursa önümüzdeki dönemde sizlerle paylaşırız'' dedi. Anayasa Mahkemesi'nin, ''Gelir Vergisi Kanununun yatırım indiriminde süre sınırlaması, ücretlilerin yüzde 35'lik orana tabi olması ve geçici 67'inci maddede dar mükellefler için öngörülen tevkifatla ilgili hükümlerini'' iptal etmesiyle ilgili sorusu üzerine Bakan Şimşek, Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği hususlara ilişkin Maliye Bakanlığı'nda çalışmaların tamamlandığını, mümkün olursa bu hafta içinde çalışmalar sonucu ortaya çıkan seçenekleri Ekonomi Koordinasyon Kurul toplantısında ele alacağız, arkasından da konuyu Bakanlar Kurulu'na, oradan da Meclis'e sevk etmeyi ümit ettiklerini bildirdi. Şimşek, ''Ama bu aşamada henüz karar verme sürecinde olduğumuz için sizlere içerikle ilgili olarak fazla bir şey söyleyemeyeceğiz'' dedi.
 

Elektronik Fatura kayıt dışı ile mücadelede enstrüman olacak

Bir soru üzerine de elektronik faturaya ilişkin tebliği bugün imzalayacaklarını ve tebliğin yayımı ardından yürürlüğe gireceğini belirten Şimşek, tebliğ yürürlüğe girer girmez herkesin elektronik fatura sistemine geçmesi gibi bir zorunluluğu olmadığını ifade etti.
Şimşek, dolayısıyla ödemelerde şu an itibariyle herhangi bir değişiklik söz konusu olmayacağını bildirdi. Kendilerinin elektronik faturayla önemli bir başlangıç yaptıklarını belirten Şimşek, şunları kaydetti: ''Buna hazır olan şirketlerin idareye başvuracak, İdare bu çerçevede o şirketin elektronik faturaya geçişini sağlayacak. Başlangıçta belki biz kamu ile çalışan, yani kamuda elektronik faturalamayı daha geniş kapsamlı bir şekilde düşünebiliriz. Belki sonraki aşamalarda yine kamuda zorunlu hale getirebiliriz. Sistem oturduktan sonra yapılacak tasarruflar zaten ortada. Yani zaman tasarrufu, kağıt tasarrufu, verimlilik artışı... Eminim bir çok işletme, şirketimiz ve kamu idaremiz bir an önce bu sisteme geçmek için bir çaba içerisine girecek. Dolayısıyla burada biz onun teknik hususlarını da dikkate aldık. Bir sıkıntı yaratmayacak şekilde işlemlerimizi devam ettireceğiz.'' Bakan Şimşek, elektronik faturanın orta vadede kayıt dışı ile mücadelede kendileri için önemli bir enstrüman olabileceğine işaret ederek, ''ona o gözlükle bakıyoruz'' dedi.
 

Vergi borçlarının yeniden yapılandırılması

Bir gazetecinin, ''Vergi borçlarının yeniden yapılandırılması konusunda (işletme bazında yapılandırma olabilir) dediniz, burada neyi kastettiniz?'' şeklindeki sorusu üzerine Şimşek, genel aflara, genel vergi yapılandırmasına ilke olarak karşı olduğunu çeşitli defalar vurguladığını belirterek, şunları söyledi: ''Ben şunu kastettim, bir model geliştirip Gelir İdaresine esneklik tanınabilir mi? Örneğin vergi alacağının hiçbir şekilde reel değerin altına düşmemesi koşuluyla firmanın mali bünyesinde ödeme kapasitesi dikkate alınarak taksitlendirme konusu İdareye bırakılabilir. (Buna ilişkin çalışma yapıyoruz) dedim. Ben bu türden bir uygulamayı hemen hayata geçireceğiz şeklinde de bir söz sarf etmedim. Genel aflara karşı olduğumu geçmişte de söyledim, bugün de söylüyorum. Çünkü vergi uyumunu bozuyor, vergide adaletsizlik yaratıyor. Yani vergi borcunu zamanında ödeyenlere büyük haksızlık oluyor. Ama tabii ki firmaların mali bünyesi bozulabiliyor, ödeme sıkıntısına girebiliyorlar, onlara ilişkin de bir sistem gerekiyor. Var olan sistemi nasıl geliştirebiliriz o konuda bir çalışmaya Maliye Bakanlığı olarak tabii ki biz açığız.''