Erdoğan adaylarını açıkladı

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayının Mehmet Ali Bilici, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan adayının ise Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu olduğunu açıkladı.

Yayınlanma: 16.01.2009 - 08:59
Abone Ol google-news

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Tayyip Erdoğan, AKP Genel Merkezi'nde düzenlenen aday tanıtım toplantısında, partisinin 29 Mart'ta yapılacak yerel secimlere katılacak 2 büyükşehir ile bazı il belediye başkan adaylarının isimlerini açıkladı.

Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayının Mehmet Ali Bilici, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan adayının ise Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu olduğunu bildiren Erdoğan, Amasya'da Cafer Özdemir, Bingöl'de Serdar Atalay, Bitlis'te Fehmi Alaydın, Çankırı'da İrfan Dinç, Erzincan'da Yüksel Çakır, Isparta'da Hasan Balaman, Karaman'da Kamil Uğurlu, Kars'ta Nevzat Bozkuş, Kastamonu'da Mustafa Gökhan Gülşen, Kırşehir'de Yaşar Bahçeci, Malatya'da Ahmet Çakır, Osmaniye'de Suat Önal, Şanlıurfa'da Mehmet Oymak, Yalova'da Barboros Bilicioğlu, Zonguldak'da Secaattin Gonca, Hakkari'de Şükrü Çallı ile yerel seçimlere katılacaklarını açıkladı.

 

AKP, Aytaç Durak'ı seçmedi

Başbakan Erdoğan, Adana'nın, Akdeniz'in ve Türkiye'nin önemli şehirlerinden biri olduğuna işaret ederek, bu ili her açıdan kalkındırmak, potansiyellerini harekete geçirmek için son 6 yılda eğitim, sağlık, ulaşım ve turizm konusunda yaptıkları yatırımlar hakkında bilgiler verdi.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'ın, geçen yerel seçimler öncesinde ''son bir kez daha'' belediye başkanlığı yapmak istediğini ve bunun uygun bulunduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kendileriyle son bir dönemi tamamladık ki bu defa yeni bir aday adaylığı süreci için konuşmalar başladı. Kendisini davet edip, konuştum. Dedim, 'Bak şöyle konuştun.' Ama 'Ben hatırlamıyorum' dedi. Dedim ki 'Biz sizinle ne konuştuysak o noktadayız. Artık sizinle yola devam edemeyeceğiz. Çünkü ben sizinle bunu konuştuğumu çok iyi hatırlıyorum.' İşte maalesef, ömrü neredeyse belediye başkanlığıyla geçecek. Hala burayı bırakmamak... Bu nasıl bir hırs, olacak iş değil.''
Yola ''yeni, dinamik, siyasi tecrübeye sahip, yeni bir vizyonla, yeni projelerle hizmet üretmeye talip'' olan Mehmet Ali Bilici ile devam edeceklerini bildiren Başbakan Erdoğan, Bilici'yi Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın siyasete kazandırdığı anlattı. Bilici'nin, ilçe ve il başkanlıkları ile üç dönem milletvekilliği yaptığını ifade eden Erdoğan, ''Bilici, değerli bir arkadaşımızdır. Bu vesileyle Özal'ı rahmetle yaad ediyorum. İnanıyorum ki Adanalılar, Sayın Bilici'yi bağrına basacak ve 30 Mart sabahından itibaren Adana 'durmak yok, yola devam' genel hedefimizi, 'durmak yok, hizmete devam' anlayışıyla yerel siyasette sürdürecektir'' diye konuştu.

 

İşte adaylar:

Adana: Mehmet Ali Bilici

Amasya: Cafer Özdemir

Bingöl: Serdar Atalay

Bitlis: Fehmi Alaydın

Çankırı: İrfan Dinç

Erzincan: Yüksel Çakır

Hakkari: Şükrü Çallı

Isparta: Hasan Balaman
 
Karaman: Kamil Uğurlu

Kars: Nevzat Bozkuş

Kastamonu: Mustafa Gökhan Gülşen
 
Kırşehir: Yaşar Bahçeci

Malatya: Ahmet Çakır

Osmaniye: Suat Önal

Şanlıurfa: Mehmet Oymak

Trabzon: Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu

Yalova: Barbaros Bilicioğlu

Zonguldak: Secahattin Goncacı

Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmada, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına da değindi. Erdoğan, ''BM Genel Sekreteri İsrail'deyken Gazze'deki BM binası vuruluyor. Bu, açıkça dünyaya meydan okuma, dünya ile dalga geçmektir. İsrail'e buradan bir kez daha seslenmek istiyorum: Daha fazla can kaybı olmadan, daha fazla ocak sönmeden, daha fazla masumlar, çocuklar ölmeden bu savaşı durdurun. Buradan tüm dünyaya seslenmek istiyorum: Bu vahşete göz yummayın, bu katliama seyirci kalmayın, çünkü susan, sessiz kalan, tepkisiz kalan, bu ayıba, bu yanlışa ortak olur'' dedi.

İsrail'in Gazze'de başlattığı operasyonun bugün 3. haftaya girdiğini hatırlatan Erdoğan, dün itibarıyla hayatını kaybedenlerin sayısının bini, yaralıların sayısının da 4 bini aştığına dikkati çekti.

10 kişilik Gazzeli yaralı grubunu ve refakatçilerini hava ambulansıyla Türkiye'ye getirdiklerini anımsatan Erdoğan, daha fazlasını istemelerine rağmen alamadıklarını belirtti. Yaralıları geçen salı günü hastanede ziyaret ettiğini ifade eden Erdoğan, gördüğü manzarayı ifade etmekte, hissettiklerini dile getirmekte zorlandığını dile getirdi.

Erdoğan, şöyle devam etti: ''Orada şüphesiz 10 yaralı içerisinde vücudu tamamen felç haline gelen var, ayakları kopan var. O fosforlu bombalar altında yanan Filistinli kardeşlerimiz var. Hele gele genç bir kızımız var ki 1 aylık yavrusunu kaybetti. Aileden 9 kişi şu ana kadar şehit olmuş durumda fakat bu hale rağmen annenin şu ifadeleri çok önemliydi, anne şunu söylüyordu: 'Hiçbir yerden gıda yardımı gelmese de hiçbir şey gelmese de ağaç yapraklarıyla beslenir ve sonun kadar, şahadete kadar bu mücadelemizi sürdürürüz' diyordu''

İsrail'in, askeri tesisleri ve silahlı grupların karargahlarını vurmadığını belirten Erdoğan, ''Hamas'ta böyle şey ne gezer, nerede olacak böyle bir şey. İsrail, sivil yerleşim yerlerini, hastaneleri, camileri, okulları vuruyor. Filistin Kızılayının hastanesi vuruldu, BM Mülteciler Sığınma Binası vuruldu, medya mensuplarının bulunduğu bina vuruldu. Bu saldırılalar neyle izah edilebilir, bu vahşet hangi gerekçeyle meşrulaştırılabilir? Gencecik insanların, yaşlıların, kadınların, hele hele çocukların o bombalara maruz kalmasının, bedenlerinin yanıp tutuşmasını kim neyle açıklayabilir'' dedi.

Çağdaş dünyanın uzun zamandır genel kurallara, değerlere ve geleneklere tabi olduğunu vurgulayan Erdoğan, savaşın, operasyon yapmanın da bir hukuku olduğunu ifade etti. Her semavi dinin insan hayatını kutsal saydığına, insan hayatına kastetmeyi en büyük günah saydığına işaret eden Erdoğan, Tevrat, İncil ve Kuranıkerim'de de bunun böyle olduğunu belirtti.

Tevrat'taki 10 emirden altıncısının ''Öldürmeyeceksin'' dediğini anımsatan Erdoğan, bu sözü İngilizce ve İbranice olarak tekrarladı.

Tüm insan hakları belgelerinin tartışmasız yaşam hakkına önem verdiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bu apaçık hükümlere, kurallara rağmen bu masum çocukları katletmeyi hangi dine, hangi hukuka, hangi insanlığa ve hangi vicdana sığdırabiliyoruz. İsrail'in pervasızlık bir tarafa, dünya kamuoyunun tepkisizliği insanı daha fazla üzüyor. Gözümüzün önünde insanlık değerleri ölüyor, tükeniyor. Bu dram bütün dünyanın gözleri önünde yaşanıyor. Bütün bir insanlık televizyonlarının karşısında her gün, her saat canlı yayında bu trajediyi izliyor. Televizyonların çok ciddi bir kısmı da ayrıca görüntü yayımlamıyor, onları da dünya tam manasıyla görmüyor. Çünkü İsrail'in kontrolü altına olan bir dünya medyası var, onu da özellikle vurgulamak lazım. Zaten bunlar objektif olarak yayınlarını yapsalar o zaman olay çok daha farklı bir boyuta ulaşır ama hiç kimsenin sesi çıkmıyor, hiç kimse bu insafsızlığa dur demiyor.
BM Güvenlik Konseyi son bir karar aldı. Bu karar bağlayıcı olmasına rağmen bakıyorsunuz BM hala bu noktada seyrediyor. AB maalesef seyrediyor. 18-19'unda Brüksel'de olacağım tabi bunları konuşacağız. İslam dünyası bölük pörçük, bir bütünlük yok. BM Genel Sekreteri İsrail'deyken Gazze'deki BM binası vuruluyor. Bu açıkça dünyaya meydan okuma, dünya ile dalga geçmektir. İsrail'e buradan bir kez daha seslenmek istiyorum: Daha fazla can kaybı olmadan, daha fazla ocak sönmeden, daha fazla masumlar, çocuklar ölmeden bu savaşı durdurun. Buradan tüm dünyaya seslenmek istiyorum: Bu vahşete göz yummayın, bu katliama seyirci kalmayın, çünkü susan, sessiz kalan, tepkisiz kalan bu ayıba, bu yanlışa ortak olur. Türkiye olarak şu andaki önceliğimiz, derhal ateşkesin tesis edilmesidir"


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler