Erdoğan: Bunun hesabını hemen soracağız

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "17 ve 25 Aralık'ta milletin seçimle gelmiş iktidarına darbe yapmaya çalışanlardan hesabı sorulacak. Üstelik 34 yıl beklemeyeceğiz. Hemen hesabını soracağız" dedi.

Erdoğan: Bunun hesabını hemen soracağız
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.06.2014 - 18:09

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fransa'nın Lyon kentinde Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) 10. yıl etkinliğine etkinliğine katıldı. Etkinlikte konuşan Başbakan Recep Tayip Erdoğan 1915 olaylarını iç siyaset malzemesi haline getiren batılı ülkeleri eleştirdi.

Başbakan Erdoğan, "Biz gerek Fransa'da gerekse diğer Avrupa ülkelerinde bu konuların iç politika meselesi yapılmasını yapılmasının tehlikesini her fırsatta vurguladık. İç politikada istismarlarla oy kazanmak uğruna, ırkçılığa ayrımcılığa, özellikle de islamafobiye kapı aranmasının Avrupa için Avrupa Birliği değerleri için tehdit oluşturacağını defalarca dile getirdik." Dedi.

Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği önüne çıkarılan engeller hakkaniyetle oluşmadığını ifade eden Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bakın bizim sadece 620 bin vatandaşımız var. Bütün Avrupa'da sayıları 6 milyona yaklaşan vatandaşımız var. Birçok Avrupa ülkesinin nüfusu bizim buradaki vatandaşlarımızdan daha az. 50 yıldır Avrupa da bulunan, Avrupa'da çalışan, ter döken, hayatlarını burada büyüten vatandaşlarımız Avrupa Birliğine üye olacak bir Türkiye'nin öncüleridir. Kimse Türkiye'den korkmasın, kimse Türkiye'den çekinmesin. AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı var, bu ihtiyaç bugün arıtmıştır. AB'nin güçlü Türkiye'ye ihtiyacı var. AB'nin genç dinamik nüfusundan dolayı Türkiye ye ihtiyacı var. Avrupa birliğinin ırkçılıklar, ayrımcılıkla, İslamafobi ile mücadele için Türkiye'ye ihtiyacı var. En önemlisi de AB'nin islam dünyası ile tüm Müslümanlarla daha sağlıklı irtibat kurabilmesi için Türkiye'ye ihtiyacı var. Türkiye ilelebet kapıda bekletilecek ülke değil."

 

'REFORMLARI KARARLILIKLA YAPIYORUZ'

"Son 12 yılda gerçekleştirdiği reformlarla büyüyen ekonomisi ile aktif dış politikasıyla Türkiye AB'nin kapısında ilelebet bekleyecek bir ülke hele hele hiç değildir. Biz reformlarımızı kararlılıkla yapıyoruz, demokratik standartları yükseltiyor, ekonomiyi istikrarla büyütüyoruz. Yıllık ortalama yüzde 5 büyüyen bir ekonomi ile Avrupa'nın 6'ncı büyük ekonomisi konumundayız. Bunu daha da ileriye taşıyacağız. Bölgemizde her yerde, en güçlü şekilde hakkı savunuyor adaleti savunuyor, mazlumların elinden tutuyor, zulme karşı mücadele ediyoruz. Yani Artık eski Türkiye yok. Türkiye çok değiştir. Türkiye hızla değişiyor."

Başbakan Erdoğan, 1960 yılında bir darbe yapıldığını hatırlatarak, şöyle konuştu: "Bu darbenin altından ekonomi alt üst oldu. Türkiye daha da fakirleşti. Ardından 1980 yılında bir başka darbe yapıldı. Yine demokrasi askıya alındı. Yine ekonominin dengeleri alt üst oldu. Özgürlükler bir kez daha kısılandı. Baskı, zulüm, zorbalık bir kez daha arttı. Ardından 28 Şubat darbesi geldi. Bir kez daha devlet kendi öz vatandaşına zulmetmeye başladı. Kızlarımız inançlarının gereği başörtüleriyle okullarına gidemediler. Meslek liseleri, imam hatip okulları kapatıldı. Kur'an öğrenmek bir kez daha zorlaştırıldı. Değerli dostum, değerli sanatçımız Ahmet Kaya işte o dönemin lincine uğradı. Geldi Paris'te, gurbette vatan hasreti içinde hayata gözlerini yumdu. Şimdi o çok sattığını iddia ettiği gazetelerin köşelerinde yazan birileri, İstanbul'daki ödül töreninde Ahmet Kaya'ya neler yaptıklarını bizler biliriz. Tarih buna şahit; ama bunlarda utanma yok, ar yok. Çatalları, tabakları nasıl fırlattıklarını gördük. O salondan nasıl kaçırıldığını gördük. Bunlar hala bu ülkede güya özgürlük mücadelesi veriyorlar. Bunların demokrasi konuşmaya hakkı yok. On yıllar boyunca Türkiye'de makbul olan olmayan vatandaş-makbul olmayan vatandaş ayrımı yaptılar. Standart vatandaş üretmek istediler. Kendi kriterlerine uymayanları dışladılar, horladılar, değerleri yok saydılar, inançları, kimlikleri, kültürleri yok saydılar. İnsanlara kendi vatanlarını zindan ettiler. Biz en başta buna son verdik. Her türlü yasağı, baskıyı, kısıtlamayı kaldırmanın mücadelesini verdik. Ret, inkar ve asimilasyon politikalarını biz sonlandırdık. Kardeşliğimizin, birliğimizin önündeki engelleri biz kaldırdık. Anneler evlatlarıyla kendi anadillerinde konuşamıyorlardı, yasaktı. Buna biz son verdik. İnsanımıza insan olduğunu hatırlattık. Devletle millet arasındaki mesafeyi kaldırdık. Başörtüsü üstündeki zulme son verdik."

 

'İSTİYORUM Kİ, ELÇİLERİN SAYISI 620 BİN OLSUN'

"Bizim ülkemizde bir kısmı siyasal Kürtçülük yapıyor, bir kısmı siyasal Türkçülük yapıyor. Bir kısmı da kumsallarla dolaşıyor. Bir parti diyor ki, Kürtlerin temsilcisiyim, biri diyor ki ben Türklerin partisiyim, öbürü de diyor ki sahillerin partisiyim. AK Parti ne diyor, biz 77 milyonun partisiyiz. Aramızdaki fark bu" diyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Benim sizden bir ricam var. Fransa'da 620 bin Türk var; fakat 620 binin tamamı çifte vatandaşlık anlayışından hareketle niye müracaatını yapıp aynı zamanda Fransa vatandaşı olmuyor? Fransa vatandaşı olmamış olan Türk vatandaşıma sesleniyorum; kesinlikle aynı zamanda Fransız vatandaşı olun, bunu ihmal etmeyin. Sizler 620 bin Türk olarak, bu pasaportu almanın ötesinde vatandaşı olmanız gerekir. Siyasi haklarınızı kullanmalısınız. Bunun faydası var, zararı yok. Kim size farklı bir şey söylüyorsa bilin ki, size zarar veriyor. Siz, bizim Fransa'daki elçilerimizsiniz. Ben istiyorum ki, bu elçilerin sayısı 620 bin olsun."

 

'DARBE YAPMAYA YELTENENLERDEN HEMEN HESAP SORULACAK'

17-25 Aralık'ta "iktidara yargı yoluyla darbe yapmaya yeltenenlerden" hesap sorulacağını söyleyen Erdoğan, "Üstelik 34 yıl bekleyerek değil, hemen hesabı sorulacak. Pensilvanya, Türkiye'deki her darbeye lojistik darbe sağladı, 12 Eylül'de işte mahkum olan bu darbecilere övgüler düzdü. 28 Şubat'ta dönemin hükümetine ağır saldırılarda bulundu. En son 17-25 Aralık'ta bu kez de kendisi darbe yapmak istedi. Yolsuzluk bahanesi altında CHP'yi, MHP'yi, bir kısım medyayı, emniyet ve yargı içindeki maşalarını kullanarak, hükümeti devirmek, ülkenin kazanımlarını yok etmek, Türkiye'yi uluslararası çevrelere uşak etmek istedi. İşte o darbe girişimine de eyvallah etmedik, eğilmedik, bükülmedik ve o tuzağı bozduk. Şimdi de inlerine giriyor, yaptıklarının hesabı hukuk içinde tek tek sormaya başlıyoruz" dedi.

 

'DÜŞÜNCESİNE GÜVENEN DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNDEN KORKMAZ'

Yurtdışında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunun, 31 Temmuz-3 Ağustos arasında yapılacağını belirten Erdoğan, şunları ekledi: "Mutlaka sandık başına gidin, Cumhurbaşkanlığı için oy verin. Adayımızı henüz açıklamadık, ay sonuna doğru açıklayacağız. Adayımıza Fransa'dan büyük destek geleceğine inanıyorum. Asla ümitsiz olmayın, boynunuzu asla yere eğmeyin. Sizin ülkeniz, bütün gücüyle sizin arkanızda durmaya ve haklarınızı savunmaya devam edecek. Büyük bir ülkenin vatandaşı olduğunuzu unutmayın. Fransa vatandaşlığınızı da unutmayın. Pasaportunuzla, bayrağınızla, vatanınızla, milletinizle gurur duyun. Kültürünüzü, kimliğinizi, özellikle de inancınızı ve dilinizi asla unutmayın, unutturmayın. Kendinizi, kimliğinizi muhafaza ederken buranın diline mahkum kalmayın. Siyasetten, spordan, kültürden kendinizi soyutlamayın. Bizim sizlere ihtiyacımız var, Fransa'nın sizin gibi mert, dürüst, çalışkan insanlara ihtiyacı var. Asimile olmayın, çocuklarınızın da asimile edilmesine müsaade etmeyin; ancak entegre olmaktan da kaçınmayın, çekinmeyin. İnancına güvenen inanç özgürlüğünden korkmaz. Düşüncesine güvenen düşünce özgürlüğünden korkmaz. Onun için güçlüsünüz. Kendinize inanın, güvenin."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon