Erdoğan: İzmir'e suyu ben getirdim

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir'e suyu kendisinin getirdiğini iddia etti. Tanzim satış konusuna da değinen Erdoğan, "Bu iş 31 Mart’a kadar düzeldi, düzeldi. Zaten yarı yarıya düştü. 31 Mart'tan sonra TESKOM ve ilgili kuruluşlarla masaya oturacağız ve onlarla beraber en ücra köşelerdeki mahalledeki marketlere varıncaya kadar onlarla bu satışları yapacağız" dedi.

Erdoğan: İzmir'e suyu ben getirdim
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.02.2019 - 16:46

<video:1259678>

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Denizli 29 Ekim Bulvarı'nda halka seslendi. Miting alanının çevresine, üzerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve annesinin fotoğrafının bulunduğu dev afiş asıldı. Afişte, 'Kadın vardır yiğit doğurur, oymağı devlet eder. Doğum günün kutlu olsun Reis 26.02.1954' yazısı dikkat çekti. Üzerinde 'Memleket işi gönül işi', 'Dik dur eğilme bu millet seninle' ve 'Büyük usta büyükşehir senin eserin' yazılı afişler de asıldı. Havayoluyla geldiği Denizli'de Çardak Havalimanı'na inen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra miting yapacağı 29 Ekim Bulvarı'na geçti. Mitingde ilk olarak Denizli'nin eski Büyükşehir Belediye Başkanı da olan AKP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci, konuştu. Nihat Zeybekci, Denizlilerden İzmir'deki tanıdıklarına ulaşmalarını ve kente yaptıkları hizmetleri anlatmalarını isteyerek, "İzmir de çamurdan, çukurdan, kanalizasyondan kurtulsun mu? Denizli'de yaptıklarımı orada da yapacağız. Hizmet destanları orada da yazılacak" dedi.

ERDOĞAN KÜRSÜYE ÇIKTI

Nihat Zeybekci'den sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kürsüye çıktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da konuşmasına, "Denizli'nin saygıdeğer güzel insanları. Vurduk sazın tellerine, bir zeybek türküsü yaktım Denizli'nin güllerine. Denizli bugün bir başka güzelsin Denizli" sözleriyle başladı. Denizli'nin tüm ilçelerini de tek tek sayıp selamladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale'deki deprem felaketinde bölgede yaşayan vatandaşlara 'geçmiş olsun' dileğinde bulundu. Alanı dolduranlarını 'dik dur eğilme bu millet seninle" sloganları atması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz Allah'ın huzurunda sadece rükuda eğiliriz" dedi.

MUHALEFETİN ADAYLARINA YÜKLENDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı'nın karşısındaki ittifakın 'zillet ittifakı' olduğunu söyleyerek, şöyle dedi:

"Cumhur İttifakı'nın karşısında kimler var? Zillet ittifakı var, illet ittifakı var. Bunun içinde kimler var? CHP, PKK terör örgütünün siyasi temsilcisi olan HDP bunun yanında söylemek istemem ama adı İYİ Parti olan İP var. Bir de Saadet var. Dikkat ediyorum. Ankara'da çok enteresan zillet ittifakı adaylarının resimleri var ama resimlerin altında CHP'nin logosu yok, HDP'nin logosu da yok. Aynı şeyi diğer illerde de yapıyorlar. Neden biliyor musun? Aday bilinsin ama kimin adayı olduğu bilinmesin diye yapıyorlar. Çünkü benim milletim, PKK'nın desteklediği adaya oyunu verir mi? İllet ittifakı, zillet ittifakına inşallah 31 Mart'ta bir Osmanlı tokadı yakışır değil mi? Cumhur İttifakı'nın zaferi bir tarihtir inşallah 31 Mart seçimlerinde Denizli kendisine yakışanı yapacaktır. Cumhur İttifakı olarak Denizli'de bu sefer rekor kıracağız. Bunun için öncelikle çok çalışmamız, dayanışma içerisinde olmamız gerekiyor. Maalesef hala istediğimiz konsolidasyonu sağlamış değiliz ben bunu başaracağımıza inanıyorum. 31 Mart'ın sadece bir belediye değil beka seçimi olduğunu kritik önemde olduğunu Denizli'deki her bir vatandaşımıza izah etmeliyiz."

'EKONOMİYİ TESLİM ETTİĞİNİZ SOYADI DERVİŞ OLAN NEREDE ŞİMDİ?'

"Siyaset gönüllere kazanma, gönülleri feth etme sanatıdır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, milli geliri 3 bin 500 dolardan, 11 bin dolar seviyesine çıkardıklarını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunun yolu da hizmetten geçer. Bir siyasetçi ülkeye kazandırdıklarıyla anılır. 14 defa sizlerin huzuruna çıktı. 14 kez sizlere icraatlarımızın, şehirlerimizi nereden nereye taşıdığımızın, yaptıklarımızın ve yapamadıklarımızın hesabını verdik. Milletimizin onayıyla hizmet yolculuğuna devam ettim. Milli geliri 3 bin 500 dolardan, 11 bin dolar seviyesine birlikte çıkardık. Türk siyaseti üzerinde vesayet gölgesini 2010 ve 2017 halk oylamasıyla beraber kaldırdık. Medya patronlarının başbakan, bakan belirlediği o kötü günlere birlikte son verdik. Alan el durumundan veren el durumuna birlikte getirdik. IMF kapılarında sürünmüyorduk. Göreve geldiğim zaman Türkiye'nin borcu 123,5 milyar dolardı. Merkez Bankamızın döviz rezervi 127,5 milyar dolardı. Davos'ta IMF Başkanı'yla konuşuyoruz. 'Türkiye'nin başbakanı siz değilsiniz' dedim. Türkiye'nin başbakanı benim. Sen verdiğin parayı tahsille görevlisin. Gelip de Türkiye'yi irade etme, öyle bir görevin yok. Paranı alıyor musun? Alıyorsun. Öyleyse sen karışma. Türkiye'yi ben idare edeceğim, sen karışma. IMF'nin başından çekip gitti, bu kardeşiniz önce başbakan sonra cumhurbaşkanı oldu. IMF'ye borcu sıfırladık. Şimdi borcumuz yok. Bay Kemal 'IMF'nin kapısına giderler' diyor. Bay Kemal o CHP'nin işi. Onların kapısına siz gittiniz. Bizi, siz borçlu kıldınız, sizin borçlarınızı biz sildik. Ekonomiyi teslim ettiğiniz soyadı Derviş olan nerede şimdi? Nerede kayıp yok. Onu gönderenlerin yanında şimdi Amerika'da".

'EĞER KİM BUNA 'SERBEST PİYASA' DİYORSA ONU GELSİN KÜLAHIMA ANLATSIN'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tanzim satış noktalarına değinerek, "Kardeşlerim bu oyunları biz bozduk. Tezgahlar kuruyorlar. O tezgahları da bozduk" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçende ne yaptılar? Patlıcan, sivri biber sohbeti yaptılar. Patates sohbeti yaptılar. Ne oldu? Tanzim satışları kurduk mu? Satışları başlattık mı? Eğer bu iş 31 Mart'a kadar düzeldi düzeldi. Zaten yarı yarıya düzeldi. TESKOOP gibi kuruluşlarla masaya oturacağız onlarla beraber ülkemizin en ücra köşelerindeki marketlere varıncaya kadar bu satışları yapacağız. Gerekirse ürün çeşitliliğini de artıracağız. Biz sömürü düzenlerine aracı olamayız. Vatandaşın sömürenlerle beraber olamayız. Eğer kim buna 'serbest piyasa' diyorsa onu gelsin külahıma anlatsın. Benim alanım ekonomi özel sektörden de gelmiş biriyim. Neyin ne olduğunu bilirim. Kimse kusura bakmasın vatandaşın hakkını yedirmeyiz" dedi.

'MİLYONLAR MEYDANLARA DÖKÜLMÜŞ, 'BENİM DE HABERİM OLSAYDI GELİRDİM' DİYOR'

Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi gecesini hatırlatarak, şöyle dedi:

"Gezi olaylarında sokakları karıştırmaya çalışanlara haddini bildirdik mi? Çukur eylemlerine katılanları açtıkları çukurlara yine sizin desteğinizde gömdük mü? 17 - 25 Aralık, 15 Temmuz kalleş darbe girişimini de hep birlikte püskürttük mü? Sizden istediğim vardı, hepimiz meydanlardaydık. Ancak bir kişi meydanda değildi. Gece 21.15'te Bay Kemal, Atatürk Havalimanı'na gelmiş orada FETÖ'cülerin tanklarının arasında Bakırköy Belediyesi'ne gitmiş. Utanmadan ne diyor? 'Benim de haberim olsa gelirdim' diyor. Milyonlar meydanlara dökülmüş, 'benim de haberim olsaydı gelirdim' diyor. Bu böyle. Akşam yalan sabah iftira. Bay Kemal deyince tarifi bu. Benim sevgili milletim, bu adama hala oy mu veriyorsunuz? CHP'ye gönül veren arkadaşlarıma da sesleniyorum. Ne olur başınızı iki elinizin arasına alın. Bu adam böyle bir adam. Buna artık gereken dersi vermemiz lazım. Bu teröristlerle yan yana, onlarla omuz omuza. Beraber yürüyorlar."

'İZMİR'E SUYU BEN GETİRDİM'

Eleştirilerini İzmir üzerinden sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte İzmir de onlarla beraber. İzmir'de biz bunların karşısına Nihat kardeşimizi çıkardık. Tüm bu tahribatı kurtarmak için, körfez pislikten geçilmiyor. Şimdi İzmir gibi bir şehrimize bu yakışır mı? Susuzdu bir zamanlar, suyu da inanın ben getirdim. Neyle? DSİ ile getirdim. Demir yolları çalışmıyordu, İZBAN. Ona da Ulaştırma Bakanlığını soktum, orada da İZBAN'ı yaptım, gene biz yaptık ya. CHP'li kardeşlerime sesleniyorum. Bak hakikat gerçek budur, size şimdi bak aslan gibi Nihat Zeybekci'yi gönderiyoruz. Belediyecilik bizim işimiz. Bunlar bu işten anlamaz" dedi.

'ŞİMDİKİ KUYRUK YOKLUK KUYRUĞU DEĞİL, BEREKET, VARLIK KUYRUĞU'

CHP'ye yönelik eleştirilerine devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle dedi:

"Bunların işi üç Y, yolsuzluk, yasak, yokluk. Diyorlar ki 'Ak Parti kuyruk getirdi'. Ha dur bakalım. İki kuyruk var. Birinci kuyruk yokluklar kuyruğu. Bu CHP'nin dönemine denk gelir. Yağ kuyruklarını bilirsiniz değil mi? Anneler bilirsiniz değil mi? Ekmek kuyruklarını bilirler. İktidarda işte CHP var, SHP vardı. Şimdiki kuyruk, yokluk kuyruğu değil, bereket, varlık kuyruğu. Nedir? Fırsatçılara ders verme kuyruğudur. Benim vatandaşım oraya geliyor, yüzde 50 ürünleri ucuza alıyor. Bugün Türk vatandaşları 70 ülkeye vizesiz gidiyorsa, bu dayanışmamızın gücüdür. Son 17 senede aramıza fesatçıların, ayrımcıların girmesine asla izin vermedik. Türkeye'ye tarihin en büyük başarılarını yaşattık. Allah'ın izniyle birlik beraberliğimizi koruduğumuz sürece aşamayacağımız, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk yok. Meyve veren ağaç taşlanır. Elbette bizim bu başarılarımız milletimizi mutlu ediyorsa, başka kimi ülkeleri, içimizdeki kimi kişileri rahatsız ediyor. Eski Türkiye sevdalıları, hazımsızlık duyuyor. Bu ülkeyi kendi tapulu mülkü gibi görenler, para musluklarının kesilmesinden rahatsız oluyor. Kendilerini milletini üzerinde görenler bizim dik duruşumuzdan hazımsızlık duyuyorlar. Suriye'de Irak'la ilgili attığımız adımlar, bu ülkeyle ilgili planları kirli hesapları olanları ciddi rahatsız ediyor. Gezi olayları, 15 Temmuz girişimleri, terör örgütlerinin aynı zamanda üzerimize saldırması bu davranışın dışa vurumudur. Kardeşlerim Gabar'a girdik mi? Tendürek'e girdik mi? İnlerine girdik mi? Sizlere o söz vermemiş miydik? İnlerine girdik. Daha da yapacağız. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Çünkü benim milletimin huzurunu kaçıranları biz huzursuz edeceğiz. Anlarlar anlamazlar bilsinler ki biz arkalarındayız. Kur operasyon da bu hazımsızlığın örneği. Dünyada bir çok ülkeyi felç edecek girişimi aştık. Döviz kuru üzerinden sindirmeye çalışanlar, hamd olsun amaçlarına ulaşamadı."

'BİZİM TERÖR ÖRGÜTLERİNİN DESTEĞİNE İHTİYACIMIZ YOK' DEMİYOR, DİYEMİYOR'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:

"31 Mart seçimleri bu kesimlerin bitlerini kanlandırmışa benziyor. Sizlere ders vermek için, 17 yılın hesabını milletten sormak için siyaset mühendislerine başvuruyorlar. Cumhur İttifakı'nın karşısına içinde terör örgütünün siyasi uzantılarının olduğu 4'lü bir çete çıkardılar. Bu dörtlü çetenin kumandasını da Kandil ve Pensilvanya'ya verdiler. Aday listelerinden, seçim stratejilerine kadar Persilvanya'daki şarlatan, Kandil'deki terör yuvaları yönetiyor. Gittiğiniz her yere bunu anlatın CHP neden HDP ile iş birliği yapıyor? HDP'nin arkasında kimler var? Denizlili kardeşlerim buna prim verir mi? Onun için bunları sandıklara gömelim. O zaman gelip kendileri seçime girselerdi. Geçen hafta biri çıkmış. 'Ak Parti'nin karşısında kim varsa onunla birlikte oluruz' diyor. Örgütün meclisteki temsilcileri ise 'şuralarda kazanacağız. Şuralarda da Ak Parti'ye kaybettireceğiz' diyor. Bundan CHP'nin hiçbir yöneticisi rahatsız olmuyor. Bu utanç karşısında CHP'nin başındaki zat bir laf etmiyor. 'Ne münasebet bizim terör örgütlerinin desteğine ihtiyacımız yok' demiyor, diyemiyor. FETÖ soruşturmalarında gözaltına alınan şaibeli ismi, Ankara'da bir ilçemize belediye başkan adayı yapıyorlar. Ecdadımız 'et kokarsa tuz basılır, tuz kokarsa ne çare' diyor maalesef CHP'de tuz çoktan kokmuştur. CHP mevcut yönetim elinde, içine düştüğü ihanet çukurunda günden güne daha fazla boğulmaktadır. Ana muhalefet partisinin böyle bir duruma düşürülmesi gerçekten üzüntü vericidir."

Denizli'ye yaptıkları yatırımları anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İki ay önce 275 kalem eseri sizlerin hizmetine sunduk. Son 17 yılda Denizli'ye 23 katrilyon yatırım yaptık. Eğitimde 3 bin 897 derslik, yüksek öğrenim görenlere 4 bin 797 kapasiteli yurt binaları açtık. 2 bin 300 kapasiteli yurt binaları açacağız. Bir müjde vereyim. Yıl sonuna kadara Çivril'i doğal gazla buluşturuyoruz. Onun için çok çalışacaksınız. Denizlili gençlerin geleceği için spor salonları inşa ettik. Millet Bahçesi yapılacak onun için Osman Bey (Zolan) hazırlıklarını yap. Millet Bahçeleri bizim için çok önemli. Şöyle bir köşesinde de millet kıraathanesi. İmar barışından şehirdeki 115 bin vatandaşımız yararlandı. Geldik 79 senede 65 kilometre bölünmüş yol vardı, biz bunu 16 senede 423 kilometreye çıkardık farkımız bu. 11 adet yol projemizin yapımı da sürüyor. Bay Kemal biz çiftçimizi 1,9 katrilyon destek verdik. Bay Kemal'in bundan haberi yok, bilmez bunu Bay Kemal" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler