Erdoğan'ın en büyük korkusu

Bir haftadır Erdoğan, AKP ve yandaş kalemlerden ilginç değerlendirmeler ve bunların ışığında da çağrılar duyuyoruz. O kendinden emin dil gitti yerine yarı tehdit yarı yakarış bulunan cümleler kurulmaya başlandı.

Birgün'den Yaşar Aydın'ın haberine göre; Meclis çoğunluğundan, yeni koalisyon arayışlarına, oradan ikinci tura uzanan iktidar menşeli değerlendirmeler durumun hiç de kamuoyu şirketlerinin pompaladığı gibi olmadığını gösteriyor.

Tüm çaba Erdoğan için

Saray İttifakı’nın çabalarına rağmen HDP baraj üzerinde, hatta birkaç puan üzerinde görülüyor. Bu fotoğraf aynı zamanda Saray İttifakı’nın Meclis çoğunluğunu kaybettiğini gösteriyor. İşte bu andan itibaren Erdoğan ve AKP yeni bir stratejiye yöneldi. Bu seçim stratejisi bir anlamda “Erdoğan’ı kurtarmak” olarak ifade edilebilir.

Yandaş kalemlerin Erdoğan’a vefa çağrıları, reklam filmlerinde kullanılan duygusal ‘arkandayız’ şarkıları özellikle sandığa gitme konusunda kararsız davranan ya da SP ile İYİ Parti’yi alternatif gören AKP seçmenini hedef alıyor. Bu çağrılara ve mesajlara da Erdoğan’ın eşlik ettiğini görüyoruz. Erdoğan’ın koalisyon dönemlerinin kapanmasını müjdelendikten bir yıl sonra ‘koalisyon olabilir’ açıklamasını bu kapsamda değerlendirebiliriz. Erdoğan, şimdiden Millet İttifak’ına mavi boncuk dağıtmaya başladı. Böylece 24 Haziran seçimlerinden sonra eski defterleri kapatmaya hazır olduğunun da altını çizmiş oldu.

Kuşkusuz Erdoğan’ın Milet İttifakı’nın içine doğru yaptığı bu hamlenin MHP ile ilişkileri zedeleme olasılığı da çok yüksek. Ama AKP bunu en azından şimdilik çok dert etmiyor. Ankara’da görüşünü almayı başarabildiğimiz eski bir milletvekilinin “MHP’nin partiye ve Erdoğan’a katabileceği bir şey yok. Verdiklerinden çok aldılar” demeci partideki ruh halini özetlemeye yetiyor.

Erdoğan’ın koalisyon açıklaması ve ardından MHP’ye dair AKP’de başlatılan tartışma ikinci tur için partner değiştir mi sorularını da beraberinde getirdi. Şimdilik kaydı ile İYİ Parti bu kapıyı kapattı. Üstelik parlamenter sistem vurgusu ile neredeyse beton döktü de denilebilir. Anladığımız şu ki Erdoğan, 25 Haziran-8 Temmuz arasında yeni manevralar denemeye hazırlanıyor. Bu manevra İYİ Parti’den Saadet’e, oradan da HDP’ye kadar uzanabilir.

İkinci tur korkusu

AKP’liler oy yüzdelerinden bağımsız ikinci turu tam bir kabus olarak görüyorlar. Muharrem İnce’nin ikinci tur öncesi ittifak içinde ve dışında kalan partiler ve oluşumlarla bir araya gelecekleri ve hükümeti öyle kuracaklarına dair açıklaması endişeleri daha da artırdı. AKP kulislerinde böyle bir durumda Saray İttifakı dışında tek bir oyun kazanılmasının neredeyse imkansız hale geleceği konuşuluyor.

Bu nedenle tüm olanakları kullanıp birinci turda Erdoğan’ı seçtirmeyi tek çare olarak görüyorlar. Hamle üstülüğünün kendilerinde kalması için Erdoğan’ın ilk turda seçilmesi gerekiyor. Aksi durumda ikinci tur için kartları Muharrem İnce dağıtacak.