Ergenekon'da 88. duruşma

Ergenekon davasının 88. duruşması, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda başladı. Duruşmada bugün tutuksuz sanık Asım Demir'in savunması alınacak.

Ergenekon'da 88. duruşma
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.05.2009 - 07:54

Ergenekon davasının 88. duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan yargılamanın bugünkü duruşmasına, Hayrettin Ertekin, Ergün Poyraz, Ümit Sayın, Selim Akkurt, Erkut Ersoy, Mehmet Adnan Akfırat, Doğu Perinçek ve Mete Yalazangil dışındaki 23 tutuklu sanık katıldı.

Tutuksuz sanıklardan Güler Kömürcü Öztürk, Asım Demir, Atilla Aksu, Murat Özcan, Fuat Turgut, Yusuf Görüm ve Raif Görüm ile bu suçtan tutuksuz ancak başka suçtan hükümlü Sedat Peker de duruşmada hazır bulundu.

 

Peker: Veli Küçük ile iş ortaklığım yoktur

 ''Ergenekon'' davasının tutuksuz sanığı, başka suçtan hükümlü Sedat Peker, ''Veli Küçük ile yasal çerçeveler dışında herhangi bir muhabbetim ve iş ortaklığım yoktur'' dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Sedat Peker, Cumhuriyet savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın'ın sorularını yanıtladı.
Bir soru üzerine, emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ü babasının yakını olduğu için tanıdığını, kendisine sevgi ve saygı duyduğunu belirten Peker, ''Şu an itibarıyla da kendisine duyduğum saygı ve sevgide azalma olmamıştır, çoğalma olmuştur. Yasal çerçeveler dışında herhangi bir muhabbetim ve iş ortaklığım yoktur'' şeklinde konuştu. Veli Küçük emekli olduğunda, çıkan bir kanun üzerine lojmandan çıkartılması, koruması ve şoförünün alınması yönünde bir karar verildiğini, ev ve şoför aradığını duyduğunu ifade eden Peker, Emin Caner Yiğit'i şoför olarak kendisine göndermediğini anlattı. Peker, ''terör örgütlerinin hedefinde olduğu için Küçük'e yardım etmek istediğini'' dile getirerek, sıkıntısı olanlara imkanları doğrultusunda yardım ettiğini kaydetti. Sedat Peker, Veli Küçük'ün ajandasındaki yazılarla ilgili yöneltilen sorular üzerine de bunların Küçük'e sorulması gerektiğini belirtti. Savcı Pekgüzel'in, uyuşturucu kaçakçısı Nejat Daş ile ilgili yönelttiği soruyu Peker, ''Nejat Daş'ı yakalamak için benden yardım istediler. Ancak muhbir olmadığımı belirterek kendilerine yardımcı olmayacağımı söyledim. İddia edildiği gibi gelen şahısları Sayın Veli Küçük'e ben götürmedim. Onlar beni Sayın Veli Küçük'ün yanına götürdü'' şeklinde yanıtladı. Peker, ''tecavüzden aranıyor'' şeklindeki gazete haberine de çok kızdığını ifade etti.


İşkence iddiaları

İkinci iddianamenin tutuklu sanıklarından Adil Serdar Saçan ''maalesef'' tanıdığını ifade eden Peker, Saçan'ın kendisini defalarca gözaltına aldırdığını belirtti. ''Saçan'ın, insanlığa karşı suç işlediği için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde yargılanması gerektiğini'' iddia eden Peker, ''Saçan'ı, Olgun Aydın Peker'in testislerinin patlatılması olayı nedeniyle tanıyoruz. Olgun, çocuk yapabilme yeteneğini kazanabilmek için ülke ülke gezdi'' diye konuştu.

Saçan'ın, askerlik arkadaşı olan Mecnun Odyakmaz'a bile işkence yaptırdığını öne süren Peker, ''Gözaltında herkes bir yerini bıraktı. Ben de omuriliğimi bıraktım. İşkence yaparken doktorlarla bilimsel olarak çalışıyorlardı. Kiminin kalbi dağıldı. Daha içeri girer girmez veriyorlardı elektriği'' şeklinde konuştu. Peker, Susurluk raporunda adının geçtiği bölümler anımsatılınca, Abdullah Çatlı'yı tanımadığını belirterek, ''Dostum olsaydı şeref duyardım. Yeşil'i tanımıyorum'' dedi. Sedat Peker, gençliğinin ilk yıllarında ''hafif uyuşturucu'' diye tabir edilen maddelerden içtiğini, sonra bıraktığını ifade etti. Hayatındaki en huzurlu dönemin, cezaevinde geçirdiği son 5 yıl olduğunu söyleyen Peker, ''Sinir sistemim çökmüştü. En rahat dönemimi içeride geçirdim'' dedi. Peker, Veli Küçük'ün tavsiyesiyle Kuzey Irak'ta okul açtığı yönündeki iddianın da doğru olmadığını ifade etti. Çeçenistan'da herhangi bir faaliyeti olmadığını kaydeden Peker, sadece 10 yıl önce resmi olarak para yatırdığını söyledi. Diğer sanık ve avukatların da Peker'e soru yönelttiği duruşmada, tutuksuz sanıkların ifadeleri alınıyor.

 

Özkan'ın çapraz sorgusu yapıldı

''Ergenekon'' davasının bugünkü duruşmasında, tutuksuz sanıklardan Murat Özkan'ın savunması alınarak, çapraz sorgusu yapıldı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, savunması alınan Özkan, hem akrabası hem de iş ortağı olan sanık Mahmut Öztürk'ü, tutuklanmasının ardından cezaevinde ziyaret ettiğini ve onunla ilgilendiğini anlattı.
Tutuklu sanıklardan Oktay Yıldırım'ı geçmişte Öztürk aracılığıyla tanıdığını ve Yıldırım ve Öztürk ile Eminönü'de bir süre ''Hanedan'' adlı kafeyi işlettiklerini belirten Özkan, ticari anlaşmazlık nedeniyle kafenin kapanmasından sonra Yıldırım'ı görmediğini söyledi.

Tutuklu sanıklardan Kemal Kerinçsiz'i, yine Öztürk tutuklandıktan sonra, Muzaffer Tekin'in avukatı olması nedeniyle tanıdığını dile getiren Özkan, ''O tarihten sonra zaman zaman görüştük. En yakınınız tutuklanmış, ortada aylarca iddianame yok. Bu durumda tanıdığınız avukatlardan görüş almanız gayet normal'' diye konuştu. Daha sonra geçilen çapraz sorguda savcıların Özkan'a, sanıklardan Nihat Yiğit ile tahliye olması sonrasında ''Kardak'' adlı restoranda yaptıkları ve Kemal Kerinçsiz'in de katıldığı görüşmeyi sormasına, Kerinçsiz tepki gösterdi. Bu nedenle Kemal Kerinçsiz ile savcı Mehmet Ali Pekgüzel arasında zaman zaman gerginlik yaşandı.

Mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından duruşmayı yarın saat 09.30'a bıraktı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler