Ergenekon'da itiraz

Ergenekon soruşturması kapsamında bir süre önce tutuklanan avukat Serdar Öztürk'ün avukatı Hasan Gürbüz tarafından bir süre önce müvekkilin serbest bırakılması talebiyle verilen dilekçe, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirildi. Mahkeme, tutukluluğa yapılan itirazı reddederek, Öztürk'ün tutukluluğunun devamına karar verdi.

Avukatlara polis engeli

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan avukat Serdar Öztürk'ün avukatı Hasan Gürbüz, müvekkilinin el konulan bilgisayarının kopyalanması sırasında avukatların bulunmasının, polis tarafından engellendiğini öne sürdü.

Yazılı açıklama yapan Gürbüz, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Serdar Öztürk ile ilgili 3 Haziran tarihinde alınan arama kararı ile altında Cumhuriyet Savcısı, 9 TEM polisi, biri baro görevlisi toplam 5 avukatın imzasının bulunduğu Arama ve El Koyma Tutanağı ile Avukat Hakları Merkezi'nden avukat Tayfun Çakır tarafından Öztürk'ün bilgisayarının yedeklenmesi işlemine ilişkin tutulan tutanağın birer örneğini gönderdi.

Gürbüz açıklamasında Ankara Cumhuriyet Savcısının talimatına rağmen Öztürk'e ait bilgisayarın kopyalamasına avukatlarının nezaret etmesinin, polis tarafından engellendiğini iddia etti.

Bu durumun avukatlar tarafından Ankara Barosu Avukat Hakları Merkezine şikayet edilmesi üzerine merkezden avukatların Ankara Emniyet Genel Müdürlüğüne geldiğini, ancak onların da polis tarafından engellendiğini anlatan Gürbüz, bunun üzerine avukatların tutanak düzenleyerek durumun tespit edildiğini kaydetti.

Gürbüz, Öztürk'ün el konulan bilgisayarlarının hard disklerinin kapalı kapılar ardında polisce yapılan kopyalama işlemi sonrasında iade edildiğini savunarak, ''Ancak polis tarafından alınan kopya üzerinden güya söz konusu belge ele geçirilmiş ve halen kısıtlama kararı bulunan gizli soruşturma sürecinde yalnızca savcı ve poliste bulunması gerekirken 'Ergenekon' tertibinde malum basına servis yapılmıştır'' dedi.

Avukat Hasan Gürbüz, ''Serdar Öztürk'ün bürosunun aranması sırasında avukatı Demet Rençber'in de hazır bulunduğu ve arama tutanaklarının da Rençber tarafından imzalandığı'' iddialarının da yalan olduğunu ileri sürdü.