Erkekler inşaatta, kadınlar hizmet sektöründe

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlenilen bilgilere göre, 15 yaş ve üzeri istihdam edilen kadınların sayısı 2012 yılında 2004 yılına göre yüzde 44,8 oranında artarak, 5 milyon 47 bin kişiden 7 milyon 309 bin kişiye ulaştı. Aynı dönemde istihdam edilen erkeklerin sayısı ise yüzde 20,1 oranında artarak, 14 milyon 585 bin kişiden 17 milyon 512 bin kişiye yükseldi.

2012 yılında 2011 yılına göre kadınların istihdamdaki artışı yüzde 4,8 oranında (336 bin kişi) ve erkeklerin istihdamdaki artışı ise yüzde 2,2 oranında (375 bin kişi) gerçekleşti.
2004 yılından 2012 yıl sonuna kadar kadınların istihdamındaki artış devam etti. Kadınların, 2004 yılında toplam istihdamdaki payı yüzde 25,7 iken, 2012 sonunda yüzde 29,4'e çıktı. Aynı dönemde erkeklerin istihdamdaki payı ise yüzde 74,3'ten yüzde 70,6'ya geriledi.

Erkekler inşaatta, kadınlar hizmet sektöründe

Son 9 yıllık dönemde toplam istihdamda tarım dışı istihdamın payı artarken, 2004 yılında yüzde 70,9 oranında olan tarım dışı payı, 2012 yılında yüzde 75,4'e yükseldi.
2004 yılında kadın işgücünün tarım dışı istihdamı yüzde 49,2 iken, 2012 yılında bu oran yüzde 60,7'ye yükseldi. 2004 yılında erkek işgücünün tarımda dışı istihdamı ise yüzde 78,4 iken, 2012 yılında bu oran yüzde 81,6'ya yükseldi.

2004 yılında kadınların istihdamdaki dağılımı yıllar itibariyle değişerek, tarımdan hizmet sektörüne kaydı. 2004 yılında kadın işgücünün yüzde 50,8'i tarımda istihdam edilirken, 2012 yılında bu oran yüzde 39,3'e geriledi. 2004 yılında kadın işgücünün yüzde 33,1'i hizmetler sektöründe istihdam edilirken, 2012 yılında bu oran yüzde 45,8'e yükseldi.

2004 yılında erkek işgücünün yüzde 21,6'sı tarımda istihdam edilirken, 2012 yılında bu oran yüzde 18,4'e geriledi. 2004 yılında erkek işgücünün yüzde 50,4'ü hizmetler sektöründe istihdam edilirken, 2012 yılında cüz'i bir artışla yüzde 50,9'a yükseldi.

Erkek işgücünün istihdamındaki değişim yıllar itibariyle tarımdan inşaat sektörüne doğru oldu. 2004 yılında erkek işgücünün yüzde 6,5'i inşaat sektöründe istihdam edilirken, 2012 yılında bu oran yüzde 9,4'e ulaştı.

''Çalışan kadınlar tasarrufu artırıyor''

Konuyla ilgili AA muhabirine değerlendirmede bulunan Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) Direktör Yardımcısı Gökçe Uysal, geçen birkaç yıl içerisinde kadın işgücüne katılma oranlarında artış görüldüğünü, bunun aslında beklenen bir gelişme olduğunu belirtti.

Uzun vadeli bakıldığında toplumların tarımdan tarım dışına kaymasıyla birlikte erkek ve kadınların eğitim seviyelerinin arttığına dikkati çeken Uysal, ''Kadınların işgücüne katılımında da önce bir düşüş sonra yükseliş bekleriz. Tarımda kadınlar yoğun olarak çalıştığı için tarımdan çıktıkça önce işgücü piyasasının dışına çıkarlar. Sonra eğitim seviyeleri arttıkça işgücü piyasasına tekrar dönmeye başlar. Türkiye'de bunu yavaş yavaş gözlemliyoruz. Kentlerde kadınların işgücüne katılım oranları artıyor'' dedi.

Bu durumun ''Bu kadınlar işgücü piyasasına giriyor ama iş var mı?'' tepkisini doğurduğunu söyleyen Uysal, kriz dönemlerinde düşük eğitim seviyesindeki kadınların kendi işlerini kendilerinin yarattığını ifade ederek, şunları kaydetti:

''Buna ek çalışan etkisi denir. İşsizlik oranları arttığı zaman hanehalkı gelirlerinin düşme ihtimali artar. Eşinin işsiz kalacağından korkar ya da eşi gerçekten işsiz kalır. Bunun üzerine kadınlar işgücü piyasasında para kazanmak içim olanak yaratmaya çalışır. Türkiye'de bunu hep kriz dönemlerinde görürüz. Fakat şimdi kriz döneminin geçtiğini düşünebiliriz. İş piyasası kendini oldukça topladı. Kadın istihdamında artış görüyoruz. Bunu sadece düşük eğitimli kadınlarda değil, aynı yüksek eğitimli kadınlarda da görüyoruz. Bu bizim için önemli gelişme.''

Kadınların işgücüne katılımlarının her açıdan önemli olduğunu vurgulayan Uysal, hem ekonomik açıdan hem de kadınların çalıştıkça ve para kazandıkça toplumda başka değişikliklerin de gözlemlendiğini söyledi.

Uysal, ''Mesela kadınlar çocuklarının sağlığına daha fazla para harcar. Kadınların çalıştığı hanelerde tasarruf oranları daha yüksektir. Dolayısıyla bunlar sadece yaptığımız yatırımların geri dönmesi açısından değil, gelecek nesillerin eğitimi ve sağlık harcamaları açısından da bizim için önemli.''