Ermeni iddialarına tepki

Atatürk Üniversitesi (AÜ) Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, Şehitler Mahallesi'ndeki Yanıkdere Şehitliği'nde 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları konusunda basın açıklaması yaptı.

Tarihin bir belge bilimi olduğunu ve 1915-1919 yılları arasında Rus ordusu ile ittifak yapan Taşnak, Hınçak ve Ramagvar Ermeni çetelerinin, Doğu Anadolu Bölgesi'nde katliam yaptıklarını ifade eden Kürkçüoğlu, söz konusu dönemde 520 bin Türk'ün katledildiğini söyledi.

Doç. Dr. Kürkçüoğlu, 25 Eylül 1919'da Erzurum'a gelen general Harbord'un Ermeni çetelerinin yaptığı katliamları gördükten sonra ''İsa'nın kulları nasıl böyle bir vahşet yapabildiler'' sözünü anımsatarak, ''Bugün de Hazreti İsa'nın kulları, Taşnak çeteleri, bin yıllık tarihi Türk yurdu olan Karabağ'da tam bir Türk katliamı yaparak, 20 bin Azeri Türkünü katletmişlerdir'' diye konuştu.
 

Türk- Ermeni ilişkileri

Kürkçüoğlu, Türk-Ermeni ilişkilerinde Türkiye'nin kırmızı çizgilerinin bulunduğunu belirterek, Türkiye ile Ermenistan arasında dostane ilişkiler kurulması ve iki ülke arasındaki siyasi, iktisadi ilişkilerin başlaması için Ermenistan hükümetinin sözde soykırım iddialarından vazgeçmesi gerektiğini kaydetti.

Serj Sarkisyan'ın son günlerde Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınır kapısının açılmasını beklediklerini belirttiğini söyleyen Kürkçüoğlu, şöyle devam etti:
''Sarkisyan bu konuda hiçbir ön şart kabul etmeyeceklerini dile getirmiştir. Sarkisyan'ın 'dünyada soykırım gerçeğinden şüphe eden hiçbir Ermeni bulunmazken fakat Türkler bunu inkar etmekte ısrarlı davranıyorlar' şeklindeki yaklaşımı, Türkiye'ye karşı hiçte dostane olmayan bir tutumdur. Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbandyan'ın 'soykırım iddialarının uluslararası alanda tanınmasına yönelik çabalarını hiçbir biçimde durduramayacaklarını' söylemesi, Ermenistan'ın devlet politikasının ne denli düşmanca olduğunu açıkça göstermektedir. Buradan Sarkisyan'a sesleniyoruz. Açta kendi tarihine bak. Ermenistan, dünyayı aldatarak, 24 Nisanda Sevk ve İskan Kanunu'nu gündeme taşımaktadır. Sayın Sarkisyan ve Nalbandyan'a tarihi ve bilhassa da kendi tarihlerini iyi öğrenmelerini tavsiye ederiz. Çünkü 24 Nisan 1915'de Sevk ve İskan Kanunu çıkarılmamıştır. Bu tarihte Van'da 10 bine yakın Müslüman ahalinin katledilmesi üzerine, Taşnak, Hınçak ve Ramgavar adlı Ermeni çeteleri kapatılmış ve yöneticileri tutuklanmıştır.''

Doç. Dr. Kürkçüoğlu, Türkiye için olmazsa olmaz konulardan birisinin de tarihi Türk toprağı olan Karabağ'daki Ermeni işgaline son verilmesi olduğunu ifade etti.

1988-1994 yılları arasında Azerbaycan'ın yüzde 25 toprağının Ermeni çeteleri tarafından işgal edildiğini söyleyen Kürkçüoğlu, Azerbaycan'ın eski Cumhurbaşkanı Elçibey'in Karabağ'ı Türk dünyasının nefes borusu olarak tarif ettiğini ve Ermenistan'ın Rusya'nın desteğiyle Karabağ'a çökerek, Türk dünyasının nefes borusunu tıkamaya çalıştığını anımsattı.

''Şüphesiz Ermenistan ile Türkiye arasındaki kapının açılması için Karabağ'daki Ermeni işgaline derhal son verilmelidir'' diyen Kürkçüoğlu, şunları kaydetti:
''Başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin kurulması ve sınır kapısının açılması için Ermenistan'ın işgal ettiği Karabağ'dan çekilmesi gerektiği yönündeki tutumu da açıkça Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetini göstermektedir. Gerçekten de sayın Sarkisyan iyi bilmelidir ki kapı düşmana değil dosta açılır. Ermenistan Kafkasya'da bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürmek istiyorsa bu Türkiye ve komşularıyla iyi münasebetler kurmasına bağlıdır. Kin ve nefrete dayalı politikalar, kesinlikle iflasa mahkumdur. Bugün Ermenistan Kafkasya'da cep devlet konumundadır. Ermenistan'ın milli menfaatler noktasında Türkiye ve Azerbaycan'la iyi komşuluk ilişkileri kurması gerek.''