Evde konserve hazırlanırken dikkat edilmesi gereken 5 kural

Meyve ve sebzelerin doğal olarak yetiştiği yaz aylarında insanlar bu doğal lezzeti kış aylarında da tüketmek için konserve hazırlıklarına başladı. Konserveleri uzun ve sağlıklı bir şekilde tüketmek için hazırlama ve saklama aşamasında dikkat edilmesi gereken birkaç önemli unsur var.

Uygun koşullarda hazırlanmayan konserveler de bakteri üremesi yaşanabiliyor ve insan sağlığı için tehdit oluşturabiliyor.

İşte konserve yaparken dikkat etmeniz gereken 5 önemli kural

1- Asitliği düşük besinlerin konservesi hazırlanırken basınçlı tencere kullanılmalıdır.

2- Kullanılmadan önce cam kavanozlar ve kapakları 15-20 dakika kaynatılarak sterilize edilmelidir. Bunun yanı sıra kavanoz kapaklarının paslı olmamasına özen gösterilmeli ve her konserve yapımında kapaklar yenilenmelidir.

3- Asitliği düşük olan besinlerin konserveleri hazırlanırken asitliği artırmak amacıyla limon suyu, limon tuzu veya sirke kullanılmalıdır.

4- Evde yapılan konserve besinler tüketilmeden önce kontrol edilmelidir. Kavanoz kapağının bombeleşmemesi, kenarlarından sızıntı yapmaması, kapak açılırken suyun fışkırmaması ve kendine has koku ve renkte olmasına dikkat edilmelidir.

5- Yaptığınız konserveleri, direkt güneş ışığına maruz kalmayacağı, ısı kaynaklarından ve nemden uzak bir dolapta saklayabilirsiniz. Bu koşullar sağlandığında, konserveleriniz, lezzetlerini koruyacak ve bakteri üretimini durduracaktır. Belirli aralıklarla bu dolabı kontrol ederek, bozulan kavanozlar olup olmadığı kontrol edilmelidir.

BOTULİZM BAKTERİSİNE DİKKAT

Botulizm tehlikesinden uzak kalmak için evde konserve yaparken çok dikkatli olmak gerekiyor. Evde konserve hazırlanırken, yeterli düzeyde ısıl işlem görememesinden dolayı ve kullanılan ambalaj malzemesinin kapak ve conta eksikliğinden dolayı ölümcül sonuçlara sebep olan botulismus vakalarıyla karşılaşabilir.  Doğru ekipman kullanımı basınçlı konserve ve düşük asitli yiyecekleri konserve yapmak için önerilen bir yöntemdir. Botilizmin erken belirtileri arasında halsizlik, zayıflık ve baş dönmesi vardır.

Bulanık görme ve çift görme, ağız kuruluğu, konuşma ve yutkunmada zorluk çekme, kalp atımında azalma, tansiyon düşüklüğü, nefes alıp vermede zorluk, diğer kasların zayıflığı, ağrılı şişmeler, ciltte beklenmedik renk değişiklikleri, terleme bozuklukları, karın ağrısı, bulantı, kusma ve kabızlık genel belirtiler arasında yer alır. Erken yapılacak müdahaleler ile hasta yaşama tutunabilir. Zehirlenme belirtilerinin başlamasıyla birlikte 24 saat içinde uygulanacak antidot/antitoksin uygulaması ve antibiyotik tedavileri başarılı olmaktadır. İlerlemiş vakalarda akciğer solunum kaslarının felç olmasıyla solunumun durmasına sebep olan ölümcül bir hastalıktır.