Filistinli yaralıların yakınları Gazze dehşetini anlattı

Türkiye'de tedavi altına alınan Filistinli yaralıların yakınları Gazze dehşetini anlattı. Filistinliler, 'Hiçbir yerde güvende değiliz', 'Şehitlerimizi toplayamıyoruz', 'Gazze'nin kökünü kuruttular', 'Vücudunun yarısı kopan insanlar vardı', 'Taş üstünde taş kalmadı' sözleriyle yaşanan vahşeti gözler önüne serdi.

Filistinli yaralıların yakınları Gazze dehşetini anlattı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 16.01.2009 - 10:42

İsrail saldırılarında yaralanıp tedavi için Türkiye'ye getirilen Filistinlilerin yaşadıkları, Gazze'deki insanlık ayıbını gözler önüne seriyor.

Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavileri süren 8 Filistinli için hekiminden hemşiresine kadar tüm sağlık personeli ellerinden geleni yapıyor. Yaralılarla birlikte Türkiye'ye gelen yakınları ise bir yandan ülkelerinde kalan aileleri için endişelenirken, bir yandan sevdiklerinin iyileşmesini ümitle bekliyor.

 

'Hiçbir yerde güvende değiliz'

Yaralılar içinde en büyük dramı yaşayanlardan biri 19 yaşındaki Ahlam Diyb. Amcasının oğluyla 4 ay önce hayatını birleştiren genç kadın, evlerine isabet eden füzeyle 24 yaşındaki kocası ile birlikte 11 yakınını kaybetmiş.

Saldırıda bacağı ve ayağı kırılan Diyb'in annesi Semire Ebu Matar, şöyle konuştu:
''Kızım ailesiyle otururken evlerinin yakınına bir füze düşmüş. 'Ne oluyor' diye bakarken, ikinci füze kendi evlerine isabet etmiş. Aynı evde eşi, eşinin kardeşleri, kayınpederiyle birlikte 11 kişi öldü. İsrail dört bir yandan saldırıyor. Oturduğumuz Cibaliye Mahallesi'nde bütün evler yıkık. Hiçbir yerde güvende değiliz. Camiye bile gidemiyoruz. Bu nedenle akşam ve yatsı namazlarını aynı anda kılıyoruz. Mahallemizde daha dün 19 kişi ölmüş. Şehitlerimizi toplayamıyoruz.''

 

'Gazze'nin kökünü kuruttular'

Saldırılarda evlerine 3 füze isabet eden, üniversitede fizik bölümünde öğrenim gören 20 yaşındaki Velid El Garabbi, okulunu bitirmesine 1 yıl kala sağ kolunu ve sol gözünü kaybetti.
Filistin ordusunda yüzbaşı olan baba Muhammed El Garabbi Gazze'de yaşanan dehşeti şu sözlerle ifade etti:
''Bombalar, hem deniz, hem kara, hem de havadan yağıyor. Gazze'nin kökünü kuruttular. Benzeri başka bir yerde görülmeyecek şekilde, tümüyle evleri hedef alıyorlar. Su, elektrik, yiyecek yok. Çocuklarım su almak için aşağı indiklerinde füze saldırısı oldu. Velid'den başka bir oğlum da hafif yaralandı. Hastaneler yaralı ve ölülerle dolu. Yaralılar koridorlarda, yerlerde yatıyor. Hastaneler ihtiyacı karşılamıyor. Hafif olanları tedavi edip, ağır olanları ileri tedavi için dışarıya yolluyorlar. Velid'in ayaklarında da yaralar var. Gazze'de kalsaydık ayağını da kaybedebilirdi. Türkiye'ye gelmemiz bizim için büyük şans oldu. Her seviyede üst düzey ilgi gördük.''

El Garabbi, ''Saldırılarda fosfor bombası kullanılıp kullanılmadığı'' sorusu üzerine, ''Ben uzman değilim ama hastanede vücudunun tümü yanmış yaralılar vardı. Düşen füze parçaları birden bire alev alıyordu. Vücudunun yarısı kopan insanlar vardı'' diye konuştu.

Ülkesinde kalanların çok zor durumda olduğunu, İsrail saldırılarının devam etmesinden dolayı endişe duyduklarını kaydeden El Garabbi, Gazze'den ancak Kızılhaç görevlileri eşliğinde çıkışlarına izin verildiğini belirtti.
 

'Taş üstünde taş kalmadı'

Başından kurşunla yaralanan 54 yaşındaki amcası Sabri Halid Eş-Şami'ye refakat etmek üzere Türkiye'ye gelen 22 yaşındaki çevre ve toprak mühendisi Halid Semir Eş-Şami de abluka nedeniyle Gazze'deki hayat şartlarının çok uzun zamandır zor olduğunu ancak saldırıların başlamasıyla buradaki yaşamın tamamen durduğunu söyledi.

Tamircilik yapan amcasının, işinden evine dönerken başına isabet eden kurşunla yaralandığını, sağ kulağın üstünden giren kurşunun mideye kadar ilerlediğini belirten Eş-Şami, hastanın kolunda his kaybı ve duyma sorunu bulunduğunu kaydetti.

''Çocuk, yaşlı, kadın, sivil, asker ayrımı yapmadan herkesi vuruyorlar. Gazze'de taş üstünde taş kalmadı'' diyen Eş-Şami, su ve temel gıda maddelerinde sıkıntı yaşandığını anlattı.

Arıtma tesisleri vurulduğu için şehirde çevre kirliliği yaşandığını, kanalizasyon atıklarının denize döküldüğünü ifade eden Eş-Şami, güvenlik nedeniyle Türkiye ve diğer ülkelerden gelen yardımların dağıtımında sorunlar yaşandığını belirtti.


'Psikolojik tedavi de uygulanıyor'

Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Metin Doğan, hastanedeki 8 hastaya ağırlıklı olarak plastik cerrahi ve ortopedi branşlarından uzmanlarca tedavi uygulandığını anlattı. Doğan,"Hem hastalar hem de yakınları psikolojik destek programına alındı. Yaşadıkları ciddi travmanın etkileri devam ediyor'' diye konuştu.

Doğan, halkın, Filistinli hastalara büyük ilgi gösterdiğini ve yoğun bir ziyaret talebi geldiğini belirterek, ''Sağlık açısından risk bulunması nedeniyle ziyarete izin veremiyoruz. Bu nedenle hastanemizde bir ziyaretçi defteri açıldı. Halkımız duygularını buraya aktarabilir'' bilgisini verdi.

 

'Ancak 10 hasta için izin verildi'

Yaralılarla yakınlarının tercümanlığını yapan TİKA görevlisi Enver Arpa, Gazze'li yaralıları almak için Mısır'a giden uçakta kendisinin de bulunduğunu belirterek, ''Uçağımız sabah saatlerinde havaalanına indi. 40-50 hasta için yer ayarlanmıştı ama bize önce 7 hasta verileceği söylendi, daha sonra bu sayı 4'e düştü. Saat 03.30'a kadar bekledik ve sonunda 10 hasta teslim edildi'' diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler