FT: Türkiye para politikasına ilişkin yeniden düşünmeli

Financial Times gazetesi, "Türkiye'nin alışılmamış para politikası konusunda yeniden düşünme zamanı mı" derken enflasyonun, Merkez Bankası'nın tartışmalı politikasının ekonominin ısınmasını durduramadığı korkularını körükleyeceğini yazdı.

FT: Türkiye para politikasına ilişkin yeniden düşünmeli
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 06.06.2011 - 10:08

Tüm beklentileri aşan Mayıs enflasyonuna ilişkin yurt dışında yapılan değerlendirmelerde, Merkez Bankası'nın alışılmamış para politikasının gözden geçirilmesi gerekip gerekmediği üzerinde duruluyor. Financial Times gazetesi, "Türkiye'nin alışılmamış para politikası konusunda yeniden düşünme zamanı mı" derken enflasyonun, Merkez Bankası'nın tartışmalı politikasının ekonominin ısınmasını durduramadığı korkularını körükleyeceğini yazdı.

Ekonomi gazetesi Financial Times, "Türkiye'nin Alışılmamış Para Politikası: Yeniden Düşünme Zamanı mı" başlıklı haberinde, "Türk politika belirleyicileri, seçimlere bir hafta kalan yayımlanan enflasyon verileriyle hoş olmayan bir sürpriz aldıktan sonra ulusal seçimler sona erdiğinde faiz oranlarını yükseltme ve mali politikasını sıkıştırma yönünde artan bir baskı altında kalacak" yorumunu yaptı.

Tüketici enflasyonu Mayıs ayında, beklenenin bir katı üstünde, yüzde 2,42 oranında arttığına işaret edildiği haberde şöyle denildi:

"Cuma günü yayımlanan veriler, Türkiye'nin Merkez Bankası'nın, sermaye girişlerini caydırmaya yönelik düşük faiz oranları ve iç talebini dizginlemeyi amaçlayan daha yüksek zorunlu karşılıkları karışımından oluşan alışılmamış politikası ile ekonominin ısınmasını durduramadığı korkuları körükleyecek."

 

"Enflasyon ve cari açık kırmızı ışık gösteriyor"

Haberde değerlendirmelerinin aktarıldığı Royal Bank of Scotland iktisatçısı Tim Ash de şu görüşleri dile getirdi:

"Mayıs enflasyonu, dikkatlerin, para politikasının inandırıcılığına daha çok odaklanmasına neden olacak. Zira hem enflasyon hem de cari açık, kırmızı ışık gösteriyor ve ekonominin aşırı derece ısındığını ve daha sert politika önlemleri gerektiğini ortaya koyuyor."

Haberde enflasyonun Mayıs ayında yaptığı "sürpriz"in büyük ölçüde gıda fiyatlarından kaynaklandığı belirtilerek, "Gıda fiyatları her zaman değişken, özellikle Türkiye'de, bu yüzden analistler, Cuma verilerinin Merkez Bankası'nın enflasyon görünümünü veya politika tutumunu değiştirmesini beklemiyorlar" denildi.
 

"Enflasyon artışının zamanlaması siyasi olarak ters"

Buna karşın "Ancak zamanlama, siyasi olarak ters çünkü gıda fiyatlarının, kamuoyunun enflasyon algılanması üzerinde büyük bir etkisi var" dedikten sonra Merkez Bankası açısından fiyat artışlarının, zaten yıl sonu için belirlenen yüzde 5.5 resmi enflasyon hedefinin iyice üstünde seyreden enflasyon beklentilerini frenlemeyi zorlaştırabileceğini de öne sürdü.
 

"Sert inişten korkan yatırımcılar giderek daha tedirgin"

İngiliz gazetesi, "Hızla genişleyen cari işlemler açığına işaret ederken iç talebinde, kredi patlamasında yansıyan hızlı büyümeyi sert bir inişin izleyebileceğinden korkan yatırımcılar, Türk ekonomisinin görünümü konusunda giderek daha tedirgin oluyor" diye yazdı.


"Yatırımcılar, sıkılaştırmayı istiyor"

Merkez Bankası'nın 2011 yılının sonuna doğru faiz oranlarını artırmaya başlaması beklenirken birçok yatırımcıların böyle bir adım daha önce atılmasını tercih edeceği belirtilen haberde "kamu finansmanı iyi durumda olsa da yatırımcıların, hükümetin mali politikasını sıkılaştırmasını arzuladıkları" da vurgulandı.

FT, Bakanların da o yönde bazı adımların atılabileceğini ima ettiklerini belirtirken Başbakan Yardımcısı Ali Babancan'ın analistlerin önümüzdeki üç yılda milyarlarca ek gelir sağlamasını bekledikleri "vergi affı"nın yarattığı gelirin tasarruf edilebileceğini söylediğine dikkat çekti.

Bu bağlamda JP Morgan'dan Yarkın Cebeci'nin "Bu bir çeşit mali sıkıştırma ve elbette ki iç talebini kısıtlamaya katkısı olur ancak piyasaya iyi anlatılması lazım" değerlendirmesi aktarıldı.

Gazete, Merkez Bankası'nın ise, stratejinin sonuç verdiğini, etkilerinin yakında görüleceğini düşündüğünü belirtikten sonra HSBC iktisatçısı Murat Ülgen'in de "yetkililerin bu hafta analistlere Türk ekonomisinin sorununun 'aşırı ısınma değil, aşırı borçlanma' olduğunu üretim ve tüketici talebindeki büyümenin zaten soğumaya başladığını anlattıklarını" söylediğine dikkat çekti.
 

"Yatırımcılar Merkez Bankası'na daha çok zaman tanıyabilir"

FT'ye konuşan Barclays Capital ekonomisti Christian Keller de "Piyasalar, yüksek turizm gelirlerinin Türkiye'nin cari işlemlerini olumlu etkileyeceği umuduyla, küresel büyüme ve enflasyon gelişmeleri izleyerek ve genel olarak Merkez Bankası'nın kredi politikasına daha çok zaman tanıyarak, yaz ayları beklemeyi kabul edebilir" dedi.
 

"Başkaları daha tedirgin: sert iniş riskleri büyüyor"

Gazeteye göre, başkaları ise, "daha tedirgin". Spiro Sovereign Strategy'den Nicholas Spiro da, "Türkiye'den daha tehlikeli hareket eden başka büyük bir yükselen piyasayı düşünemiyorum. Sert iniş riskleri her gün büyüyor, özellikle çünkü (Merkez Bankası) alışılmamış politika konusunda ayak diriyor" sözlerini kullandı.
 

"Daha agresifce sıkılaştırılmış politika şimdi lazım"

Tim Ash, yakın bir tarihte Türkiye'ye yaptığı ziyaretin ardından alışılmamış politikanın "pek bir etkisi olmadığı" yönünde hemen hemen bir kuşkusu kalmadığını belirtirken de "Türkiye'nin şimdi daha agresif bir biçimde sıkılaştırılmış bir mali ve para politikasına ihtiyacı bulunuyor, yoksa daha belirgin bir piyasa düzeltmesi görmemiz riski var" görüşünü öne sürdü.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon