Geçen hafta İstanbul’daki manzaradan sonra vaka sayısı artacak

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği’nden (KLİMİK) Prof. Dr. Özlem Kurt Azap, salgının kontrol altına alındığını bilmeyi, duymayı çok istediklerini belirterek “Salgında platoya ulaştığımızı umalım, buna seviniriz. Ama böyle olduğunu sanmıyoruz, bunun için de yeterli veri yok ama birdenbire platoya geldiğimizi söylemek erken mi diye de endişe ediyoruz. Ama bu hayır böyle değil diyecek gibi de bir sayısal veri de elimizde yok” dedi. Azap, rehavete kapılmadan temkinli davranmaya devam edilmesi gerektiğini vurguladı. 

ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA YANSIR

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Covid-19 İzleme Grubu’nda yer alan Prof. Dr. Azap, bakanlığın çizdiği olumlu tablonun aksine DSÖ verilerine bakıldığında Türkiye’de salgının hızlı seyredeceği ve hasta sayısının yoğun olacağı açıklamasını anımsatarak “Normalde halk sağlıkçılarının yaptığı modellerde nisanın üçüncü, dördöncü haftası pik değere, en yüksek değere ulaşması bekleniyordu. Hele ki geçen cumadan sonra özellikle İstanbul’daki durumu düşündüğümüzde olguların artmaması hemen hemen mümkün değil gibi. Her ne kadar kişiler hastalanacaklarsa bugünlerde hastalanmış olmalılar, test sayılarına yansımalarını önümüzdeki haftalarda görürüz. DSÖ’nün salgının arttığını söylediği ülkeler arasında Türkiye’yi de saydığını biliyoruz. Matematiksel olarak değerlendirilen çeşitli modeller var bu konuda; Seattle Modeli, Imperial College modeli var. Imperial College modeline göre Türkiye, salgının hızlı seyredeceği, yoğun hasta sayısının olacağı 26 ülke arasında bulunuyor” değerlendirmesini yaptı. 

YASAK UZAYACAKSA ÖNLEMİ ALINMALI

Prof. Dr. Özlem Kurt Azap, “İki günlük sokağa çıkma yasağı yeterli mi?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “İki günün yeterli olma olasılığı düşük ama haftanın tamamına yayılması düşünüldüğünde mutlaka gerekli önlemler alınmalı. Buradaki tek kaygı ekonominin durmaması. Farklı modeller elbette deneniyor. En etkili ve en sonuç alan, bulaşı en aza indirmek üzere olan en az bir araya gelme, en az görüşme. Toplumsal hareketliliği sınırlandırırken de kişilerin koşullarını göz önünde bulundurarak ve bu süreçten olumsuz etkilenmeyecek şekilde planlanmalı. Özellikle İstanbul gibi hastalığın sık görüldüğü yerlerde. Salgının kontrol altına alındığını bilmeyi, duymayı çok isteriz ama kanıtlarıyla birlikte.”