'Geniş bir mutabakat arıyoruz'

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Kürt Açılımı konusunda yapılan çalışmalarla ilgili geniş bir mutabakat aradıklarını söyledi.

Yayınlanma: 09.10.2009 - 07:04
Abone Ol google-news

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Diyarbakır'da bir otelde çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle kahvaltılı toplantı düzenledi. Toplantı öncesi bir açıklama yapan Atalay, sokaklarda, caddelerde iş yerlerinde yurttaşları ziyaret edeceğini ve herkesle görüşeceğini belirtti.

''Geniş bir mutabakat arıyoruz'' diyen Atalay, yapılan çalışmaların halisane, samimi, kararlı ve cesaretli bir çalışma olduğunu ve hükümet olarak bu kararlılığı ortaya koyduklarını dile getirdi. Atalay, şöyle dedi: ''Gelin, herkes bu taşın altına elini koysun. Bu, sadece AK Parti veya bizim hükümetimizin sorunu değil. Bu, ülkemizde yaşayan her vatandaşımızın, her kuruluşun ve her partinin sorunudur. Gelin bunları bitirelim, hepimize sorumluluk düşüyor. Sizlere çok sorumluluk düşüyor. Ülkemizde kardeşçe, huzurla yaşayalım.''

Atalay, Güneydoğu'nun yatırım için en uygun ve cazip bir yer olduğunu ifade ederek, ''güvenlik sorunu oldukça özel yatırımımız gelmiyor'' dedi. Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu, uluslararası alanda güçlü bir aktör olduğunu ifade eden Atalay, Türkiye'de terörün bitmesi ve terör korkusunun kalmaması için atılacak adımları attıklarını belirtti.

 

'İnisiyatif kullandık'

Atalay, burada yaptığı konuşmada, bir süredir kürt açılımı konusunda yeni bir çalışmayı yürüttüklerini, AKP'nin hükümet olduğu günden beri ülkede demokrasinin standartlarının yükselmesi, demokrasinin derinleştirilmesi yönünde hep ileri adımlar attıklarını kaydederek, şunları söyledi: ''Burada inisiyatif kullandık. Bu konuda Meclisin de büyük desteğini aldık. Yürüttüğümüz çalışma da, bizim ta başından beri yaptığımız çalışmaların, Türkiye'deki gelişmelerin bir başka safhası, devamı, ama bunu, biraz daha bir ivme olarak değerlendiriyoruz. Belki daha ileri bir adım, daha ileri kardeşlik atmosferini geliştirme çalışması olarak niteleyebiliriz. Çalışmadan mümkün olabildiğince toplumun her kesiminin görüşünü ve katılımını almaya çalışıyoruz. Başbakan ve hükümetimiz bu çalışmanın koordinasyonunu bana verdi. Ben de mümkün olabildiğince bugüne kadar yapılan çalışmaları ve değerlendirmeleri gözden geçirdim. Büyük bir ekiple bunları çalışıyoruz. Türkiye'de bugüne kadar kim ne demiş, nereye gelmişiz, bunları değerlendiriyoruz, hem de herkesin görüşünü almaya çalışıyoruz. Türkiye'nin her kesiminden özel bu konuda görüşü olan uzmanların görüşünü alıyoruz. Bu çerçevede başta Diyarbakır ve bölgede bazı şehirlere gideceğiz. Burada sivil toplum kuruluşlarını, vatandaşları, cadde ve sokaklarda vatandaşları ziyaret edeceğim ve onların görüşünü almaya çalışacağım.''
 

'Gelin bunları bitirelim'

Atalay, geniş bir mutabakatı aradıklarını ifade ederek, Hükümet olarak bunun inisiyatifini yürüttüklerini ve sorumluluğun kendilerine düştüğünü söyledi. Kararlı olduklarını ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da çeşitli açıklamalarında bunun görüldüğünü vurgulayan Atalay, çok detaylı, çok kapsamlı, hiç bir ayrıntıyı ihmal etmeyen bir titizlik içinde çalışma yürüttüklerini ifade etti.

Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Samimi, kararlı ve cesaretli bir çalışma. Biz hükümet olarak bu kararlılığımızı ortaya koyuyoruz, ama bunun devamında da bir çağrı yapıyoruz; gelin, herkes bu taşın altına elini koysun. Bu sadece AK Parti ya da bizim hükümetimizin sorunu değil, bu, ülkemizde yaşayan herkesin sorunu, her kuruluş ve partinin sorunu. Siyasi partiler, düşünen insanlar, sivil toplum kuruluşları, hükümetler ve tabii neticede en tepede TBMM, bu sorunla ilgilenmeyecek bunu masaya yatırmayacak da neyle ilgilenecek? İçinde kan, gözyaşı, huzursuzluk, kavga, korku ve endişe olan bir konuyu masaya yatırmayacak da neyi görüşecek? Gelin bunları bitirelim. Herkese sorumluluk düşüyor. Tabii sizlere çok sorumluluk düşüyor. Aklı başında makul, düşünen herkese sorumluluk düşüyor. Biz de bu çağrıyı yapıyoruz.''
 

'İnsanımız artık huzuru özlüyor'

Atalay, AKP ve hükümet olarak hiç bir geri plan ve hedeflerinin olmadığını, Türkiye'de hep beraber bütün özgürlüklerle, kardeşçe, huzurla yaşanmasını istediklerini ifade ederek, bu ülkenin güzel ve zengin olduğunu, herkese yeteceğini belirtti. ''İnsanımız artık huzuru özlüyor, normal hayat istiyor. Özellikle bölgemiz, 'yatırım gelsin, işsizlik azalsın' istiyor'' diyen Atalay, kamu, devlet ve hükümet olarak elden gelen her şeyin yapıldığını ifade etti.

Kırsal kalkınma, bölge kalkınması ve insanların daha rahat yaşaması için hükümet olarak ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını, ancak güvenlik sorunu nedeniyle özel yatırımı çekemediklerini dile getiren Atalay, şunları kaydetti: ''İsterseniz her teşviki verin. Biz bu konuları arkadaşlarımızla uzun uzun çalıştık, bu süreç içerisinde. Ekonomiden sorumlu ekiple bu boyutları da çalışıyoruz. Ama hangi tedbiri alırsanız alın güvenlik konusunda endişeler çözülmedikçe özel yatırımı getiremiyorsunuz. Ama arkadaşlarımız şunu da ekliyor: Şu anda Türkiye'nin pek çok kesimi, bir kısmı yatırıma doymuş, bir kısmında da yatırım şartları biraz daha ağır. Ama bölgemiz, özellikle Güneydoğu yatırım için en uygun ve cazip bölge. İklimi, suyu, teşviki, iş gücü, çevreye ihracat potansiyeli, enerji kaynaklarına yakınlığıyla en fazla yatırım çekecek bölge, ama tek eksiği güvenlik. Biz bunları sağlamak istiyoruz. Ülkemizin her köşesinde vatandaşlarımız huzurla, kardeşlik ve dayanışma içerisinde makul bir gelirle çoluk çocuğuyla rahatça yaşasın istiyoruz.''

'İçerdeki sorunlarımızı çözersek daha çok büyüyeceğiz'

Atalay, Türkiye'nin giderek büyüdüğünü, bunu siyasi bir ifade olarak kullanmadığını, bütün boyutları ve içinde hissederek samimiyetle söylediğini belirterek, Türkiye'nin güçlü, uluslararası kanalda giderek sözünün değeri, gücü ve önemi artan bir ülke olduğunu anlattı. Türkiye'nin uluslararası alanda güçlü bir aktör olduğunu, daha birkaç gün önce dünyanın bütün finans çevrelerinin katıldığı bir toplantıyı yaptıklarını aktaran Atalay, ''Türkiye böyle bir ülke. Bir bakıyorsunuz genç, dinamik Başbakanımız dünyanın en ileri ülkelerinin karar mekanizmaları olan G-20'ler içinde, bir bakıyorsunuz Birleşmiş Milletler'de önemli bir konuşma yapıyor. Biz işte böyle bir liderlikle, öyle bir ülke haline geliyoruz. Bunun kıymetini bilelim. İçerdeki sorunlarımızı çözersek daha çok büyüyeceğiz'' dedi.
 

İki ana hedef

Kürt açılımı çalışmalarında ''iki özel ana hedef'' bulunduğunu bildiren İçişleri Bakanı Beşir Atalay, şöyle konuştu: ''Türkiye'de terör bitsin, terör endişesi ve korkusu kalmasın. Bunun için atılacak adımları atıyoruz. Bunun pek çok boyutu var. Diplomatik ve bölge ülkeleriyle görüşmeler var. Önümüzdeki hafta yoğun bir şekilde böyle geçecek. Dış seyahatler ve toplantılar var. Hepsiyle yoğun irtibatlarımız var. Bunun içinde Kuzey Irak da dahil. İçeride ise demokrasi şemsiyesinin genişlemesi... Türkiye daha açık bir toplum oldu. Türkiye herkesin daha özgür, insan haklarının giderek genişlediği bir ülke oldu. Bu 7 yılda çok adımlar atıldı. Buna yeni halkalar ekleniyor. Biz bunun için paket falan düşünmüyoruz, 7 yıl önce başlattığımız sürecinin bir devamı olarak düşünüyoruz. Bu süreç devam ediyor. Bu yeni bir ivme. Gelişen psikolojiyi daha iyi değerlendirmek ve daha ileri adımlar atmak istiyoruz, ama burada yoğun bir desteğe ihtiyacımız var. Sizlerin, bütün vatandaşların, bölge insanının, bütün siyasi partilerimizin ve tabii Meclisimiz. Biz bu konuyu 2 kademede büyük destek arayarak sürdürmek istiyoruz: Milletin desteği; millet mihenk taşı, millet dayanağımız. İki, milletin temsilcisi olan Meclis. Meclis bunda çatı olacak. Konuyu orada değerlendireceğiz. Meclisin desteğini istiyoruz. Bu süreci hiçbir esneme, aksama olmadan büyük bir titizlikle her safhasında Başbakanımızın başkanlığında sürekli değerlendirerek geniş bir ekiple benim koordinasyonumda değişik kesimlerle iyi analizler yaparak yürütüyoruz. Bundan emin olun. Bu yürüyor ve yürüyecek inşallah. Bu kararlılığı siz görün ve buna destek verin. Bizim talebimiz bu. Toplantıda sizin görüşlerinizi de dinleyeceğim.''

 

Toplantı dört saat sürdü

İlk olarak, Diyarbakır'daki bir otelde sivil toplum örgütü temsilcileriyle buluşan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, kürt açılımı süreci hakkında katılımcılara bilgi verdi. Basına kapalı gerçekleşen toplantı yaklaşık dört saat sürdü.

Toplantıya katılanlardan İnsan Hakları Derneği Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erbey, toplantı sonrası gazetecilere açıklamada bulundu. İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın kürt açılımı sürecinin devam edeceğini söylediğini hatırlatan Erbey, şu bilgileri verdi: ''Türkiye'nin gündeminde başta Kürt sorunu olmak üzere Ermeni, Alevi ve Ruhban Okulu'nun açılması gibi ciddi öncelikli sorunlar bulunmaktadır. Toplantıya katılanlar olarak askeri operasyonların durmasını istedik. Anadilde eğitimin olmazsa olmaz olduğunu dile getirdik. Anayasa değişikliği, güçlü bir yeni yerel yönetim yasasının çıkarılmasını talep ettik. Devletin söyledikleri ile pratik birbirine uymuyor. Yargının siyasallaştığını ifade ettik.''

Taş atan çocukların 15-20 yıl, gösteri yapanların ise 10 yıl hapis cezası ile cezalandırıldıklarını öne süren Erbey,''Bu sorunun çözülmesini istedik. Bakan, her şeyin kısa sürede değişemeyeceğini, fakat sürprizlerinin olduğunu kaydetti. Kepenk kapatma konusu gündeme geldi. Bakan'a, vatandaşın kepenk kapatarak tepkisini göstermeyeceği bir süreç olması gerektiğini anlattık. Bakan, Lice'de hayatını kaybeden Ceylan Önkol ile ilgili iki yönlü araştırma yaptıklarını da katılımcılara aktardı'' dedi.

Atalay, yurttaşlarla görüştü

Bakan Atalay, toplantı sonrası Cuma namazını kılmak için Ulucami'ye geçti. Atalay, namazın ardından yurttaşlarla görüşerek sohbet etti.Yurttaşlar  bu sorunların çözülmesini istediklerini dile getirdi. Bu arada Atalay'ın yanına gelen bir kişi yeğeni Nezir Erinç'in Van'daki Nevruz olayları sırasında öldürüldüğünü ve faillerinin bulunmasını istedi.
Bakan Atalay, konu ile ilgileneceğini kaydetti. Daha sonra Dağkapı Semtinde açık bulunan iş yerlerine girerek esnafla sohbet eden Atalay, sorunları dinledi. Atalay daha sonra, helikopterle Mardin'e hareket etti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler