Gerçek, Venezüella’nın kapısını çalıyor

Latin Amerika’nın sıcak coğrafyasına sanal ve gerçeklik penceresinden farklı bir bakış.

Gerçek, Venezüella’nın kapısını çalıyor
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 02.02.2019 - 23:16

Twitter Ceo’su Jack Dorsey, akşam yemeği için Facebook Ceo’su Mark Zuckerberg’in evine gider. Ana yemek Zuckerberg’in kendi elleriyle hazırladığı bir keçidir. Dorsey, pek de alışıldık olmayan bu mönünün üzerine Zuckerberg’in keçiyi kendi öldürdüğünü öğrenir. Hem de bir lazer silahıyla! Aslında bahsi geçen lazer silahı keçiyi sadece sersemletmiştir. Zuckerberg baygın keçiyi bıçakla öldürmüştür. Dorsey, meslektaşına “daha önce keçi yedin mi” diye sorar, “evet bayılıyorum” cevabını alır. Hatta Zuckerberg’in beş keçisi daha vardır. Yemekte keçiye salatanın eşlik edeceğini öğrenir. Keçi ise fırındadır. Yarım saat geçer, Zuckerberg yemeğin hazır olduğunu söyler. Yemek odasına geçerler, Ev sahibi, keçiyi misafirinin önüne koyar. Keçi soğuktur. Dorsey keçinin tekrar fırına konup konmadığını bile merak etmez. Gecenin geri kalanında salata ile idare eder.

Dorsey, Rolling Stone dergisine verdiği söyleşide bir başka sosyal medya devi Facebook’un yaratıcısı Zuckerberg’le yaşadığı en sıra dışı hikâye sorulduğunda bu anıyı anlattı. Zuckerberg’in beslenme alışkanlıkları yazının asıl konusu değil, ama işin ucunda da dünyanın en bilinen markaları olan sosyal medya platformlarının gerçeğe müdahale çabaları olunca, bu sıradışı akşam yemeğinden bahsetmemek olmazdı...

Güç mücadelesi
Venezüella’daki siyasi krizin dünya çapında bir hal almasıyla birlikte, bugüne kadar masa altında yürütülen ittifak çalışmaları birden gün yüzüne çıktı. 20. yüzyılda bırakıldığı sanılan iki kutuplu dünya siyaseti, Maduro ve Guaido arasındaki yerel iktidar çekişmesi ekseninde yeniden hortlarken akıllara, Kore’den, Vietnam’a uzanan komünizm - kapitalizm soğuk (bazen de sıcak) savaş, tarihini getirdi. Soğuk savaştan, küreselleşmeye, çatışma ve ittifaklar ticari, askeri, coğrafi ve ideolojik pek çok sebebe dayanıyor, ama Venezüella meselesi gösterdi ki, tüm bu sebeplerin ötesinde bir güç mücadelesi dünyadaki gelişmeleri belirliyor; gerçeğe hâkim olma isteği!
Maduro, Hugo Chavez’in mirasını sürdüren, anti-emperyalist bir kahraman mı, yoksa ülkesini demokrasiden uzaklaştıran, popülist, klişe bir Latin Amerika siyasi figürü mü? Onun siyasi rakibi Guaido, ülkesindeki otoriter iktidar tarafından mağdur edilmiş bir demokrasi havarisi mi, yoksa kiblesi Washington olan, işbirlikçi bir emperyal piyon mu? Dünya çapında oluşmaya başlayan yeni kutuplaşma ekseninde bu güne kadar bölgesel, dinamikler, ticari zorunluluklar ve kısa vadeli gereklerle hasır altında edilen ittifak listesi, dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip ülkesi Venezüella’daki tartışmada ortalığa döküldü. Bu andan itibaren Maduro ve Guaido’yu destekleyen siyasi yapılar üzerinden 21. yüzyılı ve hatta ötesini belirleyecek dinamikler hakkında oldukça sağlıklı veriler elde edilebilir. Sorduğumuz soruların cevaplarından önce ise şu soruyu da diğerlerine ilave etmemiz gerekir. Gerçek  nedir?

Gerçek  nedir?
Elbette bu yazıda böylesi evrensel bir soruya yanıt aramayacağız, ama dünyaya bireysel anlamda hâkim olmuş sosyal medya platformlarının zaten bir yanıtı vardı. Farklı kaynaklardan yapılan gözlemler, Facebook, Twitter ve Instagram’da Maduro karşıtı gösterilere yönelik içeriklerin kullanıcı profillerindeki yansımalarında ani artışlar olduğunu gösteriyordu. Kullanıcı profillerine yönelik önerilerini algoritma hesaplarıyla belirleyen sosyal medya platformları, kullanıcıya uygun içerik kriterlerine düzenli olarak farklı hesaplama yöntemleri ekliyorlar. Bu yöntemlerin, - size en uygun içeriği önermek için uygulansa da - size en uygun içeriğin, zihninize, değer yargılarınıza ve siyasi görüşlerinize egemen olmak isteyen güç odaklarının isteğiyle paralel olması gerektiğine yönelik bir düşüncenin ürünü olduğu, sır değil. Ekonomik ve Politik Reform Merkezi Başkanı Nikolai Mironov bu teknolojinin çok sık kullanıldığını söylerken şu ifadeleri kullanıyor:
“Sosyal medya, tabii ki bu yöntemleri var olan bir durumu daha da istikrarsız hale getirmek için kullanıyor. Bunun (Venezüella özelinde) güvenlik güçleri ile ordu arasında bir provokasyon yaratmak için kullanıldığını söyleyebiliriz. Facebook bu yöntemleri çok sık uyguluyor, özellikle, ABD hükümeti resmi olarak bir siyasetçiye destek verdiğini açıkladığında.”

Alıntı yapılan kaynağın tarafsız olduğunu iddia etmek mümkün değil. Nitekim, kutuplaşma ekseninin diğer tarafı da sosyal medya platformlarının Maduro’ya ait hesaplardaki (meşruluk göstergesi olan) mavi tıkları kaldırdığına yönelik dezenformatif haberler yayarken, durumu gerçeğe yakınlaştırmak için çaba göstermiyordu. Öte tarafta #GuaidoChallenge ve #TodosSomosGuaido isimli Venezüella muhalefet liderini destekleyen ve içerik olarak bir ülkenin yerel siyasetini ilgilendiren etiketlerin sosyal medya dünya gündeminde uzun süre üst sıralarda yer bulmasını ise organik bir ilgiyle açıklamak pek mümkün görünmüyor. Bunun üzerine Wikipedia’nın muhalefet liderini, kendi sayfasında Venezüella’nın geçici devlet başkanı ilan etmesi, dünya siyasetine yeni bir kavram kazandırdı; sanal darbe!

Gerçek ve güvenilirlik
Gerçek hayatta, ülkesinde fiili idareyi elinde bulundurmayan bir politikacının, dünyanın en çok takip edilen bilgi içeriği internet sitesinde resmi otorite olarak gösterilmesi, kitlelerin gerçek ve sanal dünya arasındaki farkları ayırt edebilme yetenekleri üzerinde, ne gibi etkiler yaratır bilinmez, ama Venezüella’nın gerçek(!) başkanı Maduro bu durumdan pek de hoşlanmışa benzemiyordu, nitekim kendisi, ülkemizde de yasaklı olan Wikipedia’ya erişimi kaldırarak darbenin sanal kısmını bertaraf etmiş görünüyor. Gerçekte ise iktidarını ne kadar sürdüreceğini zaman gösterecek.
Sosyal medyanın gerçekle oynadığı bu tehlikeli oyun, Facebook’un geçen yıl kullanıcıları için uygulamaya koyduğu güvenilirlik derecelendirmesini akla getirdi. Sahte içeriklerin engellenmesi için başlatılan uygulama ile platform her kullanıcı için bir güvenilirlik seviyesi belirliyor ve kişisel hesabının güvenilirliği paylaşılan içeriğe göre sınıflandırıyor... Biz gizemli akşam yemeğine geri dönelim ve birkaç soruyla bitirelim; Zuckerberg’in neden bir lazer silahı vardı? Keçi fırından çıktıysa neden soğuktu? Acaba hiç pişmemiş miydi? Diğer beş keçiyi kimler yiyecekti?


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon