Gökçek, atık kâğıt işçilerinin depolarını yıktırdı, emekçiler isyan etti: Biz İnsanız!

Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in son hedefi, gün boyunca ekmek parası için çöpten kâğıt toplayan atık kâğıt işçileri oldu. Belediye ekipleri önceki gün ansızın, Ankara İskitler’de işçilerin hem ev hem de depo olarak kullandığı binaların yıkımına başladı. İşçilerle görüşen CHP Milletvekili Şenal Sarıhan “İnsanlar bir sefalet içinde ekmeklerini kazanmaya çalışıyor. Dünden beri uyku girmedi gözüme” dedi. İşçiler ise “Herkesin yapamadığı bir işi yapıyoruz. Köpekler yemeğini çöpten bir şeyler bulup da çıkarır ya, biz de aynı şekildeyiz. Ama bizim isteğimiz devlet bize köpek gözüyle bakmasın. Biz insanız ya!” diye konuştu.

Ankara sabah 06.00’dan gecenin geç saatlerine kadar çöp çöp gezerek yaşamlarını kazanmaya çalışan atık kâğıt işçileri güne yıkımla uyandı. Sabah saatlerinde İskitler Zübeyde Hanım Mahallesi’nde işçilerin hem ev hem de depo olarak kullandıkları binalar, dozerler tarafından yıkılmaya başlandı. Yaklaşık 3 ay önce “proje var” denilerek binaları boşaltmaları istenen işçiler, 10 gün önce de belediyenin sözlü uyarısı ile karşılaştı. Hafta sonu fabrikalar kapalı olduğu için depolardaki kâğıtları gönderemeyen ve günlerdir biriktirdikleri emeklerin bile boşaltılmasına izin verilmeyen işçiler, umutlarını da molozlar altında bıraktı.

Belediyenin sabah operasyonunun ardından ne yapacağını bilemez hale gelen işçiler yaşadıklarını “Sabah birden kepçelerle, polis ve belediye ekibi ile söz dinlemeden binayı içindeki mallarla yıktı. Biz sokaklarda kaldık. Yapacak hiçbir şeyimiz yok. Nereye gideceğimizi, ne iş yapacağımızı bilmiyoruz” dedi. 32 yaşında ve 6 çocuk babası olan atık kâğıt işçisi Nazım, “Engelliyim. Bu iş olmasa çocuklarıma hiç bakamaz bir durumdayım. Engelli maaşı alıyorum ama neye yetecek. Çoluk çocuğa mı yetecek, anne babama mı yetecek, bana mı yetecek?” dedi.

Günde 40 lira için gece yarılarına kadar kadar çöp çöp gezdiklerini anlatan işçi Nazım, “Bize dokunmasınlar. Kimseye zararımız, kötülüğümüz yok. Kimseye yanlışımız olmuyor. 100’e yakın işçi mağdursa bunların aileleri de mağdur duruma düştüler” diye konuştu. Her bir işçinin geçinebilmek için en az 200 kilo kâğıt topladığını belirten işçi Nazım, “Herkesin yapamadığı bir işi, köpek işi yapıyoruz. Köpekler yemeğini çöpten birşeyler bulup da çıkarır ya biz de aynı şekildeyiz. Ama bizim isteğimiz devlet bize köpek gözüyle bakmasın. Biz insanız ya. Biz de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız” dedi.

MANZARA VAHİM

İşçileri yıkım alanında ziyaret eden ve sorunlarını dinleyen CHP Milletvekili Şenal Sarıhan “Son derece kötü şartlarda, hem yaşam alanı olarak yaşıyorlar hem de topladıkları kâğıtları muhafaza ediyorlar dönüşüme göndermek üzere. Ailelerin geçindirebilmek için insan sağlığına uygun olmayan bu koşullara katlanmaya çalışıyorlar. Çöplerin içinden ekmek parası çıkarmaya çalışıyorlar. Bu insanlar ülkenin ekonomisine hizmet ediyorlar. Hukuki bir durum da yok. Bütün biriktirdikleri kâğıtlar yıkıntının altında kalmış. Yani insanların emeğine de saygı yok” diye konuştu. Kâğıt toplayıcıları için hurdacılar gibi ayrı bir site alanı yapılmasının gerektiğini belirten Sarıhan, “Manzara çok vahimdi. Dünden beri uyku girmedi gözüme. Bilmediğimiz yaşamlar bunlar. Bizim yaşadığımız dünya da pembe değil ama çok daha vahim, çok daha karanlık bir dünyanın Ankara’nın göbeğinde var olduğunu ve insanların korunmadığını görüyoruz. Bu halkçı bir devletin yapabileceği bir şey değil” dedi.