Gül, Umman'da

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye ve Umman arasında herhangi bir sorun bulunmadığını belirterek, ''Birbirimizin politikalarını da güçlü bir şekilde onaylamaktayız. Bu onayladığımız politikalar barışçı politikalardır'' dedi.

Gül, Umman'da
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.04.2010 - 13:27

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Shangari La Bandar Otel'de düzenlenen Türk-Umman İş Forumu'nda, her iki ülkenin iş adamlarına hitap etti.

Türkiye'nin dış politikasının Umman tarafından da yakından takip edildiğini görmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu anlatan Gül, Umman'ın da bölgesinde yapıcı ve barışçı politikalara önem veren bir ülke olduğunu söyledi.

Siyasi konularda bu derece mutabakat içerisinde olan ülkelerin işbirliğinde de kararlı olduklarının söylenebileceğini belirten Gül, iki ülkenin ilişkilerini daha geliştirilmesinde kararlı olduklarını ifade etti. İlişkilerin sadece siyasi alanda değil, ekonomi, güvenlik, kültürel, eğitim, turizm alanlarında da geliştirilmesini arzu ettiklerini anlatan Gül, şöyle devam etti:

''Ekonomik ilişkilerin gelişmesi için her şeyden önce siyasi destek önemlidir ama bunun da ötesinde ülkelerdeki istikrar da çok önemlidir. Eğer bir ülke istikrar ve güvenlik içerisinde değilse o ülkede ekonomik büyüme olmaz. Bütün kaynaklar başka şeylere ayrılır. Umman'ın bütün kaynakları bölgenin ve halkının gelişmesine ayrılmaktadır. Öyle ki dünyanın yaşadığı ekonomik krizden en az etkilenen ülkelerden olmuştur. Umman geçen dönemde yüzde 3,7 kadar büyümeyi gerçekleştirmiştir. Çok büyük projelere imza atıp, başarıyla gerçekleştiriyorsunuz. Türkiye de son yıllarda çok büyük atılımlar yapmıştır. Bir taraftan Türk siyaseti ve Türkiye'nin bütün demokratik standartları çok hızlı bir şekilde yükselirken, Türk ekonomisi de bir kabuk değişikliği içerisinde olmuştur ve ekonomik hayatımızda çok köklü reformlar gerçekleştirilmiştir. Türkiye'nin toplam GSMH'si IMF'nin harcama paritesine göre 1 trilyon dolara yaklaşmıştır.''

Türkiye'de çok güçlü bir ekonomi bulunduğunu, özellikle ekonomik reform programları çerçevesinde hukuk ve yatırım sistemlerinin çok değiştirildiğini anlatan Gül, bu durumun Türkiye'yi yabancı yatırımcılar için çok cazip hale getirdiğini ifade etti.

İki ülke arasında çok büyük işbirliği imkanı ve potansiyeli bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, ''Bu potansiyel sadece ticaret değildir. Biliyoruz ki Umman ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi küçüktür ama bunu en kısa süre içerisinde 1 milyara dolara kadar çıkarmak hedefimizi dün konuştuk'' dedi.

Umman'ın da Türkiye'ye yönelik yatırım yapan ülkelerden olduğunu anımsatan Gül, bu ülkenin Migros'a çok büyük bir ortaklıkla katıldığını söyledi. Türkiye'de tüm alanlarda yatırım yapma imkanı olduğuna dikkati çeken Gül, Ummanlı yatırımcıları Türkiye'ye davet etti.


Türk dizileri

Türk dizilerinin tüm Körfez ülkelerinde olduğu gibi Umman'da da popüler olduğunu tüm dostlarının kendisine söylediğini aktaran Gül, ''Türk dizilerinin burada da popüler olması eminim ki sizlere Türkiye'yi daha çok tanıtıyordur. Unutmayın ki İstanbul hepimizin şehridir, bir dünya şehridir. Sizleri daha çok Türkiye'de görmek istiyoruz. Türkiye'den vatandaşlarımızın buraya gelip huzur içerisinde tatillerini geçirmelerini dileriz. Bunun için birbirimizi tanıtmamız gerekir'' dedi.

Türk ve Ummanlı iş adamlarına seslenen Gül, ''Siz ne kadar çok birlikte iş yaparsınız biz o kadar mutlu oluruz. Unutmayın ki siyasi iradeler hepinizin arkasındadır. Güçlükle karşılaşırsanız Türkiye'de bize gelin. Umman'da da değerli kardeşim Sultan Kabus'a gidin. Daima sorunların kolaylıkla aşıldığını göreceksiniz'' diye konuştu.

Umman Sanayi ve Ticaret Bakanı Makbul bin Ali Sultan da ülkesinin kalkınmasında özel sektöre çok büyük önem verdiklerini anlattı.

Türkiye ve Umman arasında yeni işbirliği imkanları açılmasının önemli olduğunu dile getiren Sultan, ''Türkiye'nin birikimlerinden faydalanmamızın yolu açıldı'' dedi.
Konuşmaların ardından iki ülke arasında Arşiv Alanında Mutabakat Zaptı ile Gümrük İşbirliği ve Karşılıklı İdari Yardım Anlaşması imzalandı. Anlaşmanın yaklaşık 500 milyon dolar tutarında olduğu öğrenildi. Cumhurbaşkanı Gül, anlaşmanın imzalanmasının ardından heyetleri yanına çağırarak, ''500 milyon dolarlık bir anlaşma imzalandı. Lütfen buraya gelin fotoğraf çektirelim'' diye konuştu.

 

İran'a ambargo

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İran'ın nükleer programı nedeniyle uygulanması düşünülen ambargoya ilişkin, ''Ümit edilir ki bu işler o noktalara gelmeden diplomasiyle yoluna sokulur'' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, konakladığı Al Bustan Palace Intercontinental Otel'de, Umman'daki temaslarını izleyen Türk basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, ''Bugün uluslararası ajanslarda Obama'nın Çin Dışişleri Bakanı ile görüşmesine ilişkin haberler yer alıyor. Yorumlarda 'Çin ilk defa İran'a yönelik bir yaptırım rejimine yeşil ışık yakabilir' deniliyor. Türkiye de Güvenlik Konseyi üyesi olduğu için ilginç bir durum ortaya çıkacak bu durumda. Türkiye yalnız kalacak gibi. Öyle bir baskı mı geliyor?'' sorusu üzerine, ''Çin ile Türkiye'nin durumu farklı. Çin, daima veto etme hakkı olan bir ülke. Dolayısıyla onların statüsüyle bizimki ayrı'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:
''Biz Konsey'e geçici, iki yıllığına seçilmiş bir ülkeyiz. Çin'in uzun süredir zaten bu konudaki yaklaşımı daha farklı idi ama takip eden herkes biliyor ki bu konular üzerinde uzun süredir, birkaç aydır önce Rusya, ABD bir mutabakata vardı, daha sonra Çin'i de aynı yere çekmek için bir çalışma devam ediyor. Türkiye onlardan farklı bir ülke. Önce geçici üye. Ayrıca tabii Türkiye'nin 'komşu' olmasının getirdiği ayrı noktalar var. Türkiye'nin, şu anda ne yapacak, ne olacak ve gelecek bununla ilgili kararlaştırılmış, nihai bir tezi yok ama daha önce yaptığımız tüm görüşmelerde bu süreçle ilgili, bu süreci götürenlere hep söylediğimiz şey; 'Bizi tüm süreçten tam bilgilendirin'. Bize sonunda 'Şöyle oluyor' demeyin. Bunu ben de ABD Başkanı ile paylaştım vaktiyle. Dolayısıyla süreçle ilgili bizi içeriden bilgilendirin ki değerlendirmeleri en iyi şekilde yapalım.

Türkiye'nin Irak tecrübesi de var biliyorsunuz. Irak tecrübesinde Türkiye'nin gördüğü çok büyük zararlar da var. Dolayısıyla sınır olmak, komşu olmak çok otomatik, peşinen görüş etmeyi biraz önlüyor ama biz daima uluslararası taahhütlerimize de sadık kalmış ülkeyiz. O açıdan bakalım nasıl seyredecek? Ümit edilir ki bu işler o noktalara gelmeden, diplomasiyle yoluna sokulur. Nihayette ambargolar, ne çeşit ambargo, nasıl olacak? Ambargoların çeşidi farklı. Ambargonun neticesi kime çıkacak? Halka mı yönetime mi neye çıkacak? Engelleyici olacak mı? Geçmişte de denenen birçok şey var. Bunlar düşmanlıkları daha artırıyor.''


Öğrencilerin farklı illerde üniversite sınavına girmesi


Cumhurbaşkanı Gül, bir başka gazetecinin, ''Üniversite sınavlarında Güneydoğu'ya mahsus bir uygulama başladı. Bazı illerde 'kopya' iddiasıyla öğrencilerin Kıbrıs veya Trakya'daki illerde sınava girmeleri sağlanıyor. Bazı aileler kız çocuklarını göndermediler'' sözleri üzerine, ''Bunu ilk defa duyuyorum. Yani bir üniversite sınavına isteyen istediği yerde girer. Nerede müracaat ederse orada giriyor'' dedi.

Toplantıya katılan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker de söz alarak, ''Şırnak'tan, Kızıltepe'den bazı il ve ilçelerden daha önce bu çocukların bulunduğu yerde kopya çektiklerine dair bazı iddialar üzerine artık bilmiyorum'' dedi.

''Hukuk devletinde böyle bir şey düşünemiyorum'' diyen Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Varsa tedbiri daha çok artırırsın. Olabilir, böyle şüpheler olabilir. Ona göre tedbirini alırsın. Böyle bir tedbir olmaz ki. Böyle bir şey olur mu? KKTC bizim tanıdığımız ayrı bir devlet. Öğrenci buraya nasıl gidecek? Bilmiyorum, böyle bir şeyi ilk defa duyuyorum. Böyle bir şey söz konusu ise ilgilileri çağırıp konuşurum. Bunların tartışılması, zihinlerdeki tortusunun maliyeti çoktur. Bu çok zor. Hele bu 1-2 kişi takip altına alınır da bunu anladım, yüzlerce falan... Bunlar bizim imajımızı, görüntümüzü bozar. Ümit ederim ki bu 5-10 kişiyi aşmayan bir iştir. Buralarda bazen örgüt faaliyetleri de söz konusu oluyor bu işlerde ama tedbiri ona göre alacaksın.''

Cumhurbaşkanı Gül, bir başka gazetecinin, ''Taş atan çocuklarla ilgili de bir duyarlılık oluştu kamuoyunda. Cezalar çok ağır. Örgüt üyeliği ve propagandasından ağır ceza mahkemesinde yargılanıyorlar. Bu konuda hükümetin bir çalışması var ama çok çocuk var'' sözleri üzerine, ''Bu konuya ilişkin bir heyet beni ziyaret etti. Ondan sonra ben çok açık çağrıda bulundum. Adalet Bakanı'nı çağırdım, ona da söyledim. Ondan sonra hemen meseleyi hızlandırdılar. Bu anayasa değil, bir şey değil. Bir an önce kanunlaşması gerekir. Buradaki hareket tarzı, hayatı kararmak üzere olan bir çocuğu alıp kazanmak ve hayatını parlatmak olacaktır. Böyle bir şey olur mu?'' diye konuştu.


''Demokratik açılım" çalışmaları

Cumhurbaşkanı Gül, ''demokratik açılım çalışmalarının kesintiye uğradığına yönelik kaygılar oluştuğunun'' belirtilmesi üzerine, ''Türkiye demokratik standartlarını kararlı bir şekilde yükseltmek zorunda'' dedi.

''Bu zor işler tabii ki kolay olmuyor ama'' diyen Gül, şunları kaydetti:
''Ben günlük tartışmalara girmek istemiyorum. Başından konuştum tüm bunları. Mesele, işin içinden çıkılmaz hale gelmeden bunları ele almak zorundayız. Bu meseleleri halının altına süpüremeyiz. Böyle meseleler ileride nasıl karşımıza çıkıyor, maliyeti ne oluyor biliyoruz. Nihayette biz kendi sorunlarımızı, kendi yorumumuzla yoluna sokacağız.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon