Güney Kıbrıs mahkemesinin toplu tecavüze uğradığını söyleyen İngiliz kadını yalancılıkla suçlamasının ardından İngiltere'de 'Kıbrıs'ı boykot et' kampanyası başladı
Temmuz ayında Kıbrıs Adası'nın güneyindeki Aya Napa kasabasında 12 İsraillinin toplu tecavüzüne uğradığını söyleyen 19 yaşındaki İngiltere vatandaşı kadının daha sonra şikayetini geri çekmesinin ardından Kıbrıs mahkemesinin kadını "toplumu yanıltmaktan" suçlu bulması İngiltere'de protesto ediliyor.
Temmuz ayında Kıbrıs Adası'nın güneyindeki Aya Napa kasabasında 12 İsraillinin toplu tecavüzüne uğradığını söyleyen 19 yaşındaki İngiltere vatandaşı kadının daha sonra şikayetini geri çekmesinin ardından Kıbrıs mahkemesinin kadını "toplumu yanıltmaktan" suçlu bulması İngiltere'de protesto ediliyor.
Twitter'da başlatılan "#BoycottCyprus (Kıbrıs'ı boykot et) kampanyasına, karşılaştığı baskılar sonucu ifadesini değiştirmek zorunda kaldığını söyleyen kadının annesi de katıldı.
Kadının annesi BBC'ye yaptığı açıklamalarda Güney Kıbrıs'a yönelik boykotu desteklediğini, Aya Napa'nın turistler için güvenli bir yer olmadığını söyledi.
Kızının travma sonrası stres bozukluğu yaşadığını söyleyen anne, hipersomnia nedeniyle kızının günde 18 ila 20 saat uyuduğunu, halüsinasyonlar görmeye başladığını ifade etti:
"Bir an önce İngiltere'ye getirilip tedavi altına alınması gerekiyor. Müdahale edilmezse geçirdiği rahatsızlıklar kalıcı hale gelecek."
Ne olmuştu?
İngiliz kadın, 17 Temmuz'da iş seyahati için gittiği Güney Kıbrıs'taki turistik Aya Napa bölgesinde bir otelde, 12 İsraillinin tecavüzüne uğradığını söylemiş, olaydan birkaç saat sonra polise şikayette bulunmuştu.
12 İsrailli erkek, şikayet üzerine gözaltına alınmıştı.
Ancak 10 gün sonra kadın şikayetini geri çekti. Şikayetini geri çektiğine dair belgeyi imzaladıktan sonra ise gözaltına alındı. Daha önce gözaltına alınan 12 erkeğin tümü serbest bırakıldı ve ülkelerine geri döndü.
Genç kadın hakkında "toplumu yanıltmak" suçlamasıyla açılan dava bu hafta sonuçlandı ve mahkeme kadını suçlu buldu.
İsmi açıklanmayan kadının avukatları, Güney Kıbrıs emniyetinin olayı ele alış şeklinin kusurlu olduğunu ve kadının şikâyetini geri çekmeye zorlandığını söylüyordu.
Şikâyetin geri çekildiğini gösteren dilekçenin tercüman ya da avukatların olmadığı bir anda kadına imzalatıldığı belirtiliyordu.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı da Kıbrıs mahkemesinin kararını 'son derece kaygı verici' olarak niteledi.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza