Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi: AİHM’in Hasankeyf kararı sorumluluktan kaçmaktır
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Hasankeyf’in korunmasına ilişkin davayı reddetmesi üzerine bir açıklama yayınlayan Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi mahkemenin kararını “sorumluluktan kaçmak” olarak tanımladı.
Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi, AİHM'in Hasankeyf’in korunmasına ilişkin davayı reddetmesi üzerine bir açıklama yaptı. Girişim açıklamasında,“Bu çok üzücü kararla AİHM büyük bir kültürel, ekolojik ve sosyal faciayaya neden olacak Ilısu Projesi’ni durduracak sorumluluğunu kendisinde görmeyerek, Hasankeyf ve bulunduğu Dicle Vadisi gibi üstün evrensel bir değeri kurtaracak bir adımı atmak istemedi. Çok açık bir şekilde AİHM kararı sorumluluktan kaçamaklıktır. Hasankeyf’in sular altında bırakılmaması yönünde geçici de olsa bir karar alınsaydı, bu yeni tartışmalar yaratacaktı ve Avrupa Konseyi üyelerini kültürel mirasa erişim konusunda adım atmakta zorlayacaktı” denildi.
“Başka kültürel miras davalarına örnek olabilirdi”
“Bu kültürel ve doğal mekan, tartışmasız olarak Türkiye, Ortadoğu ve Avrupa’da en önemli miras alanlarından biri ve herhangi bir ekonomik yatırımdan çok daha değerlidir” denilen açıklama şöyle devam etti: “Bununla birlikte Türk hükümetini yüksek düzeyde çevresel ve sosyal standartları yerine getirmesinde zorlayabilirdi. Yine başka kültürel miras davalarına da örnek olabilirdi. Bir bütünen yaşam, kültür, insanlık ve ileriki kuşaklara umut verebilecek bir karar alınması mümkümdü; ancak bu önemli konuda fırsat bugün kaçırıldı.
Halbuki bireylerin ve toplumların kültürel mirasa erişimin bir temel insan hakkı olduğunu belirten UNESCO konvansiyonu ve son yıllarda kabul edilen diğer uluslararası konvansiyonları temel alarak olumlu bir karar alabilirdi AİHM. ‘Kalkınma ve enerji ihtiyacı’ gibi sıradanlaşan ve baskılama aracı olarak kullanılan taleplerle insanlığın binlerce yılda biriktirdiklerini yok etme süreci devam etmesine de devam deniliyor aynı zamanda bu kararla.
“Acaba hiç okundu mu?”
Yine eleştirilmesi gereken bir nokta AİHM’in böylesi bir kararı 13 yıl sonra almasıdır. Ilısu Projesinin inşaatı son aşamasına geldikten sonra kararın alınması sadece ihmalkarlık mı yoksa bilinçli bir hesap mı? Türkiye’den onlarca sivil toplum kuruluşu AİHM’e neden Hasankeyf ve Dicle Vadisi içinde barındığı 100 bin insanla niye korunması gerektiği yönde argüman ve belge yollaması acaba hiç okundu mu?
“Türkiye’deki hukuka olumlu bir etkide bulunabilirdi”
Ayrıca Ilısu Projesinde son 20 yılda açılan tüm farklı davalardan Hasankeyf ve Dicle için olumsuz sonuç aldığımızı da burda belirtelim. AİHM kaçırdığı fırsatla hızla yıkım göre kültürel ve doğal mirasa ve Türkiye’deki hukuka olumlu bir etkide bulunabilirdi.
AİHM aldığı kararını üzücü bulmakla birlikte açıkça eleştiriyor ve mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyuna tekrar duyuruyoruz. Doğa ve kültürsüz yaşama asla hayır!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza