Hem cebe hem çevreye yararlı vergi

     Geçen yıl Türkiye’nin petrol ithalatı için ödediği rakam hiç de hafife alınır gibi değil; 54 milyar dolar. Bunun neredeyse yarısı ulaşım sektöründe kullanıldı. Buradan da şöyle bir sonuca ulaşılabilir: Cari açığın en büyük paydasını petrol faturası oluşturuyor ve bunu azaltmanın yolu da yakıt tüketimi yüksek olan motorlu taşıtları yoldan çekmekten geçiyor.

Peki bu nasıl olacak? Eğer ki otomobiller yakıt tüketimi ve emisyon oranına göre vergilendirilirse olabilir. Enerji Bakanı Taner Yıldız da geçtiğimiz günlerde yaptığı otomobillerin vergi sisteminin sil baştan değişeceği yönündeki açıklamaya bu yöde bir adım atılabileceği sinyali verdi. Özel Tüketim Vergisi, motor silindir hacmi ve emisyon salınımı baz alınarak tahsil edilecek. Motorlu Taşıtlar Vergisi de, motor silindir hacmi ve emisyon salımına göre belirlenecek.

Çevreci vergi

Şuanda ki uygulamada yeni otomobillerden daha çok vergi alınırken, otomobiller yaşlandıkça alınan vergi azalıyor. Bu durum da vergi avantajı nedeniyle yakıt tüketimi yüksek araçların kullanımını teşvik ediliyor. Vergi Avrupa’ya benzer hale getirilirse, yakıt tüketimi ve çevreci araçlar teşvik edilecek. Bu sayede, Türkiye’nin petrol faturasında önemli bir tasarruf sağlanacak. Tabii çevre içinde olumlu bir gelişme olacak.

AB ve OECD ülkeleri motorlu taşıtların vergilendirilmesinde geleneksel silindir hacmi, yaş, ağırlık gibi spesifik ölçüleri terk ederek, araçların yaydığı karbondioksit miktarını esas alıyor. Uygulamada karbon salınımının 60 g/km‘nin altında olması durumunda azami 5 bin euro; en az on yıllık bir aracın satılarak azami karbon salınımı 155 g/km olan yeni bir araç alınması halinde 700 euro vergi indirimi sağlanıyor. Karbon salınımının 245 g/km’yi aşması halinde 2 bin 600 euroluk cezaya ek olarak, yıllık 160 euro vergi alınıyor. Ayrıca beygir gücüne bağlı olarak 27 ila 46 euro arasında bölgesel karbon vergisi uygulanıyor.