Hendek davasında 3'üncü duruşma görüldü: "Üç beş kodaman daha fazla para kazanacak diye oğlumu 18 kemik aldım"
Hendek'teki havai fişek fabrikası’nda 7 kişinin hayatını kaybettiği, 128 kişinin de yaralandığı patlamaya ilişkin davada 2 sanığın tutukluluğunun devamına, 2 sanığın ise tahliyesine karar verildi.
Sakarya’nın Hendek ilçesinde 7 işçinin yaşamını yitirdiği Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası patlamasına ilişkin davanın üçüncü duruşması bugün görüldü.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan fabrika sahibi Y.C. ile fabrika müdürü ve sorumlu ustabaşı H.A.V.’nin tutukluluk hallerinin devamına karar verirken, fabrika sorumlu müdürü A.A. ile genel ustabaşı E.Ö.’nün yurtdışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine karar verdi.
Tutuksuz yargılanan fabrika sahibi A.R.E.C., sorumlu personel A.Ç. ve iş güvenliği uzmanı A.B.’nin tutuksuz yargılanması devam edilmesine karar verildi. Duruşma 13 Eylül gününe ertelendi.
Kararın açıklanmasının ardından davayı takip eden patlamada ölen işçilerin yakınları ile avukatlar duruşma salonu önünde açıklama yaptı. Tahliye kararlarına tepki gösteren Avukat Can Atalay, "İşçi canını sarf malzemesi olarak görmeye alışmış bu işveren ve bu işverenin elemanları ile yöneticileri. E.Ö. bunlardan bir tanesi. Mesele 7 işçinin canı, mesele oradan sağ kurtulan bu insanlar. Bu kadar ucuz olamaz. Türkiye’de en ucuz üretim maliyeti işçi canı olarak görülmemeli. Bu insanlar işsiz kalma pahasına bu davayı takip ediyorlar. Bu insanlar para teklifine rağmen bu davayı takip ediyorlar. Buraya gelip bu insanlara sahip çıkmamız gerekir. Biz bu tahliyelere katılmıyoruz. Başta E.Ö. olmak üzere işçi yatıştıran, işçinin şikayetini bastıran işçiyi tehdit eden ve buna ortak olanların yani olası kasıtla cinayete ortak olanların bu kadar hızlı salıverilmesine biz katılmıyoruz. Bu davanın takipçisiyiz. Bu dava kimse ekmeğini kazanırken öldürülmesin diyedir.” dedi.
"YAPTIKLARININ HESABINI VERECEKLER"
Sorumlu müdür ile genel ustabaşının tahliye edilmesine tepki gösteren Avukat Gülşen Uzuner sürecin takipçisi olacaklarını belirterek, "Böyle kurtulamayacaklar, yaptıklarının hesabını versinler. Yaptıklarının hesabını versinler ki biz bir daha cenazeye gelmeyelim, biz bir daha dava dosyasına gelmeyelim. Başka bir şekilde bir araya gelelim. Biz morg kapılarında tanıştık birbirimizle. Aileler orada beklerken tanıştı. Parçalar karıştı birbirine biz böyle tanıdık birbirimizi. Bunu da görsünler, bunu da bilsinler. Bu işin peşindeyiz bütün Türkiye’ye de bunu duyuracağız.” diye konuştu.
"18 PARÇA KEMİK ALDIM ÇOCUĞU"
Patlamada oğlu Halis Yılmaz'ı kaybeden Muammer Yılmaz ise mahkeme önünde isyanını şu ifadelerle dile getirdi:
“Nasıl dayanacağım ben buna. 3-5 kodaman fazla para kazansın diye ben 18 parça kemik aldım çocuğu. Ben çoluğuma çocuğuma bir şey anlatamıyorum. Sahte müslümanlar size yazıklar olsun. Sen buraya hangi sıfatla geldin. Sakarya Baro Başkanı bizim müdahilliğimize nasıl bakıyorlar dedi. Evet ben karşıyım. Baro Başkanı olarak taraf olmasına karşıyım. Avukat olarak istediğini savunabilir. Baro 2. Başkanı Osman Ayar da burada. MÜSİAD'ın avukatı o. Buraya hangi sıfatla geldiniz. Var mı bana vereceğiniz. 26 yaşındaki oğlumu nefes aldırabilecek var mı?” dedi.
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!