"Her şeyimizi sattık"

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu hükümetin özelleştirme projeleriyle ilgili olarak "Her şeyimizi sattık, bankalarımızı, fabrikalarımızı, KİT'Leri sattık. Bunlar büyük ölçüde peşkeş çekildi" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 02.10.2009 - 16:32

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Gaziantep'te düzenlenen toplantıda partililerle biraraya geldi.

Türkiye'nin ekonomik anlamda yeni bir kurtuluş savaşını başlatmak zorunda olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
''Türkiye etnik kimlik, inanç alanlarına hapsediliyor. Irak'ta eskiden insanlar Iraklıyız derlerdi şimdi Kürdüz, Türkmeniz, Arabız diyorlar. İran'da ise Şiiyiz, Sünniyiz diyorlar. Bir devlet işte böyle parçalanır. Şimdi aynı oyun Türkiye'de oynanıyor. Başbakan kalkmış 'Kürt sorununu çözeceğiz, analar ağlamasın' diyor. Analar ağlasın diyen bir Allah'ın kulu var mı? Türkiye yeniden bir ulusal kurtuluş savaşı vermek zorundadır. Her şeyimizi saktık, bankalarımızı, fabrikalarımızı, KİT'Leri sattık. Bunlar büyük ölçüde peşkeş çekildi.

2002'den 2009'un Temmuz'una kadar, yabancıların Türkiye'den elde edip yurt dışına götürdükleri karın miktarı 34 milyar dolardır. Niye işsizlik var, işte bunun için. İstihdam yaratmayan bir büyüme var. İstihdam yaratmayan bir üretim modeli başka bir ülkede yok. Yeni bir ulusal kurtuluş savaşını, ekonomik anlamda başlatmak zorundayız. Yatırım yapan iş adamlarını alkışlayacağız. Kurulan her fabrika çocuklarımıza iş sağlıyor. Onları başımızın üstünde taşıyacağız. Onlar istihdam yaratacak, onları teşvik edeceğiz. Ama Gaziantep'i teşvik kapsamından çıkarırlarsa, 'oy vermeyiz' diyeceksiniz.''

Türkiye'de milyonlarca çocuğun yatağa aç girdiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şu görüşleri dile getirdi:
''Bir kişi işsiz ise çocuğuna ekmek götüremiyorsa, siz onun etnik kimliğine bakar mısınız? Sen Kürtsün, Lazsın, Çerkezsin, Boşnaksın diye onlara iş vermeyecek miyiz? Biz iş bulmak zorundayız, onun etkin kimliğine, inançlarına bakmayız. İş bulmak siyasetin görevidir, siyasetin görevi etnik kimlikle uğraşmak değildir. Siyasetin görevi insanların inançları ile oynamak değil, evine ekmek götürmesini sağlamaktır. Onlar sizin işsizliğinizle, yoksulluğunuzla uğraşmıyorlar. Dinimize göre yetim hakkı yenmez, kul hakkı yenmez, bizim dinimize göre, her günah affedilir ama kul hakkı affedilmez. Türkiye Cumhuriyeti'nde milyonlarca çocuk yatağa aç giriyor. Bunun bir tek sorumlusu vardır, Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarıdır. Seçimler sırasında kömür, yağ şeker dağıtıyorlar. Sakın ola ki bunları almamazlık etmeyin. Onlar sizin ananızın ak sütü kadar helaldir. Zaten o sizin paranızı dağıtıyor. Ama bir şeye dikkat edin, size 1 kilo makarna, bir kaç ton kömür, onlar malı götürüyor. Asıl üzerinde durulması gereken nokta bu.''

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın, üniversite mezunlarına ilişkin sözlerine işaret ederek, ''Başbakan, 'devlet üniversite mezununu iş bulmak zorunda değil' diyor. Bu, çocuğu işsiz olan ailelerle alay etmek anlamına gelir. Eğer, bu sözü Almanya'da, Fransa'da, ABD gibi bir ülkede söyleseydi, bu ülkelerde isyan çıkardı'' diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon