'Her türlü girişim MİT'in görevi'

Oslo görüşmelerini soran CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, "Yapılan bu beşinci görüşmenin Reşadiye saldırısı olan 7 Aralık 2009 ile Hakan Fidan'ın MİT'e atandığı 17 Nisan 2010 arası yapıldığı açıktır" diyerek şu soruları yöneltti: "Kamuoyunda 'Taş atan çocuklar yasa tasarısı' olarak bilinen 'Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı' PKK ile yapılan pazarlık nedeniyle mi 12 Ekim 2009 tarihinde hazırlanarak Bakanlar Kurulunda görüşülmüştür? Habur ve sonrasında yaşananlar nedeniyle mi Bakanlar Kurulundan Meclise sevk edilen yasa tasarındaki bazı hükümler metinden çıkartılmıştır? Çıkarılan hükümler içersinde terörist başının yeniden yargılanması için bir düzenleme var mıydı?"

'MİT'in görevi'

Soru önergesini yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu uyarınca, ülkenin anayasal düzenine yönelik tehdit unsurlarının başında gelen terör örgütlerine karşı, devletin tüm kurumlarıyla birlikte yürütülen mücadeleye gerekli desteğin sağlanması amacıyla yapılacak her türlü girişimin MİT Müsteşarlığının asli görevleri arasında yer almakta olduğunu söyledi. Atalay şöyle devam etti: "Müsteşarlık bu görevlerini yerine getirirken, istihbarat teşkilatı olmanın vazgeçilmez zorunluluğu olarak faaliyetlerini, 2937 sayılı Kanun ve diğer ilgili mevzuat uyarınca gizli faaliyet usul, prensip ve teknikleri çerçevesinde yürütmekte, 2937 sayılı Kanunun 27 nci maddesinde de bu görev ve faaliyetlere ilişkin her türlü bilgi ve belgenin istihsal ve ifşası suç olarak kabul edilmektedir. Müsteşarlık, istihbari çalışmalarını ilgili mevzuata uygun şekilde ve terörle mücadele konusunda yürütülen faaliyetlerin bir parçası olarak yerine getirmektedir."
 

'Yargı makamlarına hiçbir suretle müdahale söz konusu olamaz'

Bütün bu çalışmaların yargısal süreçlerden bağımsız olduğuna dikkat çeken Atalay, "Anayasanın mahkemelerin bağımsızlığına ilişkin 138. maddesi uyarınca yargı makamlarına ve yargısal süreçlere hiçbir suretle müdahale edilmesi söz konusu olamaz" dedi.
 

'Oslo görüşmesi MİT'in göreviymiş'

Soru önergesine verilen yanıtı değerlendiren Turgut Dibek, "Verilen yanıtta Beşir Atalay açıkça PKK ile görüşmenin MİT'in görevi olduğu yazmaktadır. Başbakan inkar ettiği halde PKK ile devleti masaya oturmuştur. Ve bu MİT yasasının 4. maddesine de aykırıdır. Yani Beşir Atalay'ın dediği gibi PKK ile pazarlık yapmak MİT'in görevlerinden değildir. MİT Yasası değişikliği ile birlikte bu önerge yanıtı düşünüldüğünde, hükümetin kendi kurduğu AKGLADYO'yu temize çıkaracağı açıktır. Ayrıca yanıtın son paragrafında 'Ancak,bütün bu çalışmalar yargısal süreçlerden bağımsız olup' denerek Oslo'da PKK görüşmeleri, bunun sonucunda Habur'daki yargı rezaletinin tek sorumlusunun hükümet olduğu anlamı çıkmaktadır" dedi.