"Herkes farklılıkları ile eşit koşullarda yaşamalı"

Alevi Bektaşi Federasyonu eski Başkanı ve araştırmacı-yazar Turan Eser yaptığı açıklamada, Türkiye'nin İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin kabul edilişinin 60. yılında, "okullarda zorla din eğitimi verme ve Sünniliği dayatma ilkelliğinden kurtulması" gerektiğini söyledi. Bir kaç günü önce, Ankara'da bir ilköğretim okulu'nda, çocukların başlarının zorla kapatılıp, derslerde namaz kıldırıldığını anlatan Eser, "Alevi çocuklarının başlarının zorla kapatılması ve sınıfta zorunlu din dersinde namaz kıldırılması, AİHM kararına, insan haklarına aykırı bir uygulama olup, tam anlamıyla bir ilkellik göstergesidir. Asimilasyoncu uygulamadır" dedi.

Türkiye nüfusunun üçte birini Alevilerin oluşturduğnu ve alevi haklarının ihlal edilmeye devam ettiğini savunan Eser, şunları kaydetti: "Zorunlu din dersleri ile çocuklara zorla dinsel eğitim verilmektedir. Asimilasyon politikalarının devamı için Alevi köylerine zorla cami yapılmaya, Alevi yerleşim birimlerinde ideolojik müdahaleler devam etmektedir. Resmi din dayatması ile farklı inançsal kimliklere yönelik ayrımcılık devam ederken, ayrımcılığa maruz kalanların vergileri ile Diyanet İşleri Başkanlığı finanse edilmektedir. Alevi kimliğinin resmen tanınması yerine inkar halen devam etmektedir. Cemevlerine yönelik siyasi ve hukuksal inkar ve ihlaller devam etmektedir."

Eser, Alevilere karşı yapılan ayırımcılık ve haksızlık karşısında, siyasi ve hukuksal bir açılım olmadığına dikkat çekerken, "Devletin, herkesin eşitlik haklarından yararlanması için, eşitlik fiilen yaratılmasını sağlayacak ve hak ihlallerine son verilmesini sağlayacak bir siyasi iradesi ve projesi de yoktur. Devlet, hukuku ve siyaseti dinsel ve dilsel açıdan uyguladığı ayrımcı özelliklerinden arındırmalı, herkesin farklılıkları ile eşit koşullarda bir arada kardeşçe yaşamasını sağlamalıdır" dedi.