Hırsızın Meslek Meyvesi...
Kırşehir ADD Başkanı avukat, yazar Adil Gülvahaboğlu’nun bağ evi yine soyulmuş. Haberi, 15 Ocak tarihli Kırşehir Çiğdem gazetesinden öğreniyoruz. Geçen yıl evi soyulunca Adil Bey dış duvara şunları yazmış: “Ey hırsız kardeş! Hırsızlığın da bir şerefi olmalı. Bahçemden götürdüğün bakır kap ve kazanlarımı, iki adet hindimi, üç adet ördeğimi bari getir bırak!”
Çaldıklarını geri getirse, hırsızlığın şerefi lekelenmez mi? Sözlükler hırsızı şöyle tanımlıyor: “Başkasının olan bir şeyi gizlice alma, çalma.” Bu tanım yeterli mi? Gün ortasında alavere dalavere oyunlarıyla hırsızlık yapılmıyor mu? Hem de insanın gözünün içine baka baka. Sadece malımız mı çalınıyor? Emeğimiz? Ya geleceğimizi, umutlarımızı çalanlar? “Yesin ama yapsın!” sözünü biri bize anlatsın. Bu sözü söyleyen de yiyenin ortağı değil midir? “Hırsızlığın da şerefi olmalı” mı? Adil Bey’deki insancıllığa bakınız. Üstelik, hırsıza bir de “kardeş” demesin mi? Mizahçı kişiliğinden kaynaklanıyor. Küçüğüyle büyüğüyle, “Onlar umudun düşmanıdır/ Akarsuyun / Meyve çağındaki ağacın / Serpilip gelişen hayatın düşmanı.”
Onlar, tüm güzelliklerin hırsızıdır. Geleceğe umutla bakan kaç kişi var? Akarsular, dereler kaynağında kurutulmuyor mu? Yaşamın tüm güzellikleri kirletilmiyor mu? Siz hiç kitap hırsızını duydunuz mu? Kitap değersiz olduğu için mi çalınmaz? Kitap çalınmıyor ama yasaklanıyor, yakılıyor, suç kanıtı sayılıyor. Bu da hırsızlık değil mi? Şerefli hırsızı boşuna aramayın, bulamazsınız. Aisopos’un sözüdür: Hırsızın küçüğünü asarız da büyüğünü baş tacı ederiz…
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Esad'a ikinci darbe
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- ABD basınından Esad iddiası