"Hitler, Mussolini döneminde bile olmadı"

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Malatyalı İşadamları Derneğince (MİAD) düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Malatya'nın kendisi için önemli bir şehir olduğunu, ilin önemli devlet adamları yetiştirdiğini söyledi.

MİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Naci Ekşi'nin, ''Bu ülkede çocuklar ölmesin, Türkü de Kürdü de bizim çocuğumuz'' mesajını anımsatan Kılıçdaroğlu, ''Aynı havayı teneffüs eden, aynı dili konuşan, dilleri farklı olsa da uzlaşan, olağanüstü güzel bir coğrafyada zengin bir kültürümüz var ve bizim çocuklarımız ölüyor. Bunu kabul etmek mümkün değil. Bunun çözümü siyasette'' dedi.

Yıllarca askere havale edilen konuya siyaset kurumunun el atması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Derinlikli bir konuyu sadece silahla çözmeye çalışamazsınız. Bir araya gelmemiz, konuşmamız lazım. Neden konuşmaktan korkuyoruz? Özgürlüklerin önünü açmamız lazım. Eğer bunları yapabilirsek çocuklarımız ölmez. Önemli olan siyaset kurumunun zoru başarması. Bir sorun varsa çözeceğiz. Sorunlar niye kangren olsun?''

Kılıçdaroğlu, aile sigortası projesine de değinerek, ''Eğer bir yerde tencere kaynamıyorsa, eve alın teriyle kazanılmış ekmek girmiyorsa, o toplumda barışı sağlayamazsınız. Bir ülkede 12 milyon 715 bin kişi yoksulluk sınırının altındaysa barışı ve özgürlüğü neyle sağlayacaksınız?'' diye konuştu.

Bu konuda yoksulluk envanteri çıkaracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, aile sigortasının detayları hakkında bilgi verdi.

Kılıçdaroğlu, ''(Sen yoksulsun sıraya gir, sana makarna, bulgur vereceğim, para vereceğim...) Bu defteri kapatacağız. Bu, çağdaş Türkiye'nin tablosu değil'' dedi.

Aile sigortasının kaynağına ilişkin olarak da Kılıçdaroğlu, belediyeler hariç devlette bu işi yapan 14 kuruluş bulunduğunu, bunların bütçesini topladıklarını ve kuruluşların tamamının bir çatı altında toplanmasının planlandığını söyledi.

Bunun için 8 milyar liraya ihtiyaçları bulunduğunu, bunun toplam kamu harcamaları içindeki büyüklüğünün yüzde 1,7 olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''İnsaf denen bir şey var. Bunu bütçe içinde oynatamıyorsanız niye iktidar oldunuz? İster bana oy versin, ister oy vermesin yoksulun yoksulluğunu gidermeye kararlıyım'' diye konuştu.

"Anayasa bize dar geliyor"

Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal hukuk devletinin, yargı bağımsızlığının ve düşünce özgürlüğünün önemine işaret ederek, ''Düşünceler farklı olmadıkça, farklı düşünmedikçe ne ülkeyi ne insanlığı geliştirebiliriz. Farklı sorular sormalıyız birbirimize. Bizim düşünen, yaratan beyinlere ihtiyacımız var'' şeklinde konuştu.

Türkiye'de gençlerden de korkulduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Eyvah yürüdü, slogan attı... Korkmayacağız. Gençlerin önünü açmalıyız'' dedi.
Kılıçdaroğlu, yeni anayasa konusunda ise ''Anayasa bize dar geliyor'' yorumunu yaptı. Yeni anayasaya ''evet'' dediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Ama yeni anayasa nasıl olmalı? Adı yeni diye anayasaya 'yenidir' demeyeceğiz. Çağdaş uygarlığı yakalıyorsanız, özgürlüklerin önünü açıyorsanız, milletvekili dokunulmazlıklarını sınırlıyorsanız, Sayıştay'ı yeniden yapılandırmak istiyorsanız... Demokrasi nedir? Eğer bir ülkede yurttaşlar ödedikleri verginin hesabını soruyorlarsa bilin ki o ülkede demokrasi vardır. Bunu sormak zorundayız.''

"Siyaset kirli bir alan"

Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, bir izleyicinin CHP ile ilgili ''Ülkeye çivi çakmayan parti'' değerlendirmesinde bulunması üzerine, şöyle konuştu:
''Hiçbir şey yapmadıysak CHP ve ekibi, kurmayları üç büyük devrime imza attılar. Bir; Cumhuriyeti kurdular. İkinci büyük devrim; çok partili rejime geçtiler. Bu da yetmedi çağdaş demokrasinin gereği olarak ortanın solu hareketini başlattılar ve bu ülkeye sosyal demokrasi anlayışını getirdiler. Dördüncü büyük devrime de imza atmak istiyoruz. Bu ülkeye demokrasiyi ve özgürlüğü getirmek istiyoruz.''

''Kürt sorunu çözülür mü?'' sorusuna da Kılıçdaroğlu, ''Bu, çok boyutlu bir sorun. İşin ekonomik, siyasi, diplomatik, kültürel birçok boyutu vardır. Oturup işi sağlıklı şekilde masaya yatırırsanız, çözüm üretilemeyecek hiçbir sorun yoktur'' yanıtını verdi.

Başka bir soru üzerine de, iş adamlarının siyasete girmesini istediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Siyaset biraz kirli bir alan, bunu biliyorum. Ama temizlenmesi için hepinizin siyasete girmesi lazım, hepimizin halka güven vermesi lazım'' dedi.

Kılıçdaroğlu, seçimlerde dayatılan milletvekili listesine de son vereceklerini, halkın muhtar seçimlerinde olduğu gibi doğrudan milletvekilini seçeceğini söyledi.

''Efendim AKP hiçbir şey yapmadı'' gibi bir değerlendirme yapmayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Bu ülkede kim taş taş üstüne koyduysa hepsine teşekkür edeceğiz. Kıskançlık içinde olmayacağız'' diye konuştu.
 

"Hitler, Mussolini döneminde bile olmadı"

Türbana ilişkin bir soru üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Başörtüsü aslında kadınların derdi değil, erkeklerin derdi. Kadınların kılık kıyafetiyle niçin uğraşıyoruz anlamıyorum. Üniversitelerde özgürlüklerden yanayız. Kılık kıyafet üniversitenin konusu değil. Üniversitenin konusu bilimdir, toplumu geliştirmektir'' şeklinde konuştu.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ''Ergenekon'a niye sahip çıkıyorsunuz?'' sorusuna ise ''Hiç kimseye sahip çıkmıyoruz. Sahip çıktığımız sadece hukuk, hukukun üstünlüğü'' karşılığını verdi.

Gazeteci Ahmet Şık'ın yazdığı kitabın dijital kopyalarının toplatılmasına ilişkin de Kılıçdaroğlu, ''Böyle şeyler Hitler, Mussolini döneminde bile olmadı'' dedi.