"Hukukçu olmayanlar verilen kararları denetleyemez"

Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi'nin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun Tasarısı ile ilgili görüşünde, "Kişisel başvuruyu inceleyecek ve yargısal denetim yapacak olan Anayasa Mahkemesi üyelerinin çoğunluğunun hukukçu olması gerekir. Yargıtay ve Danıştay'da konunun uzmanı olan hukukçuların oluşturduğu kurullar uyuşmazlığı karar bağlamaktadır. Konunun uzmanı olmayan hukukçuların hatta hukukçu bile olmayanların uzman kişilerden oluşan kurullarca verilen kararları denetlemeleri hukuk güvenliği açısından da sakıncalıdır" denildi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.01.2011 - 15:38

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, bugün AYM'nin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun Tasarısı'na ilişkin hazırladıkları raporu Cumhurbaşkanı Abdulah Gül ve TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'e sundu.

Rapordaki önemli ayrıntılar dikkat çekti. Raporda, Tasarının 49. maddesinde bireysel başvuru konusunda Anayasa Mahkemesinin yapacağı incelemenin kapsamının düzenlendiği anımsatıldı. Raporda, "Anayasa Mahkemesi'nin esas hakkında inceleme yapabilmesi için başvurudan önceki aşamalarda bireysel başvuruda bulunan kişinin temel hak ihlali yapıldığını ileri sürmesinin zorunlu olup olmadığı belirtilmemiştir" denildi.

Söz konusu maddenin Anayasa'ya aykırı olduğu savunulan raporda, "Zira, Anayasa'da kimlerin iptal davası açabileceği düzenlenmiştir. Bireysel başvuruyu inceleyen bölüme kanunla böyle bir yetki verilemez" ifadesine yer verildi.


"Hukukçu olmayanlar verilen kararları denetleyemez"

Anayasa Mahkemesi'nin delillerin değerlendirilmesi ve hukukun somut olaya uygulanması ya da mahkemenin takdir yetkisini doğru kullanıp kullanmadığını inceleyemeyeceği de savunulan raporda şöyle denildi:
"Tasarının 49. maddesinin üçüncü fıkrası ile tanınan bilirkişi incelemesi ya da keşif yapılması adeta yeniden yargılama yapılması sonucunu doğurur. Bu düzenleme olağanüstü bir hukuki çare olan bireysel başvuruyu istinaf gibi bir kanun yolu haline getirir. Bu sonuç düzenlemenin amacına aykırıdır.
Kişisel başvuruyu inceleyecek ve yargısal denetim yapacak olan Anayasa Mahkemesi üyelerinin çoğunluğunun hukukçu olması gerekir. Aksi halde kişi ve kurumların hukuki güvenliği sağlanamaz. Anayasa'da yapılan değişiklikle on yedi üyenin dokuz tanesi hukukçu olacaktır. Diğer üyelerin hukukçu olmamaları mümkündür.
Hakim sınıfından olmayan kişilerin çoğunlukta bulunmadığı, Anayasa Mahkemesinin mahkeme kararlarını denetlemeleri uygun değildir. Zira Yargıtay ve Danıştay'da konunun uzmanı olan hukukçuların oluşturduğu kurullar uyuşmazlığı karar bağlamaktadır. Konunun uzmanı olmayan hukukçuların hatta hukukçu bile olmayanların uzman kişilerden oluşan kurullarca verilen kararları denetlemeleri hukuk güvenliği açısından da sakıncalıdır. Zira, konunun uzmanı olan hukukçulardan oluşan kurul davanın bir tarafını haklı görmüştür. Konunun uzmanı olmayan hatta hukukçu bile olmayan kişilerin yapacağı inceleme sonucu verilecek karar uzman hukukçulardan oluşan kurulca haklı görülen tarafın hukuki güvenliğini ortadan kaldırabilir. Bu sonuç hukuk devleti ilkesine aykırıdır."


"Hukuk devleti ilkesine aykırı"

Davanın tarafları bir delilinin iddia veya savunma yönünden dikkate alınmadığını veya değerlendirilmediğini ileri sürerek Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabileceği ifade edilen raporda, bu durumda Yüksek Mahkemelere intikal eden dosyaların büyük çoğunluğu bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesinin önüne geleceği savunuldu.

Anayasa Mahkemesinin önüne gelen uyuşmazlıkların tamamına yakını bireysel başvuru ile ilgili olabileceği kaydedilen açıklamada, "Bu durumda mevcut üye ve raportör yapısıyla uzmanlık gerektiren uyuşmazlıkları hukukçu olmayan kişilerin karara bağlaması sonucu ortaya çıkar. Bu sonuç ise Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesine aykırılık teşkil etmektedir" denildi. Raporda ayrıca şöyle denildi:
"Tasarının 49. maddesinin üçüncü fıkrasında komisyonlar ve bölümlerin bireysel başvuruları incelerken her türlü araştırma ve incelemeyi yapabileceği, bilirkişi incelemesi ya da keşif yapılmasına karar verebileceği hükme bağlanmıştır.
Anayasa'da bireysel başvuru konusunda Anayasa Mahkemesine bilirkişi incelemesi yapılabileceği veya keşfe karar verebileceği konusunda yetki verilmemiştir. Temyiz incelemesi yapan Yargıtay'ın dahi böyle bir yetkisi bulunmamaktadır. Bu düzenleme Anayasa'ya aykırı olduğu gibi Anayasa Mahkemesini Yargıtay ve Danıştay üzerinde onların kararlarını denetleyen bir olay mahkemesi konuma getirmektedir ki, bu sonuç mevcut yargı sistemini bozacaktır."

'AYM Tasarısı, Anayasa'ya aykırı'

Yargıtay'dan yapılan yazılı açıklamada, son dönemde Anayasal görevini yürütmekte olan Yargıtay'ın verdiği bazı kararlar ile özellikle CMK 102. Maddesinin uygulamaya girmesi ile yapılan tahliyeler üzerine bilgi eksikliğine dayalı olduğu sanılan "olumsuz" açıklamalar karşısında kamuoyunun bilgilendirilmesinde ve Anaya Mahkemesi'nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun Tasarısı ile ilgili Yargıtay'ca oluşturulan görüşün kamuoyunca paylaşılmasının zorunlu olduğunun görüldüğü ifade edildi. Açıklamada, temyiz incelemesinde öteden beri Yargıtay'ın bütün ceza daireleri zaman aşımı yakın ve tutuklu dosyaları öncelik verip ivedilikle görüşmekte olduğu belirtildi. Anılan hususlarda şimdiye değil, daireler arasında uygulama farklılığı olmadığı gibi ve Yargıtay 1. Başkanı dışında herhangi bir daire başkanının da farklı bir açıklamasının olmadığı belirtilen açıklamada şöyle denildi:
"Son dönemdeki tahliyeler ile ilgili sorun olağanüstü artan iş yükü nedeniyle yargılama sürecinin çok uzamamasından ve CMK'nın 102. maddesinin uygulaması yürürlüğe girmesinden kaynaklanmış olup, uygulamaya geçilmeden önce konu çeşitli yönleriyle incelenmiş asgari süreyi aşan tutuklu işlerde yasal zorunluluk nedeniyle gereken karar verilmiştir. Yasal düzenlemelerde yorum farklılığına neden olacak hususların düzeltilmesi ve yargılanma sürecinin makul süreye indirilmesi için gereken tedbirlerin biran önce alınması gerektiği düşünülmektedir.
Olağanüstü zor koşullara rağmen iyi niyet ve özveriyle fedakarca çalışan Yargıtay çalışanlarının haksız ve dayanıksız bir takım ithamlarla karşı karşıya bırakılması ve bu şekilde kurumun manevi kişiliğinin zedelenmiş olması büyük üzüntü ile karşılanmaktadır.
AYM'nin kanun tasarısı ile ilgili olarak Yargıtay Başkanlar Kurulu toplanmış, Yargıtay Birinci Başkan Vekili Erdal Sanlı başkanlığında iki Yargıtay üyesinden oluşan 3 kişilik bir komisyonun Yargıtay görüşünü oluşturması kararlaştırılmış, söz konusu kanun tasarısı hakkındaki Yargıtay görüşü öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımız ile TBMM Başkanlığı ve Başbakanlık makamı başta olmak üzere ilgili diğer kurum ve kuruluşlara ulaştırılacaktır."

 


"Anayasa'ya aykırı"

Öte yandan Yargıtay'ca AYM'nin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun Tasarısı ile ilgili görüşünde ise "Tarihe şer düşmek amacıyla söz konusu tasarıdaki düzenlemelerin hukuk devleti ilkesi ile Anayasaya aykırı olduğu hususundaki görüş bildirme zorunluluğu doğmuştur.
Özellikle bireysel başvuru konusundaki düzenleme tamamıyla Anayasa ile açıkça çelişmektedir"
denildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler