Hükümet ile BDP arasında kritik görüşme

Görüşmeye Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin, BDP'den ise Eşbaşkanlar Gülten Kışanak ile Selahattin Demirtaş katıldı.

"Bu görüşme önemli"

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ile Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile TBMM'deki Başbakanlık makamında yapılan görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Demirtaş görüşme sonrasında, "Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile bir görüşme gerçekleştirdik. Aslında geçen hafta yapılması plalanan bir görüşme, bildiğiniz gibi Hakkari'deki katliam nedeniyle ertelenmişti. Bugün bu görüşmeyi gerçekleştirdik. Şüphesizki biz meclliste grubu bulunan bir parti olarak başta hükümet olmak üzere siyasi partilerle diyalog içerisinde olmak ve sorunlarımızı tartışabilmek süreçlerini çok önemsiyoruz" dedi.

Demirtaş, hükümet ile yaptıkları bu görüşmenin herşeyden önce bütün sorunların tartışılarak ve müzakere edilerek çözülebilmesi için vesile olacağını ifade etti. Demirtaş, "Sadece hükümet ile BDP arasında değil, mecliste grubu bulunan bulunmayan bütün partiler açısından bir diyalog sürecinin başlamasını temenni ediyorum. Bu açıdan ben bu görüşmeyi önemsiyorum. Şüphesizki tek bir görüşmede Türkiye'nin bütün sorunlarının konuşulması ve çözümü konusunda bir uzlaşı sağlanması söz konusu değil. İkincisi ise, sadece BDP ile hükümet arasındaki uzlaşma da sorunların çözümü anlamına gelmiyor" dedi.
 

'BDP demokrasiye katkı sunmaya hazır'

Demirtaş, yaptıkları bu görüşmenin sadece partiler arasında bir diyaloğun olabileceğini ve sorunları tartışmak için önlerinde hiçbir engelin olmadığını ortaya koymaları açısından önemli olduğunu ifade etti. Demirtaş, "Şüphesiz ülkemizin en temel sorunu barış ve ülkedeki demokrasi, özgürlükler problemidir. Bizler böylesi bir sürece katkı sunacak, demokrasiyi kurumsallaştırıp güçlendirebilecek, özgürlükleri artırabilecek bir yeni anayasa sürecinin de referandum süreci sonrası başlaması gerektiğini düşünüyoruz. Temelde de yeni bir anayasa toplumsal barışa, ülkenin iç barışına ve diğer meselelere en fazla hizmet edecek bir çalışmadır" dedi.

Görüşmede, yeni anayasa sürecini desteklediklerini ve yeni anayasa tartışmalarının da biran önce başlatılması gerektiğini dile getirdiklerini ifade eden Demirtaş, "Referandum sonrası ortaya çıkmış olan bu talebin ertelenmemesi gerektiğini ifade ettik. Yeni yapılacak anayasanın hangi yol ve yöntemlerle hazırlanacağı hangi tartışma usullülerinin bu dönemde kullanılacağı konularındada biz BDP olarak görüşlerimizi aktardık. Biz BDP olarak tartışmaların görüşmelerin sürmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Partiler arası diyalog sürmezse ve barışa katkı sunacak fikir alışverişleri hayata geçirilebilinmezse böylesi tek bir görüşmeden çözüm çıkmayacağı açıktır. Umut ediyorumki Türkiye'de aklıselim hakim olur. BDP, barışada demokrasiyede katkı sunmaya hazırdır. Hükümette bu saatten sonra daha cesur siyasi kararlılık ve demokrasi ve özgürlükler konusunda siyasi cesaret gösteren bir tutum içerisinde yer alır" dedi.

 

'BDP eylemsizlik sürecinin doğrudan muhattabı değildir'

Bir gazetecinin eylemsizlik sürecinin uzatılması hakkında ne düşünüldüğünün sorulması üzerine Demirtaş, "Şüphesizki bu konunun doğrudan muhatabı BDP değildir. Ama biz tabiki ülkenin hiçbir kentine hiçbir cenazenin gitmemesi için çaba harcayan bir siyasi partiyiz. Bununda sağlanabilmesi çatışmasızlık ortamı ile mümkündür. Elbetteki siyasi partiler bu konuda üzerine düşen görevi yerine getirebilmelidir. BDP olarak biz de uzun süreden beri çaba sarf ediyoruz. Artık gözyaşının durabilmesi için çaba sarf etmeye devam edeceğimizide söylüyoruz" diye konuştu.

Bir başka gazetecinin ise demokratik özerklik ve ana dilde eğitim taleplerine yönelik sorduğu soru üzerine Demirtaş şu cevabı verdi:
"Biz yeni anayasa tartışmaları sürecinde partimizin bütün programlarınnı ve konuları yeni anayasaya aktarabilme konusunda politika üreteceğimizi söylüyoruz. Bu konuda siyasi bir mücadele sahibiyiz. Demokratik Özerklik de, ana dilde eğitimde partimizin resmi politikaları ve talepleridir. Biz her yerde bunları dile getiririz. Ama bu görüşmenin ana gündemi bu değildi. Bütün meseleler bütün talepler önümüzdeki dönemde tartışılabilmeli. Sadece önümüzdeki dönemde değil, varsa başka öneriler başka sivil toplum kuruluşlarınınönerileri de tartışılabilmeli ve hükümet buna uygun zemini hazırlayabilmeli."

"İmralı'nın muhatap alınmasına yönelik söylemlerinizi, görüşmede de dile getirdiniz mi?" sorusu üzerine Demirtaş, "Bazı görüşmelerin sürdüğü biliniyor. Kamuoyuna yansıor. O konuda söylenebilecek yeni birşey yok" dedi.

 

'Türkiye'deki ortam olumlu bir ortamdır'

Demirtaş, bir gazetecinin ''Türkiye'deki ortamı Kürt sorununun çözümü için olumlu görüyor musunuz?" sorusu üzerine şöyle konuştu:
"Şimdi atmosfer özellikle yeni bir anayasa isteyenlerin Türkiye'de bu kadar güçlü olduğu bir ortam şüphesizki olumlu bir ortamdır. Mesele bu olumlu ortamları ne kadar değerlendirebileceğimize dair meseledir. Yoksa çözüm her zaman mümkündür ama fırsatlar ne kadar kullanılır, bu konuda izlemek istiyoruz. İzlemekle de yetinmeyeceğiz, bunun mücadelesini sürdüreceğiz. Ama tabiki burada ortaya çıkan şuandaki durumda çözümü kolaylaştıran bir çok faktörün biraraya geldiği durum söz konusu. Bir görüşmeye bu kadar tarihi anlam yüklemek doğu değil. Sonuçta iki tane siyasi parti mecliste bir araya gelip Türkiye'nin meselelerine ilişkin görüş alışverişinde bulunmalıdır. Bunlar olağan görüşmeler olmalıdır. Bir görüşme ile ne çözüm çıkar ne çözümsüzlük çıkar. Bunun mücadelesini verebilmek önemlidir. Biz bu azime ve kararlılığa sahibiz" dedi.

Demirtaş, daha öncede hükümet yetkilileri ile partisinin yetkilieri arasında bir görüşme olduğunu ifade ederek, "Yani bu öyle bir tarihi görüşme değil. Sadece denk geldiği siyasi ortam şüphesizki önemlidir. Biz önemsiz br görüşme olarak adletmiyoruz. Ama bundan sonra daha fazla görüşme için bu görüşme bize zemin yaratmıştır. Bu zemini kim ne kadar kullanacak bunu merak ediyouz" dedi.

 

'Tasfiye uygulamasına teslim olmadık'

Demirtaş, "Başbakan'dan yeni bir randevu talebiniz olacak mı" sorusuna, yeni bir taleplerinin olmadığını belirterek cevap verdi.
Bir gazetecinin, "DTK'nın ranndevu talebini de dile getirdiniz mi" sorusu üzerine Demirtaş şu yanıtı verdi:
"O konuyu da kendilerine ilettik. Demokratik Toplum Kongresi bir sivil toplum örgütü ve bölgenin en büyük sivil toplum platformudur. Bu nedenle dikkate alınması, söyleyeceklerinin dinlenmesi gerektiğini belirttik. Umut ediyorumki bunu değerlendirirler."

Bir gazetecinin, "MHP son dönemde Türkiye'de AKP VE CHP'den oluşan siyasi atmosferden bahsetti, bu bakımdan partinizin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını düşünüyor musunuz" sorusuna Demirtaş, "BDP'ye yönelik tasfiye planları uzun süreden beri hayatta. Biz asla böyle bir tasfiye uygulamasına teslim olmadık. Türkiye'de kim ne yapmak ister bilmiyoruz ama BDP siyasi bir aktör olarak devam edecektir. BDP'yi operasyonlarla, tutuklamalarla baskılarla yıldırma politikasına karşın çetin bir demokrasi yürüttük. Bugün ayaktaysak bu mücadele sayesindedir" dedi.

Demirtaş, 'görüşmenin gizli olarak mı' ayarlandığı sorusuna ise, "Bir gizli görüşme değil. Gizli bir görüşme TBMM'de Başbakan'ın çalışma ofisinde olmaz. Sadece manipulatif girişimleri önleme açısından, basının toplantı sonrasında bilgilendirme hakkını rahat kullanabilmesi açısından, sadece toplantı esnasında bilgi verildi. Mecliste bulunan iki partinin gizli buluşmasını gerektirecek hiçbir konu yok" dedi.