Hükümet, Öcalan'ın talebine ne yanıt verdi?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina'da yaklaşık 5,5 saat süren Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Hükümet Sözcüsü Arınç, Ramazan Bayramı süresince otoyolların ücretsiz, belediyeler tarafından yürütülen toplu taşıma hizmetlerinin de ücretsiz veya indirimli olarak uygulanmasının, Bakanlar Kurulu tarafından kabul edildiğini açıkladı.

"Spontane gelişen olaylar karşısında aklı selim hareket etmeliyiz"

Suriye'de 3 yıldır bu yana iç savaş yaşandığına dikkat çeken Arınç, rejimin silahlı güçleri dışında başka ülkeler tarafından da silah ve asker yardımı yapıldığının altını çizdi. Türkiye olarak Suriye'de yaşanan gelişmelerin yakından takip edildiğini belirten Arınç, Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duyduklarını ve Suriye'de ortaya çıkan otorite boşluğundan istifade etmeye çalışan gruplar olduğunu söyledi. PYD ve diğer muhalif unsurlar arasında yaşanan çatışmalarla ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. Türkiye-Suriye sınırında yaşanan çatışmalar sonucunda bir vatandaşın hayatını kaybettiğini ve yaralananlar olduğunu hatırlatan Arınç, "Biz orada bir binanın üzerinden sallandırılan kendilerine göre bayrak kabul edilen bir işaretle böyle bir yönetimin kurulduğu veya kurulacağı anlamını çıkaramayız. Böyle spontane gelişen olaylar karşısında aklı selim hareket etmeliyiz" diye konuştu.
Muhalefet partilerinin bu konu ile ilgili tutumunu da değerlendiren Arınç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Suriye'ye askeri müdahale yapılması yönünde karar ortaya koyduğunu söyledi. Arınç, CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu'nun ifadeleri ile ilgili olarak ise "Kesinlikle bir müdahale yapılması gerektiğini, hatta bu olayların Suriye'ye yapılabilecek bir müdahaleyi haklı kılmak için uydurulduğunu bile ifade etmektedirler. Dolayısıyla muhalefet ne derse desin nasıl bir değerlendirme yaparsa yapsın, hükümetimiz olayları büyük bir hassasiyetle takip etmektedir. Türkiye'nin aleyhine sonuç verecek hiçbir de facto eylem veya olaya göz yummak durumunda değiliz" diye konuştu.

"Basın toplantısı yapması hiçbir şekilde mümkün görülmemektedir"

Sorulan soruları da cevaplandıran Arınç, PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile BDP heyetinin yaptığı görüşmenin akabinde kamuoyuna yansıyan "Öcalan'ın basın toplantısı yapma isteğini"ni ise Arınç şu ifadelerle değerlendirdi:
"Bu konu Bakanlar Kurulu'nun gündemine alınacak bir konu değildir. Ancak Adalet Bakanımızla görüştüm. Ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum bir kişinin adı böyle olduğu için böyle söylüyorum Türkiye bir hukuk devletidir. Kimlerle ne zaman, ne şekilde görüşeceği de yönetmeliklerle bellidir. Milletvekilleri görüşmek isterlerse adalet Bakanlığımızın iznine bağlıdır. Birinci dereceden yakınları görüşmek isterlerse, bunun prosedürü de bellidir. Öcalan'ın 'ben basınla bir toplantı yapmak istiyorum' demesi onun bir arzusudur. Bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği noktasında hiç sağa sola bakmaya gerek yok, elimizdeki mevcut hukuki mevzuatla bu mümkün görülmemektedir. Daha önceki yönetmeliklere baktığınız zaman bir hükümlünün karşısına basın mensuplarını alıp da bulunduğu yerde bir basın toplantısı yapması hiçbir şekilde mümkün görülmemektedir. Bunun sorulması dahi caiz değildir. Çünkü, olmayacak bir şeyin yönetmeliklerde, kanunda, uluslar arası hukukta olmayan bir konuda, talep olabilir, herkes bir şey isteye bilir. Ama gerçekleşip gerçekleşmemesi elimizdeki mevzuatla çok yakından ilgilidir."
Arınç, "demokratikleşme süreci" adı altında yapılan yasal düzenlemelerin ise parlamentoya gelmeden Başbakan Erdoğan'ın veya bakanların yapacağı konuşmalarda bu konuya ait bir takım "ipuçları" verebileceğini söyledi. Bu konuyla ilgili BDP'li vekillerin veya gazetelerde yer alan bilgilerin kısmen doğru olabileceğini söyleyen Arınç, yeri ve zamanı geldiğinde Başbakan Erdoğan'ın bu konuyla ilgili açıklamalar yapabileceğini aktardı.