"Hükümet olarak sorunlar yaşayan işçileri görmek zorundayız"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, hükümet olarak ücretini alamayan, kıdem tazminatını alamama noktasına düşen ve emeklilikle ilgili sorunlar yaşayan işçileri görmek zorunda olduklarını söyledi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.01.2011 - 15:23

TÜRK-İŞ tarafından, Abant'taki Abant Palace Otelde düzenlenen ''TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu'' Toplantısına Bakan Dinçer'in yanısıra, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, HAK-İŞ Genel Başkanı Salim Uslu, TİSK Başkanı Tuğrul Kutatgobilig, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Birol Aydemir, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Halis Yunus Ersöz, Çalışma Genel Müdürü Ali Kemal Sayın, sendikaların genel ve mali sekreterleri, yönetim kurulu üyeleri ile hukuk müşavirleri katıldı.

Toplantıya verilen arada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Dinçer, ''Torba Tasarı''da sendikaları doğrudan etkileyen, belediyelerde şu anda ücretlerini alamayan işçilerin nakliyle ilgili bir düzenlemenin olduğunu belirtti.

Düzenlemenin içeriğinin, daha önceden nüfus sayım esaslarında, nüfusu yüksek görülen ilçelerin ve beldelerin ''Adrese Dayalı Kayıt Sistemi'' oluşturduktan sonra, nüfuslarının oldukça düştüğünü dile getiren Bakan Dinçer, ''Nüfuslarının düşmesi sebebiyle de belediyelerin gelirlerinde ciddi düşüşler meydana geldi. Bu nedenle bir çok belediye, işçisine ücretini ödeyemeyecek bir noktaya düştü. Aynı durum İl Özel İdarelerinde var. İşçilerin önemli bir kısmı KÖYDES Projesinin sonuna gelmemiz sebebiyle boşa çıktı. Daha da önemlisi, İl Özel İdarelerinde kıdem tazminatını ödemekle ilgili sorunlar ortaya çıkmaya başladı'' dedi.



"İşçiler hak kaybına uğramadan yer değiştirebilecek"

''Hükümet olarak ücretini alamayan, kıdem tazminatını alamama noktasına düşen ve emeklilikle ilgili sorunlar yaşayan işçileri görmek zorundayız'' diyen Bakan Dinçer, bu işçilerin hiçbir hak kaybına sebebiyet vermeksizin, her türlü ücreti de aynı kalacak şekilde, diğer kamu idarelerine aktarılmasını düzenlediklerini kaydetti.

Bakan Dinçer, ''Belediye ve özel idaredeki fazla işçiler, Milli Eğitim Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Karayolları ve benzeri talepte bulunan diğer kamu kurumlarına nakledilebilecekler. Bir başka gerekçe daha var. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü kapatıldıktan sonra, işçiler bulundukları illerde, İl Özel İdarelerine devredilmişlerdi. Halbuki daha önceden merkezi teşkilat Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü olduğu için herhangi bir işçi, şayet kendi memleketinden ayrı bir yerde sürekli veya geçici olarak çalışıyor olsa bile, teşkilatına müracaat ederek başka bir kente naklini isteyebiliyordu. Şimdi ise çok zaruri bile olsa kendi görevlendirdirildikleri ilde sabit kaldı. Bunu da işçilerin muvaffakatına bağlı olarak, istiyorsa ve ihtiyaçta varsa başka bir şehre aktarılması konusunda düzenleme yapıyoruz. Bu çok normal ve içinde yaşadığımız yerel yönetim problemlerini çözmek konusunda çok rasyonel bir adım'' diye konuştu.

Konuyla ilgili sendikaların endişelerini dile getirdiklerini ifade eden Bakan Dinçer, endişelerin önemli bir kısmının sendika üyeliğiyle ilgili olduğunu anlattı.

Sendikaların zayıflamasını istemediklerini, zaten mevcut sendikaların yeteri kadar toplum içinde güçlenmemesi konusunda sorunlar yaşadıklarını söyleyen Bakan Dinçer, sorunları gözönüne alarak sendikaların karşılaşacakları sorunları da görmezlikten gelemeyeceklerini, bu sebeple kanunla ilgili bu düzenlemeyi yaparken sendikalarla görüştüklerini kaydetti.

Bakan Dinçer, İl Özel İdaresindeki işçilerin karayollarına nakledilmesiyle ilgili düzenlemeyi TÜRK-İŞ'in talebi üzerine yaptıklarını belirterek ''Ayrıca yerel yönetimlerde artan fazla işçilerin, yine aynı kentte bir başka yerel yönetimde ihtiyaç varsa oraya aktarılmasını HAK-İŞ'in talebiyle yaptık. Daha da önemlisi bütün sendikalarımızın talebiyle bu kararı verecek kurula, o şehirde toplu sözleşme yapma yetkisine sahip olan sendika temsilcisini de koyduk. Bu açıdan bakıldığında, konuyla ilgili tüm tarafların işin içinde olduğu bir düzenleme yaptığımızı zannediyorum. Bunun dışındaki talepleri biraz anlamakta zorlandığımı ifade etmek istiyorum'' diye konuştu.


"4-A kapsamında sigortalı olabilecekler"

''Torba Tasarı''da toplumsal sorunları çözecek düzenlemelerin de bulunduğunu altını çizen Bakan Dinçer, şöyle konuştu:
''Örneğin; arabası olmayan veya adına işletmesi olmayan şoförlerimiz, taksi ve otobüs şoförleri, kamyon şoförleri, amatör sporcular, evinde çalışan işçilerimiz, müzisyen, figüran ve benzeri sanatkarlarımız, gezici tarım işçilerimiz, geçici işçilerimiz, eve temizliğe giden kadınlarımız ve benzerlerinin de sosyal güvenlik kapsamına alınmasıyla ilgili çok önemli düzenlemeler yaptık. Bunların her birisi isteğe bağlı sigortalı olabilecek. 4-A kapsamında sigortalı olabilecek. Daha da önemlisi 17 gün üzerinden sosyal güvenlik kapsamına girerek, daha az prim ödeme şansına sahip olacak. Toplumun belirli köşelerinde kalan kesimlerine yönelik ciddi düzenlemeler yaptık. Usta öğreticilerin çalışmalarını ispat etmeleri halinde geriye dönük borçlanmaları da bu kanunda yer aldı. Bu açıdan bakıldığında sosyal güvenlik sisteminde yeni bir düzenleme yapıyoruz. Toplumun, sosyal güvenlik dışında kalmak durumunda olan kesimlerini sistemin içine çekmeye çalışıyoruz.''



''Polisin orantısız güç kullanması hiçbirimizin tasvip edeceği bir husus olmaz"

Bir gazetecinin, ''Toplumsal olaylarda, polislerin orantısız güç kullanması konusunda ne düşünüyorsunuz?'' sorusunu Bakan Çelik, ''Polisin orantısız güç kullanması hiçbirimizin tasvip edeceği bir husus olmaz. Hem gösterilerin bu ülkede engellenmesinin doğru olmadığını, hem de polisin görevini yapmasının önünün kesilmesinin doğru olmadığını düşünenlerdenim. Demokratik bir toplum olma yolunda hızla ilerliyoruz. Demokrasi hem öğrencilerimizin, hem işçilerimizin, hem işverenimizin, hem polisimizin, hem askerimizin hep birlikte kabul etmesi ve kişiselleştirmesi gereken bir husus. Gösteriyi yaparken, başkalarının hakkını engelleyecek veya başkalarına zarar verecek herhangi bir eylem ve uygulamaya izin vermenin doğru olmadığı gibi, kendi usulu ve adabı içerisinde gösteri yapan insanlara ve derdini anlatmaya çalışanlara karşı da polisin engel olacak türden tavırlar koymasının doğru olmadığını belirtmek lazım. Herkes kanunlar çerçevesi içerisinde kendilerine tanınan hakları ve özgürlükleri kullanmalı'' şeklinde cevapladı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler