"Hükümeti çok rahat silkeleriz"

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Düzce'nin Gölyaka ilçesinde Hacı Bektaş Veli Derneği'ni ziyaret ederek, yurttaşlarla sohbet etti.

Halkın siyasetçileri ve siyasi partileri sorgulaması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, sorgulayan yurttaşların sandık başında akıl tutulması yaşamayacağını, aklıyla hareket edeceğini söyledi.

Türkiye'nin, dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında olduğunun açıklanmasına rağmen binlerce çocuğun yatağa aç girdiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

''Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde kamyon tepesinden atılan ekmekleri çamur içinde almaya çalışan kadınları gördük. 5-10 lira için sırada bekleyen vatandaşlarımız var. Hani sağ elin verdiğini sol el görmeyecekti. Biz bunları görüyoruz. Biz ayrışmak istemiyoruz. Bu coğrafyada hep beraber, hangi etnik kimliğe sahip ise hep bir arada kardeşçe yaşamak istiyoruz. Bu yüzden bizleri sorgulayın.

Bir dönem baş örtülü, montlu, paltolu diye kılık kıyafetimiz ile ayrıştırıldık. Kılık kıyafet neden siyasi malzeme olarak kullanılıyor. Kılık kıyafetten medet umanlar İstanbul'da merdiven altında çalışan binlerce türbanlı kızımızın ne halde olduğunu sorguluyor mu? Sigortaları var mı? İş haklarını biliyorlar mı? Biz sizin sorunlarınıza ve sorularınıza talibiz. Biz 5 kuruşluk verginin hesabını vermek istiyoruz.''

Cemevlerinin yasal güvenceye bağlanması konusunun uzatılmasına gerek olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Cemevlerinin ibadethane olarak kullanılması günlerce üzerinde düşünülecek bir durum değil. İnsanlar istedikleri yerde istedikleri gibi ibadet yapabilir. Ne var bunda anlamış değilim. CHP'nin kanun teklifini kabul edersiniz olur biter. İnsanların nerede ve nasıl ibadet yapacağına siz karışamazsınız. Ayrıca Alevi yurttaşlarımızın Madımak Oteli ile ilgili bir talepleri var. Bu sadece Alevilerin sorunu değil. Bu bir insanlık dramıdır. Bu insanlık dramı, toplumun her kesimini yakından ilgilendirir. Sivas halkının bu konuya sahip çıkması gerekir'' diye konuştu.

Bir yurttaşın, ''hükümeti artık silkeleyin'' şeklindeki sözlerine Kılıçdaroğlu, ''Biz hükümeti çok rahat silkeleriz. Biz sizden hafif bir destek bekliyoruz. Gerçi bu saatten sonra bizim silkelememize gerek kalmadı. Hükümet zaten dökülmeye başladı. Biz daha Üsküdar Kısıklı'da bulunan çift duvarlı villalarda kim oturuyor bunun hesabını sormadık'' karşılığını verdi.

''Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın ağlamakla gülmek arasındaki ince çizgide yer almasıyla siyasette ilginç bir figür olduğunu'' belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

''Sayın Arınç, Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu'nun odasına girip kendisine şiddete varan tavır ve davranışlarda bulundu. Sayın Arınç'ta demokrasi kültürü yok. Yürütme organının üyesi olarak odaya girdi ve yasamaya müdahale etti. Yürütme organına baskı kurmaya çalışıyorlar. Gidip meclis başkanvekilinin odasını basıyorlar. Sayın İnönü'nün dediği gibi 'Eşkıyanın bu gece ne yapacağı belli değil'. Bunların da ne zaman ne yapacağı belli olmuyor''

"Parlamentoda hırsızın, yolsuzun işinin olmaması lazım"

Düzce Konak Gazinosu Salonu'nda Abhaz Kültür Derneği ile Kafkas Kültür Derneği üyeleriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, daha sonra Kızılay Düğün Salonu'nda partisinin il teşkilatı tarafından düzenlenen ''Siyaset'' konulu panele konuşmacı olarak katıldı.

Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, ''yolsuzluğun alıp başını gittiğini'', iktidar olduklarında ''Siyasi Ahlak Yasası''nı çıkartacaklarını, seçimle gelenlerin mal varlıklarının açıklanması için gereken düzenlemeleri yapacaklarını söyledi.

Böylece malının hesabını veremeyenlerin siyasete giremeyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Milletvekili dokunulmazlığını AB standardına çekmek zorundayız. Yani parlamentoda hırsızın, yolsuzun işinin olmaması lazım. Ahlakı önce politikacıda gerçekleştirmemiz gerek'' diye konuştu.

Yargı bağımsızlığının için de bazı düzenlemelerin gerekli olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Yargı bağımsızlığı için ilk iş Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda ne bakan ne de Adalet Bakanlığı müsteşarı olacak. Kurulun ayrı bütçesi bulunacak. Gidecek, Adalet Bakanı veya Maliye Bakanı'na, 'bana para verin' diye yalvarmayacak. Yani mali özerkliği olacak. Hakim ve savcıları soruşturanlar Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na bağlanacak. Bunları yaptığımız zaman yargı bağımsız olur.''