İBBŞT'de çifte eylem

Kurum çalışanları bir yandan medyada yer alan 'müstehcen' tartışmalarına karşılık basın açıklaması yapacak, öte yandan kadrolu sanatçılardan bir kısmı da kuruma bu yıl teşvik ikramiyesi alamadıkları için dava açacak.

İBBŞT'de çifte eylem
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 23.02.2012 - 09:27

Günlerdir “müstehcen” tartışmasıyla çalkalanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tiyatrosu’nun (İBBŞT) sanatçı ve çalışanları bugün saat 11.00’de Muhsin Ertuğrul Sahnesi önünde bir basın açıklaması yapacak. Öte yandan İBBŞT’deki kadrolu sanatçıların bir kısmı da yılda iki kez verilen teşvik ikramiyesini bu yıl alamadıkları için kuruma dava açmaya hazırlanıyor.

Bilindiği gibi geçen günlerde İskender Pala, Zaman gazetesindeki yazısında, Yıldırım Fikret Urağ’ın yönettiği İBBŞT oyunu “Günlük Müstehcen Sırlar” için “cinsel sululuk ve müstehcenlik diz boyu” diyerek sanat adı altında bayağılıkların yutturulmaya çalışıldığını iddia etmiş, kamunun parasıyla bu tür oyunların oynanmasını da eleştirmişti. Ardından başka yazarlar da İBBŞT’ye yönelik bir “karalama kampanyası” başlatmıştı. Bugün yapılacak eylem de Şehir Tiyatroları Sanatçıları Derneği sözcülüğünde bu “karalama kampanyası”na yönelik olacak.

Fakat kurum bir yandan da bir “iç sorun”la uğraşıyor. Yılda yaklaşık 2 bin seans oyun sahneleyen, neredeyse yarım milyon seyirciye sahip İBBŞT’nin oyuncuları ve çalışanları, geçen günlerde kurumun iç sorunlarını konuşmak üzere toplandı. Biz de toplantı sonrası İBBŞT yönetmenlerinden Ragıp Yavuz ile teşvik ikramiyesi sorununu ve kuruma yönelik son günlerde medyada yer alan eleştirileri konuştuk.

Yavuz, kurumdaki kadrolu sanatçıların disiplin suçu işlemediği takdirde haziran ve aralık aylarında teşvik ikramiyesi aldıklarını bu yıl ise gerekçe sunulmadan teşvik ikramiyesi alamadıklarını söylüyor. Konuyla ilgili olarak İBBŞT’ye dilekçe verdiklerini ancak yanıt alamadıklarını vurgulayan Yavuz, kadrolu sanatçıların bir kısmının da dava açmaya hazırlandığını belirtiyor.

Ragıp Yavuz, baskıcı bir rejimin kurbanı olmuş yaralı bir toplumun birbirine hapsolmuş insanlarını anlatan “Günlük Müstehcen Sırlar” da ise müstehcen bulunanın sivil ya da askeri faşizmin ifşası olduğunu belirtiyor. Yavuz, “Oyun bu tür iktidarların sır olarak kalmasını istedikleri şeyleri açıklıyor. Sivil faşizme giden iktidarlar günlük müstehcen sırların açıklanmasından hiç hoşlanmazlar çünkü iktidar erkleri ve banka cüzdanları zarar görür” dedi.

Yavuz, İBBŞT’nin aydın-devrimci-sanatçı geleneği olduğunu vurgulayarak “Türkiye’nin laik ve demokratik bir hukuk devleti olduğuna inanmayan bir sanatçı olarak söylüyorum. Türkiye’nin geçirdiği son 10 yıl sonunda yasama, yürütme, yargı kuvvetlerinin tek elde toplandığını düşünüyorum. Böylesi dönemlerde aydın sanatçıdan korkulur. Çünkü sanat, özellikle de tiyatro karanlığın panzehiridir” diyor.

Yavuz, tiyatro dünyasında eleştirilen ve sanatçı istihdam eden taşeron şirketlerin ise ilk olarak İskender Pala’nın yazdığı 2006-2007 sezonunda İBBŞT’de sahnelenen “Leyla ile Mecnun” oyunu için kurulduğunu da sözlerine ekliyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler