İhmaller zinciri mahkumları ölüme götürdü

Kayseri Pınarbaşı Cumhuriyet Savcılığı’nın isteği doğrultusunda raporu hazırlayan Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyeti, soruşturmanın başlangıcında, aracın ne şekilde arızalandığını şoför ve askerlerin ifadelerine dayanarak hazırlanan tespit tutanağınıda gözönünde bulundurarak bir rapor hazırladı.

Heyet, can güvenliğinin son derece yüksek olması gereken araçta, imalatından beri sorun yaratan aküsü yüzünden yangın çıktığını tespit etti. Bilirkişi raporunda “Aracın tüm elektrik tesisatı üzerinde yapılan incelemelerden araçta yangına akü bölgesi ile motor bölgesini birbirinden ayıran saç bölgesindeki kontak/kısa devrenin sebep olduğu kanaatine ulaşılmıştır” denildi.

Raporun sonuç bölümünde ise yakıt alındıktan sonra aracın çekiş gücünün düşmesi ve teklemesinin yangın öncesi arızayla ilgili uyarı vermeye başladığının göstergesi olarak kabul edilerek “Aküden çıkan kabloların artı (+) hattının sacın delik geçiş kısmında önce temas ederek kısa devre ile saca kaynadığı, temas ettiği yerleri ısıttığı, alevlendirdiği, yangının başlangıcının da bundan kaynaklandığı sonucuna ulaşıldı” ifadesine yer verildi.
 

15 kez arıza yapmış 37 parçası değişmiş

Hem bilirkişi hem de soruşturma dosyasında yer alan aracın servis kayıtları, aracın güvenlik açısından ne derece zayıf olduğunu gösterdi. 2009’da satın alınan 2010 model Doruk Otogar 190H marka araç, daha ilk 50. kilometresinde arıza vermiş. İstanbul’da kullanılan araç, uzun süre çalıştırılmadan bekletildiği ve akım çeken kaynakların açık bırakılmasından dolayı aküsü deşarj olmuş. Ayrıca araç 2 yılda 15 kez daha arızalanarak, toplam 37 parçası değiştirilmiş.
 

Yetkili servis şoförü uyardı

Öte yandan ölen mahkumlardan Sinan Aşka’ın avukatı Necdet Edemen, savcılığın tespit tutanağında yer verdiği şoförün ifadelerini yalanlayarak “Araç şoförü arızanın meydana gelmesinden sonra İstanbul’daki teknik servisi aradığında, servis yetkilisi kendisine, ‘Debriyaj ve mazotu kontrol et’ dediğini söyledi. Ancak sorun devam ederse hem Malatya hem de Elazığ’da yetkili servislerinin olduğunu, o servislerden birine gitmesi gerektiğini söyledi. Ancak şoför bu şekilde yola devam etti. Şoför servis yetkilisini dinleseydi bütün bu ölümler yaşanmazdı” dedi.
 

Kapı tüfek kayışıyla kapatıldı

Raporda bir detay daha ortaya çıktı. Seyir halindeyken aracın kapısının aniden açılmasnın ardından kapı kapatılamadı ve tüfek kayışıyla içeriden bağlanarak yola devam edildi. Yangın çıkınca da içeriden kayışla bağlı olan kapıyı açılamadı.

Ayrıca Aşka’nın avukatı Edemen üç hücrenin anahtarlarının da araç komutanı Astsubay İsmail Bostan’da olduğunu söyleyerek “Hücrelerin her bir kapısında üçer adet kilit bulunuyor. Bu kilitlerin anahtarları tek bir ipe bağlıydı ve hepsi aracın önünde oturan astsubay Bostan’daydı. Anahtarlar askerlerde olsa, askerlerle beraber mahkumlar da yangından kaçabilirlerdi” dedi.