İkrazatçı kredisine fren gerekmeyecek

Türkiye'de bankaların hızla büyüdüğü ve kredi hacmindeki artışın sınırlandırılması için Merkez Bankası'nın yoğun tedbirler uygulamaya başladığı 2010 yılı, bankacılık kesimi dışında vatandaşa kredi sağlayan ''ikrazatçılar'' açısından ''küçülme yılı'' oldu.

İkrazatçı kredisine fren gerekmeyecek
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.04.2011 - 07:49

Geçen yıl, ikrazatçı sayısı 3 adet azalırken, ikrazatçıların işlem hacmi ve işlem sayısı da son 4 yılın en düşük seviyesine indi. Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, geçen yıl, Türkiye'de faaliyet gösteren 25 ikrazatçı müessese, toplam 50 bin 974 işlem yaptı ve toplamda 364 milyon 470 bin lira borç para verdi. Geçen yıl, önceki yıla göre, ikrazatçıların işlem sayısı yüzde 8,10, işlem hacmi ise yüzde 19,95 azaldı. Geçen yılki işlem hacmi ve işlem sayısı, son 4 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti.

Devletten belgeli ikrazatçılık yapanların aylık borç faizi de geçen yıl önceki yıla göre düşmesine karşın; yine de bankacılık sektörünün faizinin 1,5 katı oldu. Önceki yıl yüzde 3,9 olan ikrazatçıların aylık ortalama kredi faizi, geçen yıl yüzde 3,4'e geriledi. Aynı dönemde, bankacılık kesiminin aylık ortalama kredi faizi ise masraflar hariç yüzde 1,4'ten yüzde 1,35'e düştü.

Geçen yıl, bankacılık kesimi kredilerinde yıllık basit bileşik faiz yüzde 16,2 olurken, ikrazatçıların bazit bileşik faizi yüzde 40,8 düzeyinde gerçekleşti. Bu arada Hazine Müsteşarlığı, 2009 yılı için yüzde 7,9 olarak açıkladığı ikrazatçıların aylık borç verme faizini, yüzde 3,9 olarak düzeltti. Önceki raporda, bazı ikrazatçıların temerrüt faizini bildirmeleri nedeniyle aylık faizlerin yüksek göründüğü, temerrüt faizi istisna olduğu için, aylık ortalama faizin düşürüldüğü kaydedildi.
 

3 ikrazatçı daha işi bıraktı

Hazine Müsteşarlığı Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, bugüne kadar 76 gerçek kişiye ödünç para verme işleriyle uğraşmak üzere ikrazatcılık faaliyet izni verildi, ancak bunlardan 51 ikrazatçının faaliyet izni çeşitli nedenlerle iptal edildi. 2008 ve 2009 yılında 28 olan resmi ikrazatçı sayısı, 2010'da 3 tane daha azalarak 25'e düştü. 2010 yılı sonu itibariyla; İstanbul'da 17, Ankara'da 4, Antalya, İzmir, Denizli ve Yalova'da birer olmak üzere toplam 25 ikrazatçı faaliyet gösterdi.

İkrazatçılar, 2008'de 63 bin 567 işlem karşılığında 417 milyon 895 bin liralık işlem hacmi gerçekleştirirken, 2009'da işlem sayısı yüzde 12,7 azalarak 55 bin 472'ye geriledi. İşlem sayısındaki azalmaya karşın işlem hacmi yüzde 8,9 artarak 455 milyon 326 bin liraya yükseldi. Geçen yıl ise ikrazatçılık piyasası önceki yıla göre küçülürken, işlem sayısı 50 bin 974'e, işlem hacmi de 364 bin 470'e geriledi. İkrazatçılardan, bir işlemde yapılan ortalama borçlanma tutarı, 2009 yılında 8 bin 208 lira olurken, geçen yıl 7 bin 150 liraya geriledi.

Verilere göre, 2008 yılında 98 milyon 150 bin lira olan ikrazatçıların toplam sermayesi, 2009'da 99 milyon 197 bin lira düzeyindeydi. Geçen yıl ise, 3 firmanın kapanması, bir firmanın sermaye azaltımına gitmesi nedeniyle toplam sermaye 92 milyon 604 liraya düştü. İkrazatçıların dönen varlıklarının tutarı, 2008'de 141,7 milyon lira, 2009'da 178,5 milyon lira düzeyindeydi.

Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, sektördeki küçülmeye paralel, ikrazatçıların karlılığı ve buna bağlı olarak tahakkuk eden gelir vergisinde de yüzde 13,78 düşüş kaydedildi. İkrazatçıların 2008'de 18 milyon 561,7 bin lira olan karları, 2009'da yüzde 13,58 artarak 21 milyon 83,3 bin liraya yükselmişti. Geçen yıl ise sektördeki küçülmeye paralel, 18 milyon 177 bin liraya geriledi. Sektörde faaliyet gösteren 25 ikrazatçıda geçen yıl sonu itibariyle 253 personel istihdam edilirken, personel sayısı, önceki yıla göre 15 kişi arttı.

 

Hazine'nin denetimi

İkrazatçılar, devamlı ve mutad meslek halinde, faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir karşılık veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işleriyle uğraşıyor veya ödünç para verme işlerine aracılık ediyor. İkrazatçılıkla ilgili düzenleme 1983 yılında yapılmış, yönetmelik ise 1994 yılında çıkarılmış.

İkrazatçılık faaliyetinde bulunmak isteyen gerçek kişilerin Hazine Müsteşarlığı'ndan faaliyet izni alması gerekiyor. İzin alınmaksızın ödünç para verme işlemlerinin yapılması halinde, ilgililer hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Tefecilik başlıklı 241'inci maddesi uyarınca takibat yapılıyor. Hazine, izin alarak faaliyet gösteren ikrazatçıları denetlerken, tefecilik işlemleri doğrudan Cumhuriyet Savcılıklarınca soruşturuluyor.

İkrazatçıların 1,5 milyon lira asgari nakit sermaye bulundurmaları gerekiyor. Bugüne kadar 76 gerçek kişiye, ödünç para verme işleriyle uğraşmak üzere ikrazatcılık faaliyet izni verilirken, bunlardan 48 ikrazatçının faaliyet izinleri çeşitli nedenlerle iptal edildi. 2009 yılı sonu itibariyle 28 ikrazatçı faaliyet gösterirken, 2010 yılı başında sonuçlanan incelemelere istinaden 3 ikrazatçının faaliyet izni iptal edildi ve ikrazatçı sayısı 25'e düştü. İkrazatçılık izinleri, 1998 yılında durduruldu. Bu tarihten beri ikrazatçılık izni verilmiyor. Faaliyet izni verilen ikrazatçıların denetimleri, Ödünç Para Verme İşleri Hakkında 90 sayılı KHK çerçevesinde Hazine Kontrolörleri Kurulu Başkanlığı ve vergi mevzuatı hükümleri kapsamında Maliye Bakanlığı denetim birimleri tarafından yapılıyor.

Verilere göre, bugüne kadar faaliyet izni verilmiş olan 76 ikrazatçının 46'sı hakkında Hazine Kontrolörlerince mutad denetim yapıldı. Ayrıca 2005-2010 döneminde yapılan şikayetler üzerine 14 ikrazatçı hakkında inceleme yapılırken, halen 6 ikrazatçının incelemesi devam ediyor.

Denetim sonucunda, İkrazatçılık Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik hükümlerine aykırılığı tespit edilen 4 ikrazatçının faaliyet izni iptal edildi, 8 ikrazatçı yönetmelik hükümlerine uymaları hususunda uyarılarak söz konusu aykırılıkların giderilmesi sağlandı, bunlardan birinin faaliyeti bir ay süreyle gecici olarak durduruldu. İki ikrazatçının ise mevzuata aykırı bir işlemine rastlanmadı. Hazine Kontrolörlerince yapılan incelemeler neticesinde vergi mevzuatına aykırı işlemleri tespit edilenlerin durumları Maliye Bakanlığı'na bildirildi.

İkrazatçılık faaliyetleri hakkındaki yönetmelik uyarınca, ikrazatçılar, yıllık işlemlere ilişkin bilgiler ile her yıl yatırmak zorunda oldukları harca ilişkin makbuzun bir örneğini ertesi yılın Şubat ayı sonuna kadar Hazine Müsteşarlığı'na göndermek zorunda bulunuyor.
 

Kredi kartına nakit verenler, kart ile altın ticareti yapanlar da var

Vatandaşların, daha kısa sürede para ihtiyaçlarını karşılayabildikleri, ipotek, teminat gibi işlemlerin daha kolay yapılması nedeniyle ikrazatçıları tercih edebildiği belirtiliyor.
İkrazatçılar, mevzuat gereği borç alamıyor, mevduat toplayamıyor ve sermaye piyasası işlemi yapamıyor. Ödünç sözleşmelerinde asgari, ''Ödünç verilen tutar, vade, faiz oranı, geri ödeme tablosu, gecikme faizi, toplu ya da erken ödeme durumunda uygulanacak iskonto oranı, geri ödemeye ilişkin kambiyo senetlerinin adedi, vade tarihi ve numarası, varsa kefil, teminat veya ipoteğe ilişkin bilgilerin'' yer alması gerekiyor.

Vatandaş bir taraftan kayıtlı şekilde çalışan ikrazatçılardan nakit ihtiyacını karşılarken, bir taraftan da ''kredi kartına nakit'' veren kişiler de aynı piyasada bulunuyor. Bazı kuyumcular da altın satmış gibi göstererek vatandaşa gecikmiş kredi kartı borcunu ödemesi için nakit sağlıyor, borcunu da kredi kartı ile 12 aya varan vade ile taksitlendiriyor.

Bazı firmalar, ''Yıllık en fazla yüzde 13 vade farkıyla toplam borcunuzu 12 taksite bölüyoruz. Bankanıza ödeyeceğiniz faizin yarısından daha az bir vade farkıyla borcunuzu 12 eşit taksitte kapatmış oluyorsunuz. Üstüne danışmanlık ücreti istemiyoruz. Herşey net. Formalite yok... Sizden kredi kartlarınız haricinde hiç bir belge istemiyoruz. Hiç bir formalite yok! Sadece borcu olan kredi kartlarınız ile geliyorsunuz veya bize ulaştırıyorsunuz aynı gün içinde sorununuz çözülüyor. Bankaya ödeyeceğiniz faizin, neredeyse 3'te 1'ine ve 12 taksitle bankaya olan borcunuzu sabit olarak ödüyorsunuz'' şeklinde ilanlar veriyor.

İkrazatçılık işini bırakan bir işadamı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tahsilat zorlaştığı için ikrazatçılığı bıraktığını ve mal ticaretine döndüğünü belirtirken, ''Mal sattığınız zaman hiç olmazsa adam karı ile satıp parasını geri ödüyor. Kredi kartına taksitle satıyorsunuz vade farkı alıyorsunuz, tahsilat için uğraşmıyorsunuz. İkrazatçılıktan daha kolay'' dedi.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon