'İktidarı millete karşı saygılı olmaya davet ediyoruz'

Şandır, bazı MHP milletvekilleriyle birlikte basın toplantısı düzenledi.

Büyükşehir Belediye Yasa Tasarısı ile ilgili muhalefet şerhlerini bugün komisyona ileteceklerini aktaran Şandır, bunun bir ''ihanet yasası'' olduğunu savundu.

Tasarıyı, milletin birliğini, devletin üniter yapısını parçalayacak çok önemli ve tehdit ve tehlike unsuru olarak gördüklerini vurgulayan Şandır, bu yasaya sonuna kadar İçtüzük'ün verdiği tüm imkanlarla muhalefet yapacaklarını söyledi.

Şandır, mahalli seçimlerin öne alınmasıyla ilgili bir uzlaşma varken bu yasanın getirilmesiyle bu uzlaşmanın dinamitlendiğini, bunu iyi niyetli bulmadıklarını ifade etti.
Şandır, tasarının geri çekilmesi, yeniden gözden geçirilmesini ya da tümden ortadan kaldırılmasını talep etti.

''Herkes sorumlu davranmalı''

MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, tasarıyla Türkiye'nin mahalli idareler üzerinden bir ayrışma tuzağına çekildiğini öne sürdü.

Büyükşehir Kanunu Tasarısıyla ''federe devlet modelinin alt yapısının oluşturulduğunu'' savunan Durmaz, büyükşehir il sınırlarının genişletilerek, il idaresi sisteminin zaafa uğratıldığını ifade etti.
''Tasarı, Oslo'da PKK'ya verilen sözlerin yerine getirilmesinden başka bir şey değildir'' ifadesini kullanan Durmaz, Türkiye'nin sonu belirsiz bir ortama sürüklenmemesi ve milli varlığının coğrafi düzlemde dağıtılmaması amacıyla en başta AKP olmak üzere herkes sorumlu, duyarlı ve ahlaklı davranmak mecburiyetinde olduğunu kaydetti. MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu da tasarıyla ''şehir devletlerinin'' kurulacağını söyledi.

İçişleri Komisyonu'nun MHP'li üyeleri de komisyonda sordukları soruları yineleyerek, bu sorulara iktidar partisinden yanıt beklediklerini ifade etiler. Komisyon üyeleri, tasarının geri çekilmesini istediler.

''Ülkemize yakışmadı''

Şandır, yerel seçimlerin öne alınmasıyla ilgili AKP'den yeni bir teklif olup olmadığı yönündeki bir soru üzerine, kendilerine ulaşan bir talep ve teklifin bulunmadığını bildirdi.
Şandır, ''Ancak bu mahalli idareler seçimlerinin önerisi görüşülürken Büyükşehir Belediye Yasa Tasarısı yoktu. Seçimlerin öne alınmasıyla ilgili uzlaşma arayışlarının arkasından MHP'nin asla kabul etmeyeceğini bildikleri böyle bir yasayı gündeme getirmiş olmalarını iyi niyetle bağdaştırmak mümkün değildir. Dolasıyla bu yeni durumu partimizin yetkili kurulları yeniden değerlendirecektir'' dedi.

Bir gazetecinin ''29 Ekim kutlamalarıyla ilgili Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında yaşana gerilim ile Meclis Başkanı'nın 'sistem değişmezse daha çok çatışırlar' sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine, Şandır, şunları söyledi:
''Ülkeyi yönetenler karnından konuşmamalı. Sayın Meclis Başkanı neyi kastettiğini açıkça söylemeli. Görülmektedir ki AKP içerisinde bir iktidar çatışması başlamıştır. AK Parti, 10 yıldır Türkiye'nin işleyişini bir çatışmacı işleyişe dönüştürmüştür. Sayın Başbakan ile sayın Cumhurbaşkanı'nın dün yaşadıkları o çatışmacı sonuç, ülkemizin geleceği açısından çok talihsiz bir gelişme olmuştur. Bölücü terörü önlemek sorumlusu olanların en basit konuda böyle karşı karşıya gelmeleri ülkemizin geleceği açısından çok ciddi tehlikeler taşımaktadır. Talihsiz gelişme olarak görmekteyiz.
Keşke o barikatların kaldırılmasını ikisi birlikte talimatlasalardı. 29 Ekim törenlerinden yaşanan hadiseler ülkemize yakışmamıştır. Bunları kabul etmek mümkün değilidir. Türkiye bir hukuk devletidir. Herkes hukukun içinde kalmalıdır ama Türkiye'nin bedeli kanla ödenerek kurduğu Cumhuriyet'in kuruluş yıl dönümünü kutlamalarını halka, millete kapatmak hiç kimsenin hakkı hukuku içerisinde değildir.

29 Ekim törenlerinde yaşanan hadiselere taraf olanları, gerek iktidar gerek ana muhalefeti sağduyulu ve sorumlu davranmaya, millete karşı saygılı olmaya davet ediyoruz.''
Şandır, bazı BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili fezlekelerin anımsatılması üzerine, ''Türkiye hukuk devletiyse herkesin hukukun içinde kalması gerekir. Bölücü terörü destekleyen, amaçlarına hizmet eden, bunu siyasetini yapanların anayasal dokunulmazlık hakları yoktur. Bu anayasal suçtur. Bu suçu işleyenlerin dokunulmazlıktan faydalanma hakkı yoktur. Dokunulmazlıklarının kaldırılması gerekir. Bu konuda verdiğimiz anayasa değişikliği teklifi CHP ve AKP'nin masasında beklemektedir'' ifadelerini kullandı.