İlerleme raporundan önce Ahtisaari raporu geliyor

AB ülkelerinden Finlandiya'nın eski Cumhurbaşkanı Barış Nobel Ödülü sahibi Martti Ahtisaari'nin başkanlığını yaptığı, Bağımsız Türkiye Komisyonu, 7 Eylül'de ikinci Türkiye raporunu yayımlayacak.

2004 yılında Türkiye'nin olası üyeliğin yarattığı "zorluklar ve fırsatları" incelemek amacıyla Avrupa'da üst düzey görevleri yürütmüş olan bir grup politikacının katılımıyla oluşturulan Bağımsız Türkiye Komisyonu'nun, raporunda sadece Türkiye'nin AB yolunda attığı adımlar ve eksiklikleri değil aynı zamanda AB ve üye devletlerinin bazılarının tutumları da değerlendirdiği kaydediliyor.

British Council ve British Council and Açık Toplum Enstitüsü'nün desteği ile kurulan Bağımsız Türkiye Komisyonu ilk raporunu, Eylül 2004'da yayımlanmıştı. Raporda Türkiye'nin, üyelik müzakerelerinin başlaması için gerekli kriterleri yerine getirdiğini belirterek müzakerelerin resmen açılması çağrısında bulunulmuştu.

Türkiye'ye "resmi aday" statüsünün verildiği Aralık 1999 tarihli Helsinki Zirvesi'nin Ahtissari'nin cumhurbaşkanlığı sırasında gerçekleşmiş ve Finlandiya'nın bu kararın alınmasında aktif bir rol oynamıştı. Ahtissari, da Türkiye'nin stratejik önemine inanan, AB üyeliğini destekleyen AB'deki şahsiyetler arasında bulunuyor.

Komisyon üyeleri 'lafı evelip gevelemiyor'

Bu arada, İngiliz The Economist dergisinin sor sayısında, Avrupa'daki gelişmelerin değerlendirildiği, "Charlemagne" adlı köşesinde Türkiye'nin AB süreci yorumlanırken Bağımız Türkiye Komisyonu'nun raporuna da değinildi. Komisyon üyelerinin raporunda "lafı eveleyip gevelemediği"ni, bazı Avrupa liderlerinin eylemlerinin sürecin adeta raydan çıkarttığını söylediklerine dikkat çekti. Raporda ayrıca Türkiye'de reformların "üzücü" bir biçimde yavaş gittiği değerlendirmesinin de yapıldığı kaydediliyor.

The Economist'e göre, Bağımsız Türkiye Komisyonu, Avrupa politikacılarından susmalarını ve Türkiye'ye verilen, performansını sadece AB kuralları ve değerlerine göre değerlendirme sözünü yerine getirmelerini istiyor. Ahtissari'nin de, sorunun zamanı ile çözümlenebileceğini, Türkiye'nin üyeliği karşıtı Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin sürekli görevde olmayacağını, müzakere sürecinin de yıllarca davam edeceğini söylediğini kaydeden The Economist, Ahtisaari'nin "Ben de bir zamanlar cumhurbaşkanlığı görevinde bulunduğum için 'Cumhurbaşkanlar gidip geliyor' deme eğilimim var" sözlerine de yer verdi.