'Ilımlı İslam' Arap Baharı'nı 'Arap cehennemine' çevirmesin

'Ilımlı İslam' Arap Baharı'nı 'Arap cehennemine' çevirmesin
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.11.2011 - 07:12

Bölgenin tek ışığı var o da Türkiye’den yayılıyor ama hükümetten değil Atatürk Cumhuriyetinden.

162 partiyi temsil eden Sosyalist Enternasyonalin 28-29 Ekim 2011 tarihlerinde Giritte yaptığı toplantıda, Mısır, Irak, Lübnan, Libya, Moritanya, Fas, Filistin, Suriye, Tunus, Batı Sahra ve AB bölgesi gibi çeşitli coğrafyalardan gelen katılımcılar ile birlikte Ortadoğu coğrafyasında yaşanan son gelişmeleri analiz etme şansı bulduk.

Toplantının gündemi, Arap Baharıydı ve toplantının üstünde eski bir sorunun ağırlığı bulunuyordu: Dönüşüm özgürlük ve demokrasi yönünde mi olacak yoksa yeni otoriter biçimlere zemin mi hazırlayacak?

Ortadoğu coğrafyası, totaliter rejimlerin hegemonyası altında hak ve özgürlüklerinden yoksun bir tarihin bütün acılarını yaşadı.

Tunusta Bouazizinin kendini yakarak başlattığıw isyan ateşi ise tüm bölgeye sıçrarken yıllarca baskı altında yaşayan milyonlarca insan bu tarihe kadar el koyulmuş haklarını talep etti.

Görüyoruz ki bu hareketin en dinamik unsuru kadınlar. Tunus meydanlarından Bingazi sokaklarına kadar birçok yerde mücadeleye katılan Arap kadınları, eşit ve belirleyici unsurlar olarak özgürlük ışığının parlamasını sağladılar.

Arap Baharı karanlık \t\tsokağa mı giriyor?

Temel endişe hâlâ aynı: Ortadoğu coğrafyasındaki güncel siyasi akımlar, kadınların mücadele ederek kazandığı hakları tanıyacak mı tanımayacak mı? Ne yazık ki Arap Baharının karanlık bir sokağa girme ihtimali de ilk sinyallerini bu konu ile veriyor.

Kadınların siyasi temsil ve sosyal hayata eşit yurttaş olarak katılımını engelleyen düzenlemeler gündemi doldurmuş durumda. Mısırlı Arap Kadınları Birliği Yönetim Kurulu üyesi Fatma Khafagi şöyle anlatıyor: Devrim sırasında erkeklerle omuz omuzaydık, şimdi bize ne diyorlar? Evinize dönün ve iyi birer anne olun’.

Nüfusun yarısının cinsiyeti sebebiyle ayrımcılığa uğramasını, aktif bir şekilde sosyal ve siyasal yaşamdan yasaklanmasını, ekonomik haklarından mahrum bırakılmasını normal kabul eden bir yönetim zihniyetinin demokratik akılla bağdaşmayacağını, böyle bir zihniyetten demokratik bir yönetim çıkmayacağını bilmek için uzun uzadıya düşünmek gerekmiyor.

Zincirin prangaları \tmilyonlarca kadının ayağında

Bugün artan radikal dinci hareketlerin baskısı nedeniyle Ortadoğu coğrafyası yeni otoriterlik biçimlerinin tehdidi altında. Geçmişe isyan duygusunun yarattığı popülerlik ile iktidara gelenler şayet tüm insanların haklarını korumak için değil, kendi dar kalıplarını empoze etmek için harekete geçerse, ne yazık ki yeni bir esaret zinciri göreceğiz ve bu sefer zincirler, prangalar Tunus meydanlarını özgürlük için dolduran milyonlarca kadının ayağında olacak.

Bütün dünyada yönetimlerin ayrımcılıkla mücadele, eşitlik ve özgürlük konusunda tutarlı olması gerekiyor. Bundan herhangi bir istisna başka insanların uğradığı adaletsizlik demek. Kadın hakları noktasında Sosyalist Enternasyonal de Ortadoğu bölgesi için laik, demokratik bir rejimin önemini ifade etmekte.

Yükselen İslamcı \t\thareketler totaliter rejim \t\tözlemini ortaya koyuyor

Fatma Khafagi ve Bingazi sokaklarından Tahrir Meydanına kadar geniş bir coğrafyada mücadele eden kadınların kaderi ile bölgedeki demokrasinin kaderi birbirinden ayrılamaz.

Nüfusunun yarısının zincire bağlı olduğu, diğer yarısının ise cinsiyeti sebebiyle her türlü özgürlükten istifade edebildiği bir devlet sistemi şüphesiz totaliter bir sistemdir. Yeni yükselen İslamcı hareketler ve birbiri ardına yükselen şeriat talepleri de sonunda bu tipte bir totaliter rejim özlemini ortaya koyuyor. Talep kataloğunda kadın-erkek eşitliği gibi temel haklar olmadığı gibi, fikir ve ifade hürriyeti, basın özgürlüğü gibi demokratik bir rejimin olmazsa olmaz unsurları da bulunmuyor.

Atatürk, ayağa kalkan \tmilyonların ilham kaynağı

Bu haliyle bakıldığı zaman, Ortadoğuda özgürlüğü için ayağa kalkmış milyonlarca insan için Atatürk güçlü bir ilham kaynağı. Kadın-erkek eşitliğine dayanan, kadının sosyal ve toplumsal yerini koruyan, dinsel inanışların kamu yönetimine \tegemen olmasını engelleyen laik, demokratik rejim bugün bölgede ayaklanmış milyonlarca kadın ve özgürlükçü erkeğin de ortak idealini yansıtıyor. Herkesin bildiği gibi, laikliğin olmadığı bir rejimde insan eşitliğini, eşitliğin olmadığı bir rejimde de demokratik hayatı yaşatabilmek mümkün değil.

Sosyalist Enternasyonalde yapılan toplantıda, daha önce alınmış kararlara vurgu yapılarak, kadın hakları başta olmak üzere diğer tüm alanlarda demokratikleşmenin coğrafya için hayati öneme \tsahip olduğu belirtilirken \tlaik modelin de \t\taltı bir kere daha çizildi.

Bugün bir yandan ülkemizde artan antidemokratik uygulamalar ve daralan özgürlük alanına bakarken, gelişimden ve özgürlükten yana sosyal demokratlar olarak ülkemizdeki laiklik ilkesinin değerini anlıyor, Ortadoğudaki rejimler için de gerçek modelin laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olduğunu tecrübe ediyoruz. Bugün bölgenin hâlâ güçlü bir\t ışığı var ve \t\to ışık Cumhuriyetimizden kaynaklanıyor, hükümetimizden değil.

Umut ORAN CHP İstanbul Milletvekili


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler