'İllegal karargahlar kuruldu'

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Başbakanlık bünyesinde illegal karargah kurulduğunu iddia etti.

'İllegal karargahlar kuruldu'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 26.08.2011 - 13:11

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, "Deniz Feneri'ndeki panik ve 1 milyar dolarlık kömür yolsuzluğu dosyasının akıbeti" konulu TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
 

"Bakanlık soruşturmayı akamete uğratmak istiyor"

Deniz Feneri soruşturmasında yaşanan gelişmelere dikkat çeken Kart, "Birilerine elden milyon euroların ulaştırıldığının ortaya çıkacağından mı endişe edilmektedir" diye sordu. Kart, şöyle dedi:
"Bakanlık kararlı bir şekilde soruşturmayı akamete uğratmak istiyor. Peki Adalet Bakanlığı neden panikliyor? Neden soruşturmaya sık sık ve özel olarak müdahale etmek gereğini duyuyor? Bu savcılar, Bakanlığın nüfuz suistimali yaparak yaptıkları müdahalelere rağmen hukuku uygulamaya çalıştılar. Gelinen aşamada Bakanlığın, bu delillerin bir yerlere uzanacağından endişe ettiğini görüyoruz. Ayrıca mevcut şüphelilerin çözüleceğinden de endişe edildiği anlaşılmaktadır. Birilerine elden milyon euroların ulaştırıldığının ortaya çıkacağından mı endişe edilmektedir? Bakanlığın panik ve müdahalesinin kaynağında bu temel sebepler mevcuttur."

"Savcılara yönelik olarak HSYK eliyle operasyon yapılmaktadır"

AKP'nin soruşturmanın daha da büyümesi ve gerçeklerin ortaya çıkmasından endişe ettiğini ileri süren Kart, "Bu panik ve endişeyle, savcılara yönelik olarak HSYK eliyle operasyon yapılmaktadır. Adalet Bakanlığının zımni ya da doğrudan talimatları doğrultusunda, görev yaptığı her geçen gün yeni olaylarla doğrulanan HSYK eliyle bu operasyonun altyapısı hazırlanmak istenilmektedir" dedi.
 

İhbarda bulundu

Kömür yardımları üzerinden yapılan yolsuzluklar ve dosyayı sümenaltı eden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı olduğunu savunan Kart, "Rapor tarihi itibariyle usulsüzlük ve yolsuzluğun tutarı 1 milyar doları aşmaktadır. Devletin savcılarına talimat yoluyla suç işleten bir siyasi iktidar ile karşı karşıyayız. HSYK, hükümetin talimat ve telkinleri doğrultusunda yolsuzluk yapan mekanizmayı himaye etmiştir.Huzurunuzda bir kez daha soruyor ve HSYK'ya ihbarda bulunuyoruz" dedi.

AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'nin, eski Genelkurmay Başkanı Koşaner'e ait olduğu iddia edilen ses kaydı için, "Yabancı istihbarat yapmış olabilir, ne yapalım" dediğini belirten Kart, şöyle dedi:
"Yabancı istihbarat gelip senin Genelkurmayını dinliyorsa, Genelkurmay karargahını dinliyorsa sen buna karşı bir şey yapmayacak mısın? Senin istihbaratın ne yapıyor, yabancı istihbarat bunu yapıyor. Sen istihbarat mı bıraktın. Sen İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Başbakanlık bünyesinde illegal karargah kurdun. İllegal karargah Türkiye'nin gündemini, yargının gündemini, siyasetin gündemini 2005-2006 yılından bu yana belirliyor."

"İllegal karargah Cumhurbaşkanlığını da kuşatmış mıdır?"

"Kim dinleniyor, Genelkurmay Başkanı dinleniyor, Karargah dinleniyor. O karargahın başkomutanı kim? Devletin başı olan Cumhurbaşkanı'nın bu süreçte ağzını açtığını duydunuz mu? Cumhurbaşkanı başkomutanı olduğu karargahın dinlenmesinden rahatsız değil mi" diye soran Kart, şöyle dedi:
"Dinleyenleri, mekanizmayı ortaya çıkarmak için Cumhurbaşkanı neden harekete geçmiyor? Sorgulamamız gereken bu değil mi? Cumhurbaşkanı neden bu tabloyu görmezden geliyor. Yoksa Cumhurbaşkanı bu mekanizmanın üstüne gidecek cesarete sahip değil mi? Ya da bu illegal mekanizma, illegal karargah Başbakanlık ve hükümeti kuşattığı gibi Cumhurbaşkanlığını da kuşatmış mıdır?"

Bir basın mensubunun, "İllegal karargahta yabancı istihbarat örgütler ve onların işbirlikçileri mi de çalışıyor" sorusuna Kart, "Var tabi. O karargahta okyanus ötesi dinamiklerin olduğunu dış dinamiklerin olduğunu o dış dinamiklerin Türkiye'de işbirlikçilerinin olduğunu, bunları 22. yasama döneminden beri anlatıyoruz" dedi.

Söz konusu illegal mekanizmanın Başbakan'ı da kontrol eder haline geldiğini iddia eden Kart, "Erdoğan özel timini kurmaktan öte parti devletini kurdu, polis devletini kurdu. Ama o polis devleti artık Erdoğan'ın da inisiyatifinde değil. Onu da aştı. O mekanizma artık onu da kontrol eder haline geldi" dedi.
 

"Genelkurmay bünyesindeki zafiyet kabul edilemez boyutlara ulaşmıştır"

"Böyle bir mekanizma 2005'ten bu yana varsa Genelkurmay kendi bünyesinde tedbirini alamaz mıydı" sorusuna Kart, "Genelkurmay'ın kendi bünyesindeki zafiyetleri, sorumsuzlukları, ihmalleri, yanlışları bu da elbette ayrı bir sorgulama faslı. Genelkurmay bünyesindeki zafiyetin sorumsuzluğun kabul edilemez boyutlara ulaştığını her geçen gün yeni örnekleriyle vahim örnekleriyle görüyoruz" dedi.

"Ben beşiktaşlıyım"

Şike soruşturmasına da dikkat çeken Kart, birtakım sızdırma ve birilerini o mekanizma dışına çıkarmanın yaşandığını belirterek, "Tüm o süreçlerin içinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekibinin, yönetim olarak da teknik olarak da ağırlıklı bir rolünün olduğunu görüyorsunuz" dedi. Kart, şöyle dedi:

"Ama orada bir yada iki futbolcunun üzerine yıkıldı olay. Sanki İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimlerini o süreçte hiçbir dahli yokmuş gibi o yönetim yapılarını ustalıkla o soruşturmadan ayıklandığını görüyoruz. Bu süreçte İstanbul Büyükşehir Belediyesi kadrolarının o süreçte etkili olduklarını görüyoruz. Ben Beşiktaşlıyım, Fenerbahçe'ye yazık oluyor."

"Başbakan yönetiyor"

Bu soruşturma sürecini Türkiye Futbol Federasyonu'nun yönetemediğini belirten Kart, "Sürece hakim olamadı. Çünkü Türkiye Futbol Federasyonunu birileri yönetiyor. Siyasi iktidarla bağlantılı mekanizmalar yönetiyor. Başbakan yönetiyor. Başbakan'ın kontrolündeki mekanizmalar yönetiyor" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon