"IMF kaynağı reel sektör için kullanılsın"

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, yeni anlaşma sonrasında IMF'ten alınacak kaynağın reel sektörün desteklenmesi için kullanılmasını istedi. IMF'den gelecek kredinin reel sektör sorunlarını hafifletme ve Kredi Garanti Fonu gibi kanallar üzerinden reel sektöre kaynak sağlama gibi amaçlarla kullanılmasını isteyen TİSK, bu koşulların taraflarca kabul edilerek, stand-by anlaşması metnine konulması gerektiğini vurguladı.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.05.2009 - 10:33

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), IMF ile yapılacak yeni anlaşmayla sağlanacak kaynağın reel sektörün desteklenmesi amacıyla kullanılmasının zorunlu hale geldiği vurgulanarak, küresel krizin etkilerinin azaltılması açısından IMF'le eski stand-by anlaşması yerine yeni bir anlaşmanın imzalanmasının gündeme geldiğine dikkat çekti.

Mevcut şartlar altında IMF kaynağının özel sektöre aktarılmasının kritik önem taşıdığının vurgulandığı açıklamada, küresel krizin etkisiyle Türkiye ile IMF arasında eski stand-by anlaşması yerine, yeni bir anlaşmanın imzalanmasının gündeme geldiğine işaret edildi.

Bugüne kadar sürdürülen görüşmeler sonucu anlaşmanın yakın bir tarihte imzalanıp yürürlüğe girmesinin beklentisinin dile getirildiği TİSK açıklamasında şu görüşlere yer verildi:

"Konfederasyon olarak bizim de desteklediğimiz görüş doğrultusunda, yeni stand-by anlaşmasının içereceği ve şu anda kesin olmayan kredi tutarının küresel krizden ciddi biçimde etkilenmeye başlayan reel sektör için de kullanılabileceği resmi çevrelerce ayrıca ifade edilmiştir. Bu konuda IMF yöneticilerinin ve Türk hükümetinin ne tür yöntemler saptayacağı şu anda belli değildir. Fakat önemli olan IMF'den gelecek kredinin reel sektör sorunlarını hafifletme, Kredi Garanti Fonu gibi kanallar üzerinden reel sektöre kaynak sağlama gibi amaçlarla da kullanılabileceğinin taraflarca kabul edilerek stand-by anlaşması metnine konulmasıdır. Bu konunun psikolojik etkilerinin bizzat kredi miktarının getireceği rahatlamalardan daha önemli olacağı düşünülmektedir."


IMF ile anlaşma biran önce sonuçlanmalı

Türkiye'nin küresel krizden en az zararla çıkabilmesi, krizi fırsata dönüştürebilmesinin büyük ölçüde uluslararası ve yurtiçi güven ortamının yeniden tesise bağlı olduğu ifade edilen açıklamada, bu açıdan IMF ile yapılacak stand-by anlaşmasının bir an önce sonuçlandırılmasının büyük önem taşıdığını kaydedilerek, anlaşmada yer alacak bazı konuların Türkiye'nin gündeminde yer alan yapısal reform tedbirlerle örtüşmesinin kriz sonrası dönemde ekonominin hızla büyüme sürecine girmesine katkı sağlanacağına vurgu yapıldı.

Açıklamada, giderek derinleşen ve tüm ülkelerde kaygı verici boyutlarda etkilerini hissettiren küresel krizin Türkiye'nin de aralarında bulunduğu yükselen piyasaları, uluslararası ticaretin önemli ölçüde daralması yanında bu ülkelerin son yıllarda çok yararlandığı özel finansman kaynaklarının azalması yoluyla da etkilemeye başladığına dikkat çekildi. Uluslararası finansman kıtlığı IMF, Dünya Bankası ve benzeri uluslararası finans kuruluşlarının yeniden ön plana çıkmasına neden olduğuna değinilerek, IMF'nin bugüne kadar izlediği geleneksel yaklaşım ve politikalarında değişikliklere gitmeye başladığı, kredi alan üye devletlerden yerine getirilmesini istediği koşulları bir ölçüde gevşettiğine işaret edildi.

IMF bu dönemde sağlam makroekonomik politikaları ve kurumsal çerçevesi olan güçlü üyelerine koşulsuz destek içeren esnek kredi hattı isimli yeni bir kolaylığı yürürlüğe koyduğunun anımsatıldığı açıklamada şunlara yer verildi:
"Bu kolaylık çerçevesinde fon ile anlaşma yapan üye devlete nakit kredi ödemesi yapılmamakta, fakat piyasalara güven verme amacı güden ve belli bir miktar ve süreyle sınırlı destek taahhüdünde bulunulmaktadır. Bu yeni kolaylıktan şimdiye kadar Meksika 47 milyar dolar, Polonya 20.58 milyar dolar ve Kolombiya 10.5 milyar dolar yararlandı. Esnek kredi hattı anlaşması yapan ülkeler yanında, son zamanlarda aralarında Macaristan 10,5 milyar dolar, Letonya 1,5 milyar dolar ve Romanya 12,9 milyar dolar gibi AB üyesi ülkelerin de yer aldığı çeşitli üye ülkelerin stand-by anlaşması imzaladığı görülmektedir. Türkiye ile IMF arasında eski stand-by anlaşması yerine yeni bir anlaşmanın imzalanması, özellikle küresel krizin etkisiyle gündeme gelmiştir. Bugüne kadar sürdürülen görüşmeler sonucu anlaşmanın yakın bir tarihte imzalanıp yürürlüğe girmesi beklenmektedir."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon