"IMF Küresel Finansal İstikrar Raporu" yayımlandı

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Küresel Finansal İstikrar Raporu'nun Ekim 2010 güncellemesinde, ''Türkiye, Polonya ve Rusya gibi, yurtiçi banka sahipliğinin daha yukarı düzeyde ve yurtiçi piyasaların daha büyük olduğu ülkelerde son aylarda kredi büyümesinde hızlanma görüldüğü'' belirtildi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.10.2010 - 16:27

Raporda, 2008'in son çeyreği ile 2010'un ilk çeyreği arasındaki dönemde 2008 yılı gayrisafi yurtiçi hasılalarındaki oranları itibariyle, ülkeleri uluslararası ödemeler bankası kümülatif sınır ötesi banka akışlarına göre sıralayan bir tabloya da yer verilirken, tabloda ilk sırada yer alan Letonya'yı, sırasıyla Estonya, Ukrayna, Litvanya, Rusya, Romanya, Bulgaristan, Türkiye, Macaristan, Hırvatistan ve Polonya izledi.

Raporda, küresel mali sistemin hala büyük bir belirsizlik döneminde bulunduğu ve ekonomik toparlanmada "Aşil'in topuğu" konumunda kalmaya devam ettiği belirtildi.
Mevcut ekonomik toparlanmanın süreceği beklentisinin dile getirildiği raporda, ancak küresel finansal istikrar doğrultusundaki ilerlemede Nisan 2010'da yayımlanan Küresel Finansal İstikrar Raporu'na göre bir gerileme yaşandığı ifade edildi.

Raporda, Avrupa'da ülke borcu piyasalarında yaşanan çalkantının, banka ve ülke bilançolarında artan hassasiyetlerin altını çizdiği kaydedildi.

Küresel hasılanın, daha önceki tahminlerle uyumlu olarak arttığını, bu artışın yükselen piyasa ülkelerinde özellikle güçlü olduğuna değinilen raporda, yine de ülke bilançolarının büyüme şoklarına karşı yüksek derecede hassas olduğuna, bunun da borç sürdürülebilirliğini daha az belirli hale getirdiğine vurgu yapıldı.

Raporda, siyaset yapıcıların, yaşayabilir bir küresel mali sistemin oluşmasını sağlamak ve ekonomik toparlanmayı muhafaza etmek için bazı kilit reformları hayata geçirmesi gerektiğine değinilerek, bu reformlar şöyle sıralandı:

"-Bankacılık sektöründeki sorunların, gerektiğinde sermaye artırımı da dahil olmak üzere, üzerine gidilmesi,
-Ülke bilançolarının temellerinin güçlendirilmesi,
-Basel Bankacılık Denetleme Komitesi tarafından ortaya atılan önemli ilerlemelerin üzerine inşa ederek, düzenleyici reformun netleştirilmesi ve belirtilmesi".

Mali sektördeki güvenin tam olarak yeniden sağlanamadığı ifade edilen raporda, 2007-2010 yılları arasında krizle alakalı bankacılık zararlarına ilişkin tahminin, Nisan 2010'daki Küresel Finansal İstikrar Raporu'nda belirtilen 2,3 trilyon dolarlık rakamdan şimdi 2,2 trilyon dolara düştüğü belirtilirken, bankaların bu zararları farkına varmada ilerleme sağladığı ve dörtte üçünün bunları rapor ettiğine değinildi.

Raporda, küresel istikrara yönelik ilerlemede yaşanan gerilemeye, Avrupa'daki ülke borcu piyasalarındaki çalkantının neden olduğu belirtilirken, borç sürdürülebilirliği konusunda yaşanan zorlukların, Avro bölgesindeki bazı ülkeleri fon baskılarına karşı hassas konuma soktuğu ifade edildi.

Bu baskıların bankacılık sektörüne de etkilerinin olduğuna işaret edilen raporda, bunun da kredi daralması, büyümenin yavaşlaması ve bilançoların güçsüzleşmesini içeren acı senaryonun ortaya çıkması olasılığını artırdığı kaydedildi.

Raporda, risklerin üzerine gidilmesi ve mali sistemde güvenin güçlendirilmesi konusunda ulusal ve ulus ötesi düzeyde verilen kuvvetli yanıtların, fon piyasalarının istikrarlaştırılması ve risklerin azaltılmasına katkı sağladığı, ancak koşulların kırılgan olmayı sürdürdüğü belirtildi.

Yükselen piyasaların, gelişmiş ekonomilerde bankacılık gibi alanlarda yaşanan zorlanmalara direnç gösterdiği ve çoğunun uluslararası sermaye piyasalarına erişim sağlamayı sürdürdüğüne işaret edilen raporda, gelişmiş ülkelerde büyümede yaşanmakta olan yavaşlamayla birlikte, yükselen piyasaların, genel anlamda, nispeten sağlam temelleri ve daha güçlü büyüme potansiyelleri nedeniyle yatırımcılara giderek daha fazla cazip hale geldiği kaydedildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon