İnternet Andıcı'nda bir tutuklama daha
Emekli Albay Cemal Gökçeoğlu, İnternet Andıcı davası kapsamında ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme'' ve ''silahlı terör örgütünü yönetme'' suçlarından tutuklandı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yakalama emrinin sanığın yüzüne okunması amacıyla açılan ara celsede kimlik tespiti yapılan emekli Albay Cemal Gökçeoğlu, aylık gelirinin 3 bin 900 lira civarında olduğunu söyledi. Duruşmada yakalama emrini okuyan Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Gökçeoğlu'na yönelik, ''Var olduğu iddia edilen 'Ergenekon' silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda askeri müdahale ortamı oluşturmak amacıyla belirtilen internet siteleri vasıtasıyla kara propaganda ve dezenformasyon faaliyetlerini icra ve organize etmek, devlet yöneticilerini baskı altına almak, devlet otoritesini zaafa uğratmak, bu hususta gerektiğinde kamu düzenini bozup ülkede kaos ve düzensizlik ortamı oluşturmak, halkı devlet yöneticilerine karşı kışkırtmak ve anarşi ortamı oluşturmak, böylece cebir ve şiddet yöntemleriyle hükümetin görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek ve ara yönetici sıfatıyla hareket faaliyetini yönetmekle suçlanıyorsunuz'' dedi.
Cemal Gökçeoğlu da, 2005 yılında karargaha idari işler şube müdürü olarak atandığını, internet sitelerinin o zamanda faal olduğunu belirterek, ''İnternet siteleri yeniden yapılandırma çalışmaları vardı. Konuyla ilgili çalışmayı yüzbaşı hazırlamış ve getirmişti. Çalışmadaki paraf listesini ben de parafladım. Aksaklık ve kanunsuzluk olsa dahi üstlerin ve hukukçuların düzelteceğini düşündüğümden imzalama konusunda bir tereddütte bulunmadım'' diye konuştu.
Söz alan Gökçeoğlu'un avukatı Rıdvan Yıldız da, müvekkilinin kademe itibariyle karar mercisinde bulunmadığını ifade ederek, ''Askerlikte emre itaatsizlikle ilgili suçlar vardır. Bunu görevi gereği bildiği için paraflamıştır. Bu nedenle tutuksuz yargılanmasını talep ediyorum'' şeklinde konuştu.
Yakalama emriyle ilgili görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel ise sanığın iddianamede yüklenen suçları işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi doğuran somut olguların bulunduğunu ve atılı suçun CMK'nin 100. maddesinde sayılı tutuklama nedenleri arasında sayılmasının dikkate alınarak Gökçeoğlu'nun tutuklanmasına karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, suçlarının mahiyeti, dosya içeriği, sanığın isnat edilen suçları işlediğine dair kuvvetli şüphe sebeplerinin olması, delilleri gizleme veya değiştirme hususlarında da kuvvetli şüphenin bulunması, adli kontrolün yeterli olmaması ve suçun CMK'nın 100/3. maddesinde sayılan tutuklamayı gerektirebilecek suçlardan olmasının dikkate alınarak Gökçeoğlu'nu ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme'' ve ''silahlı terör örgütünü yönetme'' suçlarından tutuklanmasına hükmetti.
"Hiçbir çağrı yapılmadan yakalama emri düzenlendi"
Öte yandan, İnternet Andıcı davası kapsamında haklarında yakalama kararı çıkartılan 14 sanık arasında bulunan Tümgeneral Mustafa Bakıcı ile Albay Sedat Özüer'in avukatı, müvekkilleri hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasını talep etti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine dilekçe sunan avukat Mahir Işıkay, müvekkilleri Mustafa Bakıcı ve Sedat Özüer hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 8 Ağustos 2011 tarihindeki tensip kararı ile yakalama emri çıkartıldığını hatırlattı.
Mahkemenin çıkartılmasına karar verdiği yakalama emrinin, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 98/3'te belirtilen şartların hiçbirine uymadığını ifade eden Işıkay, dilekçesinde, CMK'ya göre yakalama emri verilebilmesi için sanığın kaçak olması şartı bulunduğunu hatırlatarak, müvekkillerinin ''kaçak'' olmadığını belirtti.
Işıkay, müvekkillerinin sabit ikametgah sahibi olmaları ve halen görevlerinin başında olmalarına rağmen kendilerine hiçbir çağrı yapılmadan haklarında yakalama emri düzenlendiğini belirterek, mahkemenin müvekkillerini dinlemeden ve savunmalarını değerlendirmeden, peşinen ve ön yargılı bir şekilde ve kanunda yazan tutukluluk nedenlerini tek tip formülize ederek tutuklama şartlarının varlığını kabul ettiğini söyledi.
Müvekkillerinin delilleri yok etme, karartma, gizleme veya değiştirme şüphesinin bulunmadığını belirten Işıkay, Tümgeneral Mustafa Bakıcı ile Albay Sedat Özüer hakkında çıkartılan yakalama kararının kaldırılmasını talep etti.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi