Irak'ta 'Direnişçi' Diye Biri...
PENCERE
İLHAN SELÇUK
Irak’ta ‘Direnişçi’ Diye Biri...
Televizyonun düğmesine dokununca karşımıza Irak’taki kanlı çatışmalar çıkıyor...
Hayret!..
Osmanlı İmparatorluğu’nun Arabistan coğrafyasındaki haritası üzerine kurulan devletler için bir İngiliz tarihçisi ne demişti:
- Sınırları çöl kumları üzerine emperyalizmin bastonuyla çizilmiş ülkeler...
Irak bunlardan biri...
Peki, ne oluyor?..
Sınırlarını emperyalizmin çizdiği ülkede emperyalizme karşı milli direniş mi doğuyor?..
Çoğu Batılı yorumcu, dengeli bir dille, bu olasılıktan söz açmaya başladı.
*
Dostum Alev Coşkun Ödemişlidir.
Alev’in “Kuvayı Milliye’nin Kuruluşu” adıyla yayımladığı kitabına yazdığım önsözde, Anadolu’nun işgalini anlatırken, şöyle demişim:
“Ege’de kimi kasaba ya da kaza, kurşun atmadan teslim oluyor; çaresizlik burgu gibi yürekleri oyuyor. Ne yapmalı?.. İnsanların gönlünde hüzün yaprak yaprak dökülüyor. Yurtseverler toplanıyorlar. İçlerinde ‘Ya istiklal ya ölüm’ diyenler var; ama, boyun eğmekten başka seçenek bulunmadığını söyleyenler de var.”
Coşkun’un ‘Cumhuriyet Yayınları’ndan çıkan kitabı, Ödemiş’in Kuvayı Milliye tarihine odaklanmasına karşın tüm Anadolu’yu saran direnişçi-işbirlikçi ikilemini kapsar; ulusallığın uyanışını dile getirir...
Kitabın nabzı, düşman işgalinde umarsız Türk’ün ikilemini dile getiren Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın şu dizelerinde vurmaktadır:
‘“Atım acından hasta, çalmışlar kılıcımı
Üşürüm
İçimde silah sesleri,
Sabaha kadar, tövbe tövbe,
Gecelerle dövüşürüm.”
Gecelerle dövüşenler, önce Kuvayı Milliye’de, sonra Kemalist orduda düşmanla dövüşmek üzere bilinçlenip örgütlendiler; bundan laik Türkiye Cumhuriyeti doğdu. Çünkü doğmak, bir fikrin ortaklaşa eyleme dönüşmesinin sonucunda olasıdır.
*
Başlangıçta kimileri halifeyi ya da padişah efendimizi kurtarmak için kıpırdamıştı, kimileri İslamın gereği ilk adımını atmıştı, kimileri “Türk’ün ‘istiklal’ bilincini” taşıyordu; sonuçta din duygularıyla vatanseverlik vicdanlarda yoğruluyordu; yeryüzündeki ilk ulusal kurtuluş savaşı böylece verildi.
Fazıl Hüsnü diyor ki:
“Vaktim bir ateşle kızıllaşır önce,
Sonra tarihler döğer içimizdekileri”
Şimdi Irak’ta neler oluyor?..
Çöl kumları üzerine emperyalizmin bastonuyla sınırları çizilen ülke, emperyalizmin bastonunu sırtında hissedince pısacak mı?..
*
Amerika saldırınca Kuzey Irak’taki Kürtler (1919’daki Anadolu’nun Rumları ve Ermenileri gibi) işgalciyle işbirliği yapmışlardı; güneydeki Şiiler dincilik ayağına Bağdat merkezli Sünnilere posta koymuşlardı...
Irak’tan hayır yoktu...
Peki, Irak neden durulmuyor?..
Tarih Baba’ya sormalı..
Her şeyi en iyi o bilir..
Irak’ta ‘direnişçi’ diye biri türedi, kimliği çok yakında ortaya çıkacaktır.
(18 Ağustos 2004 tarihli yazısı)
Video Haberler
-
İstanbul Boğazı'nda tehlikeli anlar
-
Festivalde sahne çöktü: 1 ölü, 40 yaralı
-
Hırsız önce uyuyan kadını öptü sonra telefonunu çaldı
-
'Yurt sorunu bitecek, kredi oranı artacak'
-
Banka müdürünün rehin alındığı olayda yeni gelişme
-
Erdoğan'ın önüne geçmesi sinirlendirdi
-
Otobüste yumruk yumruğa kavga kamerada
-
540 gramlık parmak bebeğe kök hücre mucizesi
-
'BALKIZ' doğaya bırakıldı
-
Ebru Baki'nin canlı yayındaki uykusuz hali gündem oldu
En Çok Okunan Haberler
-
'Bay Kemal' için harekete geçtiler
-
'Senin bineceğin tek otobüs...'
-
Yeni skandal polislik sınavı mı?
-
'Emniyet'teki dostlarını arayıp...'
-
Erdoğan'ın önüne geçmesi sinirlendirdi
-
Resmi Gazete'de yayımlandı
-
Azez'de Türk bayrağını yakmaya çalışanlar yakalandı
-
'Sapasağlam girdi, bayrağa sarılı tabutla çıktı'
-
Vali Davut Gül iterek engelledi!
-
'Kılıçdaroğlu üstüne basa basa söyledi'