'İran ile ABD arasında olumlu gelişmeler yaşanabilir'
AKP Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Suat Kınıklıoğlu, ''İran ile ABD arasındaki krizin giderilmesi amacıyla Türkiye, İran ile uluslararası camia arasında bir anlaşma için gereken bütün yapıcı rolü gösterirken, İran tarafı ile de yoğun bir şekilde görüşüyor. Bu konuda önümüzdeki haftalar içinde olumlu gelişme bekleniyor'' dedi.
AKP Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Suat Kınıklıoğlu, İsveç'in başkenti Stockholm'de bugün başlayan ''Bölgesel çatışma noktaları ve 3 kollu stratejiler'' konulu toplantıya katılmadan önce yaptığı açıklamada, toplantının, Türklerin, Amerikalıların ve Avrupalıların bir araya geldiği ender formatlardan biri olduğunu kaydederek, ''Çünkü genelde ya Türkler ile Amerikalılar ya da Türkler ile Avrupalılar bir araya geliyor. Bu toplantıda Türkler, Amerikalılar ve Avrupalılar eşit ve aynı statüde taraflar olarak temsil edilmekte. Bu durum da Türkiye'nin bölgesel ve küresel düzlemde geldiği konum ve ağırlığın teyit edilmesi anlamına gelmektedir" diye konuştu.
'ABD Ortadoğu'da daha etkin rol almalı'
Toplantının ana konuları arasında Rusya, İran ve genel olarak Orta Doğu'daki risklerin masaya yatırılacağını belirten Kınıklıoğlu, toplantıdaki en önemli konulardan Orta Doğu'nun öne çıkmasını beklediğini ifade etti. Türkiye ve ABD'nin Orta doğu'da en önemli aktörler olduğunu söyleyen Kınıklıoğlu, ABD'nin daha fazla liderlik gösterip, küresel anlamda en önemli sorun olan Orta Doğu'ya el atmasını beklediklerini kaydetti. Obama yönetiminde, ABD'nin uğraştığı iç meseleler nedeniyle çekingenlik olduğunu belirten Kınıklıoğlu, "Ama Obama yönetiminden Orta Doğu konusunda daha etkili ve daha sonuç alıcı ve tekrar barış sürecini başlatacak irade bekliyoruz. Bunu da zaten buradaki muhataplarımıza ifade edeceğiz'' dedi.
Orta Doğu konusunun dışında Kafkasya, Türk-Ermeni yakınlaşması, Kıbrıs müzakerelerinin AB sürecine etkisinin de iki gün sürecek toplantıda ele alınıp tartışılacağını anlatan Kınıklıoğlu, ''Üzülerek görüyoruz ki Ermenistan tarafı anayasa mahkemesinin gerekçeli kararı ile protokolleri biraz daha zor bir merhaleye getirdi. Bunun hataları, sevapları ve sorumlulukları ileride daha net olacak. Türk tarafında Ermenistan ile normalleşme iradesi devam ediyor'' diye konuştu. Kınıklıoğlu, Ermenistan'da anayasa mahkemesinin kararı ve son olaylardan sonra iki ülke arasında imzalanan protokollerin hayata geçmesinin zor göründüğünü ifade ederek, ''Ermenistan bu konuda kararlılık göstermiyor. Karabağ'da işgal ettiği 7 Azeri bölgeden çıkmıyor. Tarihi bir fırsatın kaçtığının da herkes farkında'' ifadesini kullandı.
Türkiye'nin aktif politikasının sonucu
Suat Kınıklıoğlu, Türkiye'nin izlediği aktif dış politika sonucunda toplantıya çağrıldığını kaydederek, ''Dış politikada izlenen aktif politikanın Türkiye için iyi olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar eksen kayması gibi tartışmaları olsa da bunlar aslında Türkiye'nin ulusal çıkarlarını destekleyen açılımlardır'' diye konuştu. Türkiye'nin içinde bulunduğu bölge nedeniyle sadece bir istikamete bakmasının mümkün olmadığını vurgulayan Kınıklıoğlu, Türkiye'nin sadece doğuya bakması halinde de sadece batıya bakması halinde de bir tarafının eksik kalacağını belirtti. Türkiye'nin bu dengeyi sağlamaya çalıştığını, hem doğu ile hem batı ile aynı anda ilgilenmek istediğini ve kendisi için en avantajlı şartların oluşması için uğraştığını anlatan Kınıklıoğlu, Türkiye'nin klasik köprü görevini, arabulucu, diyalog sağlayıcı rolünü başarılı şekilde yerine getirdiğini bildirdi.
Çok sayıda ülkenin Türkiye'nin arabuluculuk rolünü üstlenmesini istediğini ifade eden Kınıklıoğlu, Suriye'yi örnek gösterdi. Bunun da Türkiye'ye uluslararası camiada ağırlık kazandırdığını söyleyen Kınıklıoğlu, eskiden AB içinde önce kararların alındığını, daha sonra Türkiye'ye haber verildiğini, ancak günümüzde karar alınmadan önce bilgi verildiğini, görüş alındığını belirtti. Kınıklıoğlu, "Bu tabii Türkiye'nin gelmiş olduğu konum ve ağırlığının göstergesidir'' dedi.
'İsrail de isterse arabuluculuk görevi devam eder'
Türkiye'de dış ilişkilerde eksen kayması gibi tartışmaları abes bulduklarını söyleyen Suat Kınıklıoğlu, ''Yani ne yapsın Türkiye, yanı başındaki komşu ülkelerle görüşmesin, onlarla ticaret yapmasın, onlarla siyasi ilişkiye girmesin mi? Bir Alman vatandaşının, bir Fransız vatandaşının Tahran'a, Bağdat'a, Şam'a gelmesi ile Türkün buralara gelmesi arasında açık fark var. Aynı dili konuşuyoruz, aynı dine inanıyoruz, dolayısıyla Türkiye belli bir güven tesis etti bu ülkelerde. Biz bu güveni uluslararası barışın, istikrarın lehine kullanıyoruz'' diye konuştu.
Türkiye'nin Suriye ile İsrail arasında başlattığı arabuluculuk görevine İsrail'in yeniden istemesi halinde devam edebileceğini de kaydeden Kınıklıoğlu, şunları söyledi: ''Türkiye bir yerlerde arabuluculuk yapalım diye geceleri uykusuz kalmıyor. Türkiye ne zaman arabuluculuk yapıyor, iki taraf da Türkiye'yi isteyip, çağırdığı zaman. Yoksa aman birileri bizi çağırsın da arabulucu olalım diye bir derdimiz yok. Bizim dünya kadar işimiz var. Etrafımızdaki coğrafyadaki konulara, sorunlara zaten zar zor yetişiyoruz. Suriye tarafı bizi istiyor, İsrail tarafı da bizi isterse arabuluculuk yaparız. Ne için yaparız, bölgesel barış için yaparız. Yoksa illa herkes bizi görsün düşüncesi içinde değiliz. Ama bizim gördüğümüz, İsrail hükümeti içinde farklı görüşler var bu konuda. Belli çatlaklar var. Biz o çatlaklar giderilmedikçe ve onlarda da net bir pozisyon oluşmadıkça bu konuda adım atmayacağız. Biz isteriz ki İsrail ile Suriye arasında barış olsun. Bu bir arabulucu vasıtası ile yapılsın. Bu konuda Türkiye'nin olmasını isterlerse bundan memnuniyet duyarız. İyi komşuluk ilişkilerimizin gereğini yerine getiririz.''
'İki ülke ilişkileri kırılgan'
Türkiye ile İsrail ilişkilerinin bundan sonra da kırılgan yönde olacağının göründüğünü kaydeden Kınıklıoğlu, ''Bizim temel istediklerimiz ile İsrail'in istekleri arasında temel bir uyum göremiyorum. Ne istiyoruz biz: Gazze'deki insani şartların iyileşmesini istiyoruz. Evleri bombalanan insanların evlerini yeniden inşa edebilmeleri için fırsat verilmesini istiyoruz. Gazze'nin açık hapishane olmaktan çıkarılmasını istiyoruz. Biz İsrailli yetkililerde öyle acele de görmüyoruz veya böyle bir dertleri olduğunu da görmüyoruz. Dolayısıyla ben Türk-İsrail ilişkilerinin orta vadede kırılgan olmaya devam edeceğini tahmin ediyorum'' diye konuştu.
İran konusunda Türkiye devrede
İran ile ABD arasındaki krizin giderilmesi amacıyla Türkiye'nin devrede olduğunu da söyleyen AKP Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Kınıklıoğlu, şunları kaydetti: ''Türkiye bu konudaki rolünü çok iyi yerine getiriyor. Çok da umutluyuz. Ama İranlılar nihai kararı verecekler. Yoksa Türkiye, İran ile uluslararası camia arasında bir anlaşma için gereken bütün yapıcı rolü gösteriyor ve İran tarafı ile de yoğun bir şekilde görüşüyor. Bizim umudumuz, önümüzdeki haftalarda olumlu sonuçların çıkması. Bu konuda bazı gelişmeler var. Ayrıntısını veremem. Türkiye bu konuda olumlu gayret göstermeye devam ediyor. Oluşması gereken bazı şartlar var, bunun için bekleniyor. Türkiye bu konuda önemli bir rol oynuyor. Birkaç haftalık bir gelişme. Bu konuda olumlu bir gelişmenin olması için bekleniliyor.''
'Aktif politikaya ABD olumlu bakıyor'
ABD'nin Türkiye'nin yeni dış politikasına çok olumlu baktığını kaydeden Kınıklıoğlu, ABD'nin bölgede Türkiye'nin aktif olmasını istediğini söyledi. İran konusunda bazı görüş ayrılıklarının bulunduğunu, bunların dışında genelde ABD ile aynı "dalga boyunda" bulunduğunu belirten Kınıklıoğlu, Avrupa'da ise bakışın ülkelere göre değiştiğini, bazılarının karşı çıktığını, çekinceli ve sorgulayıcı olduğunu, zaman zaman bunların kendilerine yansıdığını bildirdi. Türkiye'nin kendi dış politikasını uygulamaya devam edeceğini vurgulayan Kınıklıoğlu, "Buna Avrupalılar da alışacaklar. Bu bir eksen kayması anlamına gelmiyor. Avrupa Birliği bizim için hala bir numaralı stratejik öncelik. Ama Türkiye'nin sadece AB ile işlerinin olması doğal değil. Komşuları ile ticaret de yapacak, diyaloğu da olacak. Bu böyle olmaya devam edecek'' dedi.
'Türkiye'yi dışarıda şikayet ediyorlar'
Suat Kınıklıoğlu, dış temasları sırasında, Türkiye'den bazı siyasetçi, sivil örgüt veya çevrelerin Türkiye'yi şikayet ettiklerini üzüntü ile öğrendiklerini belirterek, şunları söyledi:
''Türkiye'de demokratik açılım başladıktan sonra Türkiye'yi içeride ve dışarıda zayıflatmak için birçok aktörün olduğunu görüyoruz. Bunların iştahlarının kabardığını görüyoruz. Demokratik açılımda bizim herkesin desteğini beklediğimiz bir dönemde, özellikle yurt dışında ve yurt içinde bazı çevrelerin akbaba gibi böyle hazır beklenti halinde olduğunu görmek beni şaşırtıyor. Yurt dışına gelince Türkiye'yi ne kadar çok şikayet edenlerin aktif olduklarını görüyorum. Buna üzülüyor insan. Türkiye içinde elde edemedikleri desteği dışarıda arayanlar var. Bazı ülkelere gidiyorsunuz, işte sizden önce şunlar geldi şeklinde söylemler ile karşılaşıyoruz. Muhalefet grupları, sivil toplum örgütleri, derin çevreler, etrafta belli ki pis kokular yaymaya devam ediyorlar. Buralardaki hükümetlere, danışmanlara, sivil toplum örgütlerine, medya kuruluşlarına, dışişleri bakanlıklarına şikayette bulunuyorlar. Bizler bu söylentiler üzerine ziyaretlerimizde Türkiye ile ilgili bulanık bir resim ile karşılaşıyoruz. Yurt dışına çıkan muhalif grupların 'Türkiye'de yarın İslam devleti kurulacak, Türkiye'de hükümet kendi derin devletini kuruyor, Türkiye'de ifade özgürlüğü kısıtlanıyor' gibi saçma sapan asılsız söylentiler yaydığını duymak bizleri de sıkıntıya sokuyor ve üzüyor.''
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!